FERRUHÂBÂD

فرّخآبآد

Hindistan’ın Utar Pradeş eyaletinde bölge ve eskiden bu bölgenin merkezi olan şehir.

Ganj ve Yamuna (Cemna) nehirleri arasında yer alır. Pakistan’ın kurulması (1947) ve Kuzey Hindistan müslümanlarının bu ülkeye doğru göç etmesi üzerine daha önce çoğunlukta olan İslâm nüfusu bugün azınlık durumuna düşmüştür. Bölge çok eski bir tarihe sahipse de Ferruhâbâd şehri yeni olup 1714 yılında Bâbürlüler’e bağlı Bangaş nevvâblarının birincisi Muhammed Han Karlânî tarafından kurulmuştur. Aslında Afganlı bir maceraperest olan Muhammed Han etrafına topladığı 12.000 kişilik bir ordu ile, o sıralarda Delhi tahtını ele geçirmeye çalışan I. Bahadır Şah’ın üçüncü oğlu Ferruhsiyer’e yardım etmiş ve Agra’nın 14 km. doğusunda Samûrgarh denilen yerde Cihandar Şah’a karşı yapılan meydan savaşını kazanmasına (1713) vesile olarak onun güvenilir adamları arasına girmiştir. Bu savaşın hemen arkasından Muhammed Han’ın kayınpederi Kasım Han Bangaş’ın yerli Racpûtlar’la meydana gelen bir çatışma sırasında öldürülmesi üzerine hükümdar diyet olarak kızına (Muhammed Han’ın karısı) beş köy vermiş, ayrıca bu ailenin hizmetlerine karşılık Kasım Han Bangaş’ın hâtırasına bir şehir kurulmasını emretmiştir. Ferruhâbâd böylece kurulmuş, ancak adını Kasım Han’dan değil devrin hükümdarı Ferruhsiyer’den almıştır.

Ferruhâbâd bölgesi hakkında bilgi veren ve Sankîsâ gibi bazı eski yerleşim merkezlerini anlatan ilk kişi Çinli gezgin Hiuen Tsiang’dır. VII. yüzyılda Harsa Verdana İmparatorluğu’nun başşehri olan tarihî yerleşim merkezi Kannevc 1018’de Gazneli Mahmud tarafından yağmalanmış, 1193 yılında da Gurlu sultanlarından Şehâbeddin (Muizzüddin) Muhammed tarafından ele geçirilmişti. Burası, Delhi Sultanlığı’nın Tuğluklular’dan Seyyidler’e geçmesi sırasında bir ara son Tuğluklu hükümdarı Nâsırüddin Mahmud’un sığındığı yer oldu. Ferruhâbâd’ın tarihi şehrin kurucusu Muhammed Han Karlânî ile başlar. Bir süre Allahâbâd’ın, bir süre de Melvâ’nın valiliğini yapan Muhammed Han bölgeyi Ferruhsiyer adına özerk bir devlet olarak yönetti. Şehir onun zamanında gelişerek mâmur bir hal aldı ve bir darphâne kurulup bazı Bâbürlü paraları burada basıldı. 1743 yılında Muhammed Han’ın ölümüyle yerine büyük oğlu Kāim Han geçti. Kāim Han’ın Rohillalar’la giriştiği bir çatışmada ölmesi üzerine Ferruhâbâd Nevvâblığı bağımsızlığını kaybetti (1749) ve Avad Devleti’ne katıldı. Ancak ertesi yıl Kāim Han’ın küçük kardeşi Ahmed Han Ferruhâbâd şehrini ele geçirdi ve o tarihten sonra şehir kurtarıcısına izâfetle Ahmednagar adıyla da anılmaya başlandı. 1756’dan itibaren burada basılan II. Âlemgîr,


III. Şah Cihan ve II. Şah Âlem’e ait sikkeler üzerinde Ahmednagar adının yazıldığı görülmektedir. Ahmed Han’ın Ferruhâbâd’ı geri alması üzerine Avad hâkimi Safder Ceng, Ahmed Han’ı şehrin 5 km. yakınındaki Fetihgarh Kalesi’nde kuşattı ve Maratalar’la Rohillalar’dan da yardım istedi. Yenilen Ahmed Han Himalaya ormanlarına kaçarak hayatını kurtardı ve ancak kaybettiği topraklar üzerinde hak iddia etmekten vazgeçmesi şartıyla geri dönebildi; dönüşünde de günlerini Maratalar’ın tahakkümünde geçirdi. 1760 yılında Afgan Şahı Ahmed Şah Dürrânî IV. Hint Seferi’ne başladı ve 1761’de Maratalar’ı Panipat Savaşı’nda büyük bir yenilgiye uğratarak zengin ganimetlerle ülkesine geri döndü. Ahmed Şah Dürrânî’nin bu seferi Ferruhâbâd Nevvâblığı üzerindeki Hindû Marata baskısını hafiflettiyse de onu tekrar eski bağımsızlık günlerine kavuşturamadı.

