EYÜP SABRİ PAŞA

(ö.1308/1890)

Osmanlı bahriye paşası, eğitimci, tarihçi ve yazar.

Rumeli’de Yenişehir’e bağlı Ermiye köyünde doğdu. Babası Seyyid Şerîfülislâm b. Hâc Ahmed’dir. Hayatının ilk yılları hakkında bilgi yoktur. Bahriyeye intisap ederek tersaneden yetiştiği, çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra kaymakam, miralay ve 1302’de (1885) mirliva rütbesine yükseldiği, Mekteb-i Rüş-diyye-i Bahrî’de müdürlük ve Mekteb-i Fünûn-ı Bahriyye’de hocalık görevinde bulunduğu bilinmektedir. Bir ara Muhâsebât-ı Bahriyye reisliğiyle Islahât-ı Bahriyye Komisyonu ikinci reisliği yapan ve uzunca bir süre de Hicaz’da memuriyette bulunan Eyüp Sabri Paşa bu görevi sırasında bölgenin tarihiyle de ilgilenmiştir. Hicaz’da yaptığı araştırmalar ve topladığı bilgiler daha sonra yazdığı eserlerin temelini oluşturmuştur. Samimi bir müslüman olan Eyüp Sabri Paşa gıyabî olarak İdrîs-i Muhtefî’ye (ö. 1024/1615) intisap etmişti. Nitekim İstanbul’da 15 Safer 1308’de (30 Eylül 1890) vefat ettiğinde şeyhinin Kasımpaşa Mezarlığı’nda bulunan kabrinin ayak ucuna defnedilmiştir.

Eserleri. Eyüp Sabri Paşa yoğun askerlik ve memuriyet hayatına rağmen çok sayıda eser kaleme almıştır.

Mir’âtü’l Haremeyn. 1289’da (1872) başlayıp on beş yılda tamamladığı bu hacimli eser zamanının en geniş ve ilk Türkçe Haremeyn tarihidir. Üç cilt halinde basılan eserin ilk cildi Mekke’ye (Mir’âtü Mekke, İstanbul 1301), II. cildi Medine’ye (Mir’âtü Medine, İstanbul 1304), III. cildi de Arap yarımadasına (Mir’âtü Cezîreti’l-Arab, İstanbul 1306) ayrılmıştır. Eserin ihtiva ettiği konular başlangıçtan itibaren Arap yarımadasındaki yerleşim merkezlerinin, özellikle Mekke ve Medine’nin kuruluşu, gelişmesi, bölgede yaşayan çeşitli kabileler, burada ortaya çıkan eski dinler ve peygamberler, İslâmiyet’in doğuşu ve yayılması, Mekke ve Medine’de Kabe, Mescid-i Nebevî ve diğer yapıların inşası, gördükleri çeşitli tamirlerle tarih içerisindeki yerleri ve önemleri, buraların ziyaretine dair usul ve âdâb, Haremeyn’in sosyal ve iktisadî durumu, örf ve âdetler, Osmanlı sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılık ve hizmetleridir. Cezîretü’l-Arab aynı zamanda Arap yarımadası tarih ve coğrafyası hakkında geniş değerlendirmeler ihtiva etmektedir, eser Arapça olarak da neşredilmiştir (1306). Eyüp Sabri Paşa Mir’âtü’l-Haremeyn’i yazarken çeşitli eserlerden faydalanmıştır. Bunlar arasında eski kaynaklar yer aldığı gibi kendi zamanına ait incelemeler de bulunmaktadır. Eserin baş tarafında verilen listeden anlaşıldığına göre müellif aralarında Rûhu’l- beyân, et-Tefsîrü’l-kebîr, el-Keşşâf ile Ebüssuûd, Hâzin, Nesefî ve İbn Kesîr’in tefsirleri; Śaĥîĥ-i Müslim, Kastallânî’nin Buhârî şerhi vb. hadis kitapları; Fetâvâ Ķādîħân, Tahtâvî’nin haşiyesi, İbn Vehbân’ın manzumesi (Ķaydü’ş-şerâǿid) gibi fetva ve fıkıh kitapları; İbn Hişâm’ın es-Sîre’si, Ezrakī ve Fakīhî’nin Mekke tarihleri, Ħulâśatü’l-vefâǿ, Vefâǿül vefâǿ, Târîħu’l-ħamîs, el-Ünsü’l-celîl, Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd, Şifâǿü’l-ġarâm, Tuĥfetü’l-kiram, el-MaǾârif, Nuħbetü’t-dehr fîǾ acâǿibi’l-ber ve’l-bahr, el- Ǿİķdü’ ŝ - ŝemîn, BedâǿiǾu’z-zühûr, Ravżatüś - śafâ, Fütûĥu’l -haremeyn, Fezleke (Kâtib Çelebi) gibi tarih kitaplarının da bulunduğu altmış civarında eserden istifade etmiştir. Ayrıca müellifin daha başka birçok kitaptan faydalandığı eserin muhtevasından anlaşılmaktadır. Sade bir Türkçe ile kaleme alınan eserde metin aralarında başta Türkçe olmak üzere Farsça ve Arapça şiirlere, zaman zaman hikâye ve rivayetlere de yer verilmektedir. Ayrıca “hikmet, istirdâd, tenbih, lâhika, fâide, ihtar, zeyl, hâtıra, mütâlaa, sûret, lâzıme, ilâve, tekmile, mülâhaza” gibi başlıklar altında tamamlayıcı ve aydınlatıcı bilgiler verilmiştir. Aralarında Ahmed Midhat Efendi,


