FİRÛZÂBÂDÎ

الفيروزآبادي

Ebü’t-Tâhir Mecdüddîn Muhammed b. Ya‘kūb b. Muhammed el-Fîrûzâbâdî (ö.817/1415)

el-Ķāmûsü’l-muĥiŧ adlı sözlüğüyle tanınan Arap dili, tefsir ve hadis âlimi.

Rebîülâhir veya Cemâziyelâhir 729’da (Şubat veya Nisan 1329) İran’da Şîraz’a bağlı Kâzerûn kasabasında doğdu. Şîrâzî nisbesiyle de anılır. Babasının dil ve edebiyat âlimi olduğu bilinmekte, ailesi hakkında başka bilgi bulunmamaktadır. İlk tahsilini Kâzerûn’da babasının yanında yapan Fîrûzâbâdî yedi yaşında iken Kur’an’ı ezberledi; sekiz yaşında Şîraz’a gitti. Burada babasından ve Kıvâmüddin Abdullah b. Mahmûd gibi âlimlerden dil ve edebiyat dersi aldı.


Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf el-Ensârî ez-Zerendî’den Śaĥîĥ-i Buħârî ve Sünen-i Tirmiźî’yi okudu. 745’te (1344-45) Vâsıt’a giderek Şehâbeddin Ahmed b. Ali ed-Dîvânî’den kıraat dersi aldı. Aynı yıl Bağdat’ta Sirâceddin Ömer b. Ali el-Kazvînî’den Radıyyüddin es-Sâgānî’nin Meşâriķu’l-envâr’ı ile Śaĥîĥ-i Buħârî’yi tekrar okudu. Bağdat Nizâmiye Medresesi müderrisi ve Bağdat Kadısı Abdullah b. Bektâş’ın yanında yıllarca yardımcı olarak çalıştı. 755 (1354) yılında Şam’a geçti. Orada da başta Takıyyüddin es-Sübkî olmak üzere 100 civarında hocadan ders aldı ve Śaĥîĥ-i Buħârî’yi bir defa daha okudu. Bundan sonra Ba’lebek, Hama, Halep ve Kudüs’e gitti. Kudüs’te bir taraftan Alâî gibi âlimlerin derslerine devam ederken bir taraftan da çeşitli medreselerde ders verdi ve zaman zaman Gazze, Remle ve Kahire’ye gidip geldi. Kahire’de Bahâeddin İbn Akīl, Cemâleddin el-İsnevî ve İbn Hişâm en-Nahvî gibi âlimlerle tanıştı. İzzeddin İbn Cemâa ve İbn Nübâte el-Mısrî’den ilâhiyat ve edebiyat dersleri aldı. 770’te (1368) Mekke’ye giden Ffrûzâbâdî burada da Mâlikî fakihi Ziyâeddin el-Cündî ve Yâfiî gibi âlimlerden faydalandı. İbn Hacer el-Askalânî, Cemâleddin el-Merrâküşî adında bir kişinin Ffrûzâbâdî için 150’yi aşkın âlimin ismini ihtiva eden bir meşyeha* hazırladığını haber vermektedir. Fîrûzâbâdî bütün bu hocalardan dil ve edebiyattan başka Kütüb-i Sitte, Beyhakī’nin es-Sünen’i, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i, İbn Hibbân’ın Śaĥîĥ’i, Ebû Bekir İbn Ebû Şeybe’nin el-Muśannef’i ve Sâgānî’nin Meşâriķu’l-envâr’ı gibi önemli hadis kitaplarını okuyarak rivayet etme izni aldı.