Ahmed Han’ın ölümünden sonra Ferruhâbâd Avadlar’a bağlı Avad Durbâr’a tâbi oldu. 1777’de Avad hâkiminin daveti üzerine İngilizler Ferruhâbâd’ın yakınındaki Fetihgarh Kalesi’ne yerleştiler (1780). Beşinci nevvâb İmdâd Hüseyin Han bölgeyi İngilizler’e teslim etti (1802), kendisi de bu topraklarda yerli bir prens olarak tanındı. İmdâd Hüseyin Han’ın torunu Cemmul Hüseyin Han sefahata kapıldı; Farsça ve Urduca şiirler yazan Mirza Gālib Urduca gazellerinden birinde onun bu hayatını tavsif eder. Hânedanın son halkasını oluşturan ve Aralık 1846’da nevvâblığa gelen Tefazzul Hüseyin Han ise bir süre sonra bağımsızlığını ilân etti ve bu durumu Ocak 1858 tarihine kadar sürdürdü. 1859’da Ferruhâbâd topraklarını İngilizler tekrar ele geçirdiler ve Tefazzul Hüseyin Han’ı da Osmanlılar’ın yönetimindeki Mekke’ye sürdüler.

Bugün Ferruhâbâd bölgesinin yönetim merkezi Fetihgarh’tır. Önemli bir kara ve demiryolu hattı kavşağında yer alan 207.783 nüfuslu (1991) Ferruhâbâd ise bir sanayi merkezi ve tarım ürünleri pazarıdır. İslâm öncesi dönemlere ait birçok tarihî binanın bulunduğu bölgenin kuzeybatısındaki Kampil şehri Budistler için önemli dinî merkezlerden biridir ve burada çok sayıda eski tapınağın mevcut olduğu görülmektedir. İslâmî döneme ait yapı ise azdır. Bunlar arasında bir kısmı metrûk ve bakıma muhtaç durumda bulunan, bir kısmı da başka gayelerle kullanılan nevvâbların anıt mezarları sayılabilir. Meselâ Muhammed Han’ın anıt mezarı 1940 yılına kadar tütün deposu olarak hizmet vermiştir. Ferruhâbâd’da yetişen âlimlerden Abdünnebî Ahmednagarî (ö. 1762), yazdığı CâmiǾu’l-Ǿulûm adlı dört ciltlik ansiklopedik eserle XVIII. yüzyıl Hindistan âlimleri arasında önemli bir yere sahiptir.

BİBLİYOGRAFYA:

Muhammed Veliyyullah Ferrûhâbâdî, Târîħ-i Ferruħâbâd, Müslim University Aligarh, Subhānallāh Collection, nr. 954/1; S. Lane-Poole, Catalogue of Moghul Coins in the British Museum, London 1875; W. Crooke, N. W. Provinces of lndia, London 1897, s. 116, 722; Gulâm Hüseyin Han Tabâtabâî, Siyerü’l-müteǿaħħirîn, Leknev 1314/1897, s. 422, 433, 437-439, 443, 451, 456; H. N. Wright Catalogue, Coins of the Indian Museum, Oxford 1908, III, s. XLVI; Imperial Gazetteer of India, Oxford 1908, XII, 62-73; W. Irvine, Later Mughals, Calcutta 1922, tür.yer.; a.mlf., “The Bangash Nawábs of Farrukhábád”, JASB, XLVII (1878), s. 259-383; XLVIII (1879), s. 49-170; Storey, Persian Literature, I, 693-694; H. M. Elliot - J. Dowson, The History of India, Delhi 1990, VIII, 44; CHIn., IX, 110-113, 160-162; A. S. Bazmee Ansari, “Farrukhābād”, El2 (İng.), II, 808-809; M. Longworth Dames - [J. Burton-Page], “Kanawdj”, ae., IV, 533-534.

A. S. Bazmee Ansarî