Muallim Naci, Ahmed Cevdet Paşa, Mehmed Münif Paşa’nın da bulunduğu birçok tanınmış kişi Mir’âtü’l-Haremeyn’e takriz yazmış ve tarih düşürmüştür. Bunların önemli bir kısmı cilt başlarında yer almaktadır. Nitekim Cevdet Paşa takriz mahiyetindeki mektubunda eserin herkes tarafından okunacak bir telif olduğunu, Arap tarihi ve coğrafyası alanında kaynaklık edebilecek vasıfta bulunduğunu belirtmektedir (Tezâkir, IV, 224-225). 2. Mahmûdü’s-siyer (İstanbul 1287). Müellifin ifadesine göre halkın ihtiyacı dikkate alınarak yazılmış dili ağır olmayan, rivayetleri sağlam Türkçe bir siyer kitabıdır. Eserde aynı zamanda Hulefâ-yi Râşidîn, on iki imam ve aşere-i mübeşşerenin hayatlarına dair bilgiler de vardır. 3. Azîzü’l-âsâr Şerh-i Kasîde-i Bânet Süad (İstanbul 1291). Sahabeden KâǾb b. Züheyr’in Bânet SüǾâd adıyla da bilinen Ķaśîdetü’l-bürde’sinin tercümesidir. 4. Tekmiletü’l-menâsik (İstanbul 1292). Hac farizasına dair fıkhî bilgiler ihtiva etmektedir. 5. Târih-i Vehhâbiyyân (İstanbul 1296). Vehhâbîliğin doğuşu, gelişmesi ve etkilerini inceleyen bu eser konuyla ilgili şifahî kaynakların da değerlendirilmiş olması bakımından önemlidir. Kitap yayımlandığı yıl ayrıca Tercümân-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmiştir. Eser Süleyman Çelik tarafından sadeleştirilerek tıpkıbasımı ile birlikte yeniden neşredilmiştir (İstanbul 1992). 6. Riyâzü’l-mûkınîn (İstanbul 1298). Gazzâlî’den derlediği bir ahlâk ve nasihat kitabıdır. 7. Tercemetü’ş - Şemâil (İstanbul 1298). Tirmizî’nin Şemâǿîlü’n-nebi adlı eserinin tercümesidir. II. Abdülhamid’in tahta çıkışının beşinci yıl dönümü münasebetiyle basılmıştır. 8. Vak’a-i Ashâb-ı Fîl (İstanbul 1301). Kur’an’da Fil sûresinde geçen fil vakǾasıyla ilgili bir risaledir. 9. Esbâbü’l-inâye fi tercemeti Bidâyeti’n nihâye (İstanbul 1306). Gazzâlî’nin Bidayetü’n-nihâye adlı eserinin tercümesidir.

Eyüp Sabri Paşa’nın basılmamış eserleri arasında, Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan Kanunî’nin Savaşlarının Manzum Tarihçesi ile (Esad Efendi, nr. 2422) Şehnâme Tercümesi (Hüsrev Paşa, nr. 370) sayılabilir.

BİBLİYOGRAFYA:

Eyüp Sabri Paşa. Mir’âtü’l-Haremeyn, İstanbul 1301-1306, I-III; BA, Cevdet Bahriye, nr. 11863; BA, Cevdet-Maarif, nr. 5743; Cevdet, Tezâkir, IV, 224-225; Sicill-i Osmânî, I, 451; Osmanlı Müellifleri, III, 26-27; Babinger (Üçok). s. 372-373; Bernard Lewis, “Ayyūb Śabrī Paѕћa”, EI² (İng.), I, 796.

Azmi Özcan