Bağdat hâkimi İbn Üveys’in daveti üzerine 794 (1392) yılında tekrar Bağdat’a giden Fîrûzâbâdî buradan İran ve Hindistan’a geçti. Hürmüz’den deniz yoluyla Mekke’ye giderken Yemen’in Aden ve Taiz şehirlerinde kaldı, el-Melikü’l-Eşref er-Resûlî İsmâil b. Abbas, buralardaki âmillerine Fîrûzâbâdî’ye gerekli ilgi ve saygının gösterilmesi için emir verdi ve onu başşehir Zebîd’e davet etti. Daveti kabul eden Ffrûzâbâdî’yi izzet ve ikramla karşıladı. Onu önce Zebîd, daha sonra da 797 (1395) yılında Yemen kadılığına tayin etti. Fîrûzâbâdî, el-Melikü’l-Eşref ve oğlu Nasır Ahmed zamanında ömrünün sonuna kadar bu görevini kesintisiz sürdürdü. Bir taraftan da ders vermeye devam etti. Başta el-Melikü’l-Eşref olmak üzere birçok öğrenci onun derslerine katıldı. Fîrûzâbâdî’ye her vesile ile izzet ve ikramda bulunan el-Melikü’l-Eşref yine bu maksatla onun kızıyla evlendi (Sehâvî, X, 81). Zebîd’den zaman zaman Mekke ve Medine’ye gidip mücavir olarak kalan Fîrûzâbâdî Mekke’de el-Melikü’l-Eşref adına bir medrese yaptırdı ve talebe okuttu.

Fîrûzâbâdî, seyahatlerinde bir taraftan ilim adamlarıyla fikir alışverişinde bulunurken diğer taraftan devlet adamları katında büyük itibar gördü. Nitekim Bağdat hâkimi İbn Üveys, Azerbaycan Hükümdarı Şah Şücâ‘, Mısır Sultanı Eşref, Şîraz’da Türk Hükümdarı Timur, Delhi Hükümdarı Alâeddin I. İskender Şah ve Bursa’da Osmanlı Sultanı I. Bayezid tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır. Fîrûzâbâdî 20 Şevval 817 (2 Ocak 1415) tarihinde Zebîd’de vefat etti ve Cebertiyye tarikatının kurucusu Şeyh İsmâil b. İbrâhim el-Cebertî’nin türbesine defnedildi.

Hz. Ebû Bekir soyundan geldiğini söyleyen Fîrûzâbâdî çok geniş bir kültüre ve kuvvetli bir hafızaya sahipti. İbn Hacer el-Askalânî’nin belirttiğine göre her gece 200 satır ezberlemeden uyumazdı. Sözlük çalışmalarından başka hadis, tefsir, fıkıh ve tarihle de meşgul olmuş, bu konularda da eser yazmıştır. Fîrûzâbâdî ile Zebîd’de görüşen İbn Hacer hadis konusunda pek titiz davranmadığını, râviler hakkında fazla bilgisi bulunmadığını, hatta sahte sahâbî Hintli Raten b. Nasr’a inanacak kadar saf olduğunu, Buhârî’ye yazdığı şerhini garip hikâyelerle doldurduğunu, birçok yerde Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin görüşlerine yer verdiğini belirterek kendisini tenkit etmiştir. Ayrıca onun Tenvîrü’l-miķbâs’ta İbn Abbas adına topladığı rivayetlerden de hadisteki ilmî gücünü anlamak mümkündür. Tasavvufî konularda Muhyiddin İbnü’l-Arabî’yi takdir eden Fîrûzâbâdî onu savunmak üzere iki risâle ile bir fetva kaleme almıştır.

Kitaba meraklı olan Fîrûzâbâdî büyük paralar harcayarak çok sayıda kitap toplamış, fakat paraya ihtiyaç duyduğu zamanlarda kitap satmaktan da çekinmemiştir. el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ’in önsözünde bu eserin 2000 kitabın özeti olduğunu söylemektedir. Devrinde yaygın olan üslûbun etkisiyle eserlerinde hem seçili bir dil hem de garip kelimeler kullanmış, bu sebeple el-Ķāmûsü’l-muĥît’in mukaddimesi birçok âlim tarafından ayrıca şerhedilmiştir.

Eserleri. Velûd bir müellif olan Fîrûzâbâdî’nin kaynaklarda yetmişten fazla eserinden söz edilmekteyse de (el-Bulġa, nâşirin mukaddimesi, s. 24-29) bunlardan yarıya yakın bir kısmının günümüze ulaşmadığı sanılmaktadır. Eserlerinin yaklaşık yirmi dördünün dile, dokuzunun tefsire, on birinin hadise, sekizinin biyografiye, sekizinin coğrafyaya, altısının akaid ve fıkha, altısının da tarihe ait olduğu anlaşılmaktadır. Başlıca eserleri şunlardır: A) Sözlük ve Dil: 1. el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ*. İlim âleminde çok tanınan sözlüklerden biri olan eser Kalküta (I-IV, 1230-1232), Bombay (1272/1884), Leknev (1885), Bulak (1289) ve İstanbul’da (I-IV, 1304) defalarca basılmış, Farsça ve Türkçe’ye tercüme edilmiştir. 2. Taĥbîrü’l-müveşşîn fi’t-taǾbîri (fîrnâ yuķālü) bi’s-sîn ve’ş-şîn. Hem “sîn” hem de “şîn” harfleriyle yazılıp okunabilen kelimeler hakkındadır. Muhammed b. Şeneb (Cezayir 1327/1909; Beyrut 1330/1911-1912) ve Muhammed Hayr el-Bikāî (Dımaşk 1982) tarafından yayımlanmıştır. 3. ed-Dürerü’l-mübeŝŝeŝe fi’l- ġureri’l-müŝelleŝe (el-Ġurerü’l-müŝelleŝe ve’d-dürerü’l-mübeŝŝeŝe, el-Müŝelleŝât). Bu eserde üç hareke ile okunup mânası değişen ve değişmeyen kelimeler bir araya toplanmıştır. Kitabı Ali Hüseyin Bevvâb (Riyad 1982) ve Tâhir Ahmed ez-Zâvî (Trablus-Tunus 1982) neşretmişlerdir. Ayrıca Süleyman b. İbrâhim b. Muhammed el-Âyid eser üzerinde bir yüksek lisans çalışması yapmıştır (Ümmülkurâ Üniversitesi Şeriat Fakültesi, Mekke 1398/ 1978). 4. Celîsü’l-enîs fî esmâǿi (taħrîmi)’l-ħanderis. Şarabın değişik isimleri ve haramlığı hakkında olup A. S. Fulton tarafından yayımlanmıştır (BSOAS, XII 11947-48), s. 579-585). 5. el-Ferâǿid (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Umumi, nr. 3317; Edeb, nr. 653). 6. Risâle fî meǾâni baǾżi’l-hurûf (Süleymaniye Ktp., Kasîdecizâde Süleyman Sırrı, nr. 664; Riyad Üniversitesi Ktp., Umumi, nr. 2392). 7. İǾtirâżâtü śâĥibi’l-Ķāmûs Ǿale’l-Cevherî (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 313). 8. Ŧariķu’l-esel fî esmâǿi’l-Ǿasel. Balın çeşitli isimlerine dair olan bu eser Süyûtî tarafından el-Müzhir’de nakledilmiştir (II, 407-408).

B) Tefsir. 1. Beśâǿiru źevi’t-temyiz fî leŧâǿifi’l-kitâbi’l-Ǿazîz. Bu eser, aslında el-Melikü’l-Eşref tarafından geniş kapsamlı ansiklopedik bir kitap olarak hazırlanması düşünülen eserin bir bölümüdür. Müellifin kitabın önsözünde belirttiğine göre söz konusu eser, Kur’ânî ilimlerden fizikteki yakıcı aynalara kadar her biri bir ilme ait “maksad” adı altında altmış bölüm ihtiva edecekti.


Muhtemelen ortak bir çalışma ile telifi tasarlanan, ancak Fîrûzâbâdî tarafından sadece Kur’an ilimleriyle ilgili kısmı yazılan eserin diğer bölümleri el-Melikü’l-Eşref’in vefatı sebebiyle yazılamamıştır. Beśîǿir’de, Kur’an hakkında genel bilgilerden sonra her sûre “basîret” başlığı altında ele alınarak sûrenin nazil olduğu yer, harf ve kelime sayısı, kurrânın ihtilâfları, fâsılaları, sûrenin ismi, maksat ve muhtevası, nâsih, mensuh ve müteşâbihi ile sûrenin faziletine dair hadislerle ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra Kur’ân-ı Kerîm’de geçen kelimeler alfabetik sıra ile izah edilmektedir. Sonunda da Kur’an’da adı geçen peygamberlerle bunlara karşı gelenler hakkında bilgi verilmektedir. Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki nüshaları esas alınarak ilk dört cildi Muhammed Ali en-Neccâr (Kahire 1383-1389/1963-1969), son iki cildi Abdülhalîm et-Tahâvî (Kahire 1390/1970) tarafından neşredilen eserin, Melik Eşref Kütüphanesi için 802 (1399-1400) yılında istinsah edilen MaŧlaǾu zevâhiri’n-nücûm ve mecmaǾu cevâhiri’l-Ǿulûm adlı bir nüshası da Köprülü Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 212). Ancak nâşirlerin bu nüshadan haberdar olmadıkları görülmektedir. Eserin bu baskısından daha sonra Kahire ve Beyrut’ta çeşitli ofset baskılar yapılmıştır. Sâib b. Abdurrahman el-Ahmerî Beśâǿir üzerinde Nüzhe fî Kitabi Beśâǿiri źevi’t-temyîz adlı bir çalışma yapmıştır (Riyad 1985). 2. Tenvîrü’l-miķbâs (miķyas) min Tefsiri İbn ǾAbbâs. İbn Abbas’a isnat edilen tefsirle ilgili değişik eserlerdeki rivayetleri bir araya getiren bu çalışmanın Fîrûzâbâdî’ye aidiyeti şüphelidir. Eser Bulak (1290), Kahire (1316) ve İstanbul’da (1320) Beyzâvî ve Hâzin tefsirleriyle birlikte basılmıştır. 3. Tefsîru fâtiĥati (Teysîru fâǿiĥati)’l-ihâb (iyâb) bi-tefsîri Fâtiĥati’l-kitâb (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Tefsir, nr. 6; Bağdat Evkaf Ktp., nr. 4848). 4. Nuġbetü (Buġyetü)’r-reşşâf min ĥuŧbeti’l-Keşşaf (Süleymaniye Ktp., Beşir Ağa, nr. 31, Kadızâde Mehmed, nr. 69, Şehid Ali Paşa, nr. 331, Lâleli, nr. 3712; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Lugat, nr. 300; el-Hizânetü’t-Teymûriyye, Tefsir, nr. 500).

C) Hadis. 1. Sifrü (Süferü)’s-saǾâde. Hz. Peygamberin özel hayatını ve ibadetlerini hadislerle anlatan Farsça bir eserdir. 804 (1401) yılında Ebü’l-Cûd Muhammed b. Mahmûd el-Mahzûmî tarafından Arapça’ya çevrilen eserin çeşitli baskıları yapılmıştır (Kahire, ts.; Şah Veliyyullah’ın el-Fevzü’l-kebîr maǾa Fetĥi’l-ħabîr fî uśûli’t-tefsîr’i kenarında, Kahire 1307; nşr. Abdullah b. İbrâhim el-Ensârî, Sayda - Beyrut 1402/1982; nşr. Abdülazîz İzzeddin es-Seyrevân, Beyrut 1408/1988). Farsça aslı ise Atıf Efendi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 443). Abdülhak b. Seyfeddin ed-Dihlevî’nin Ŧarîķu’l-ifâde (Kalküta 1252) adıyla Farsça bir şerh yazdığı Sifrü’s-saǾâde Rıfkı Durgun tarafından İbadetleriyle Peygamberimiz adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir (İstanbul 1979). 2. eś-Śılâtü ve’l-büşer fi’ś-śalâti Ǿalâ ħayri’l-beşer. Hz. Peygamber’e salâtü selâm getirmeye dair olup Muhammed Nûreddin Adnan el-Cezâirî - Abdülkādir el-Hıyârî - Muhammed Mutî‘ el-Hâfız (Dımaşk 1385/1966) ve Ebû Esmâ İbrâhim b. İsmâil Âlü Asr (Beyrut 1405/1985) tarafından neşredilmiştir. 3. el-Eĥâdîŝü’ż-żaǾîfe (TÜYATOK, nr. 1511). 4. EdǾiye meǿŝûre merviyye Ǿani’n-nebî (TSMK, III. Ahmed, nr. 9470). 5. Urcûze fî muśŧalaĥi’l-ĥadîŝ (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Mecâmî’, nr. 706).

D) Fıkıh-Akaid. 1. el-İsǾâd bi’l-iśǾâd ilâ dereceti’l-ictihâd (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Umumi, nr. 2351; Fıkıh [Şâfiî], nr. 414). 2. İbnü’l-Arabî ile ilgili risâleleri, a) el-İġtibâŧ bi-muǾâleceti İbni’l-Ħayyâŧ fî ecvibeti mesâǿile süǿile Ǿanhâ bi-ĥaķķı Muĥyiddîn İbni’l-ǾArabî (İÜ Ktp., nr. 3518; Nefĥu’ŧ-ŧîb, II, 176-180). b) Fetva fî ĥaķķı İbni’l-ǾArabî ve kütübih (Süleymaniye Ktp., Lala İsmâil, nr. 706; Hamidiye, nr. 1458; Fâtih, nr. 5376). c) Risâle fi’r-red Ǿale’l-muǾteriżîn Ǿalâ İbni’l-ǾArabî (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Tasavvuf, nr. 50).

E) Biyografi. 1. el-Bulġa fî terâcimi eǿimmeti’n-naĥv ve’l-luġa. 422 dil âliminin hayatını kısaca anlatan bir eser olup Muhammed el-Mısrî tarafından yayımlanmıştır (Dımaşk 1972; Kuveyt 1407/ 1987). 2. İŝâretü’l-ĥacûn ilâ ziyâreti’l-Ĥacûn (Mekke 1332). Mekke yakınında Hacûn dağında medfun sahâbîlere dair bir eserdir. 3. Tuĥfetü’l-ebîh fîmen nüsibe ilâ ġayri ebîh. Babasından başkasına nisbet edilen meşhur şahıslar hakkında bir risâle olup Abdüsselâm Muhammed Hârûn ([Nevâdirü’l-maħŧûŧât içinde], Kahire 1370/1950, s. 97-110) ve Muhammed Sâlih eş-Şennâvî ([İbn Habîb el-Bağdâdî’ye ait iki risâleyi ihtiva eden bir mecmuanın içinde üçüncü risâle), Beyrut 1410/1990) tarafından neşredilmiştir. 4. el-Mirķātü’l-vefiyye fî ŧabaķāti’l-Ĥanefiyye (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 4647; Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 671). 5. el-Meġānimü’l-muŧâbe fî meǾâlimi Ŧâbe (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1587; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 1529). Medine ve civarının tarihi, coğrafyası ve Medine ziyaretiyle Fîrûzâbâdî ve hocalarının Medine’de görüşüp tanıştığı kimseler hakkında bilgi veren altı bölümden ibaret bir eserdir. Kitabın sadece coğrafî adlarla ilgili beşinci bölümünü Hamed el-Câsir neşretmiştir (Riyad 1389/ 1969).

Fîrûzâbâdî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: el-LâmiǾu’l-muǾlemü’l-Ǿucâbü’l-câmiǾ beyne’l-Muĥkem ve’l-ǾUbâb (müellifin bu eseri önce altmış (veya yüz) cilt olarak yazmayı düşündüğü, daha sonra ise beş cildini kaleme aldığı, fakat kullanılmasının güçlüğünü dikkate alarak el-Ķāmûsü’l-muĥît’i yazdığı rivayet edilmektedir), Esmâǿü’s-serâĥ (el-berâĥ) fî esmaǿi’n-nikâĥ, er-Ravżü’l-meslûf fîmâ lehû ismâni ilâ ülûf, el-İşârât ilâ mâ fî kütübi’l-fıķhi mine’l-esmâǿ ve’l-emâkîn ve’l-luġāt, el-Müttefiķ vażǾan ve’l-muħtelif śuķǾan, Envâǿü’l-ġayŝ fî esmâǿi’l-Leyŝ, Maķśûdü źevi’l-erbâb fî Ǿilmi’l-iǾrâb,


Şerĥu Zâdi’l-meǾâd fî vezni Bânet SüǾâd, ed-Dürrü’n-nažîmü’l-mürşid ilâ maķāśıdi’l-Ķurǿâni’l-Ǿažîm, Ĥâśılü kûreti’l-ħalâś fî feżâǿili sûreti’l-İħlâś, Menĥu (Fetĥu)’l-bârî bi’s-seyĥi(‘s-seyli)’l-fesîĥi’l-cârî fî şerĥi Śaĥîĥi’l-Buħâri (Buhârî şerhi olup ibadetler kısmının dörtte birini yirmi ciltte şerhettiği nakledilmektedir), Şevâriķu’l-esrâri’l-Ǿaliyye fî şerĥi Meşâriķi’l-envâri’n-nebeviyye, Teshîlü ŧarîķi’l-vuśûl ile’l-eĥâdîŝi’z-zâǿide Ǿale’l-CâmiǾi’l-uśûl, ed-Dürrü’l-ġālî fi’l-eĥâdîŝi’l-Ǿavâlî, et-Tecârîĥ fî fevâǿide müteǾalliķa bi-eĥâdîŝi’l-Meśâbîĥ, en-Nefĥatü’l-Ǿanberiyye fî mevlidi ħayri’l-beriyye, el-Mirķātü’l-erfaǾiyye fî ŧabaķāti’ş-ŞâfiǾiyye, el-Elŧâfü’l-ħafiyye fî eşrâfi’l-Ĥanefiyye, Ravżatü’n-nažır fî tercemeti’ş-Şeyħ ǾAbdilķādir, el-Fażlü’l-vefî fi’l-Ǿadli’l-Eşrefî, Müheyyicü’l-ġarâm ile’l-beledi’l-ĥaram, Târîħu Merv, Nüzhetü’l-iħvân fî târiħi Iśfahan.

BİBLİYOGRAFYA:

Fîrûzâbâdî, el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ, Beyrut 1406/ 1986, s. 5-30; a.mlf., Beśâǿiru źevi’t-temyîz (nşr. M. Ali en-Neccâr), Kahire 1383/1963, nâşirin mukaddimesi, I, 1-30; a.mlf., el-Bulġa fî terâcimi eǿimmeti’n-naĥv ve’l-luġa (nşr. Muhammed el-Mısrî), Kuveyt 1407/1987, nâşirin mukaddimesi, s. 8-40; Tâcü’l-Ǿarûs, I, 13-14; Ali b. Hasan el-Hazrecî, el-ǾUķūdü’l-lüǿlüǿiyye (nşr. M. Besyûnî Asel), Kahire 1329-32/1911-14, II, 264-265, 278, 286, 297, 303-304; Fâsî, el-Ǿİķdü’ŝ-ŝemîn fî târîħi’l-beledi’l-emîn (nşr. Fuâd Seyyid), Kahire 1381/1962, II, 392-401; İbn Hacer, İnbâǿü’l-ġumr, VIII, 159-163; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, IV, 63-66; Sehâvî, eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, X, 79-86; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 273-275; a.mlf., el-Müzhir, II, 407-408; Taşköprizâde, Miftâĥu’s-saǾâde, I, 119-123; a.mlf., eş-Şeķāǿiķ, s. 29-30; İbnü’l-Kādî, Dürretü’l-ĥicâl, II, 317-318; Makkarî, Ezhârü’r-riyâż (nşr. Saîd Ahmed A’râbî v.dğr.), Rabat 1398-1400/1978-80, III, 48-52; a.mlf., Nefĥu’ŧ-ŧîb, II, 176-180; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VII, 126-131; Şevkânî, el-Bedrü’ŧ-ŧâliǾ, II, 280-285; Hânsârî, Ravżâtü’l-cennât,VIII, 101-106; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 907-910; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 180-181; Sarton, Introduction, III, 1827-1828; Bilmen, Tefsir Tarihi, II, 579-582; C. Zeydân, Âdâb (Dayf), III, 157-158; Brockelmann, GAL, II, 231-234; Suppl., II, 234-236; a.mlf., “Fîrûzâbâdî”, İA, IV, 653-654; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 829-832; Serkîs, MuǾcem, II, 1469-1471; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XII, 118; a.mlf., el-Müstedrek, Beyrut 1985, s. 762; Ahmet Suphi Furat, al-Fīrūzābādī’nin aś-Śıĥāĥ’ı Tenkidi (profesörlük takdim tezi, 1978), İSAM Ktp., nr. 586, s. 40-60; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VII, 146-147; A. S. Fulton, “Fīrūzābādī’s Winerlist”, BSOAS, XII (1947-48), s. 579-585; H. Fleisch, “al-Fīrūzābādī”, EI² (İng.), II, 926-927.

Hulûsi Kılıç