eş-ŞÂTIBİYYE

(الشاطبيّة)

Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin (ö. 590/1194) kırâat-i seb‘aya dair kasidesi.

Asıl adı Ĥırzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî olup 1173 beyitten oluşmuştur. Müellifine nisbetle eş-Şâŧıbiyye diye şöhret bulan ve Ķaśîde lâmiyye diye de anılan eser Ebû Amr ed-Dânî’nin et-Teysîr fi’l-ķırâǿati’s-sebǾ adlı kitabının manzum şeklidir. Ayrıca Ebü’l-Hasan İbn Galbûn’un et-Teźkire fi’l-kırâǿâti’ŝ-ŝemân’ı, Ebü’l-Feth Fâris b. Ahmed el-Hımsî’nin el-Menşeǿ fi’l-kırâǿâti’ŝ-ŝemân’ı, Mehdevî’nin el-Hidâye ilâ meźâhibi’l-ķurrâǿi’s-sebǾa’sı,


Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ı (99, 175, 370, 1133 ve 1143. beyitler) kasidenin diğer kaynaklarını oluşturur. Şâtıbî kasidede Kutrub ile Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ ve Sâlih b. İshak el-Cermî (1144. beyit) gibi nahivcilerin görüşlerinden de yararlanmıştır. Müellif, eserinin kıraat ilmini öğrenmek isteyenlerin beklentilerine cevap verecek nitelikte olduğunu belirtmiş, onların bütün gayretleriyle bu manzumeye yönelmelerini istemiştir.

Kasidenin birinci bölümü belli kurallara dayalı ihtilâfların (usul) bulunduğu şu bablardan meydana gelmektedir: İstiâze, besmele, idgam ve kısımları, hâü’l-kinâye, med ve kasr, müfred hemze, bir kelime ve iki kelimedeki hemzeler, nakil, vakf-ı Hamza ve Hişâm, “إذ، قد، هل، بل” edatlarının son harflerindeki idgam ve izhar vecihleri, tâü’t-te’nîs, tenvin ve sâkin nûna ait hükümler, feth, imâle, lâm ve râ harflerine ait hükümler, kelime sonlarına, resm-i hatta (imlâ) ve izâfet nitelikli yâ harfine göre vakıf halleri, zâit nitelikli yâ harfleri, tekbir ve harflerin mahreç ve sıfatları. Belli bir kurala dayanmayıp Kur’an sûrelerinde dağınık şekilde bulunan ihtilâfların incelendiği ikinci bölümde ise her sûrede mevcut kıraat vecihlerine yer verilmiştir.

İbnü’l-Cezerî, kırâat-i seb‘a konusunda kaynak eserlerden biri olan ve öğretimde yaygın biçimde kullanılan manzumeyi ancak uzman kişilerin takdir edebileceğini ve belâgatçıların kusur bulmaktan âciz kaldıkları bir kaside olduğunu belirtir (Ġāyetü’n-Nihâye, II, 22). Eserin bir özelliği de kıraat imam ve râvilerinin isimleri yerine ilk defa ebced harflerinin rumuz şeklinde kullanılmış olmasıdır (45. beyit). Müellif, birden çok kıraat imamına delâlet eden harf remizleriyle birlikte (49, 50, 51 ve 52. beyitler) yine birden çok imam ve râviye işaret eden kelime remizlerine de yer vermiştir (52, 53, 54, 55. beyitler).

Kasidenin istiâze kısmından önceki beyitlerinde harf ve kelime remizlerinin kullanılış biçimi ve ihtilâflı âyetlerin incelenmesinde takip edilen usul hakkında şu açıklamalar yapılmıştır: 1. Beyitlerde önce ihtilâfın bulunduğu kelime, daha sonra kıraat imamının ya da râvinin remzi, ardından bir vâv-ı fâsıla getirilmiştir (46. beyit). 2. İhtilâflı kelimelerin sıralanışında okuyucuyu şüpheye düşürecek bir karışıklığın bulunmadığı beyitlerde vâv-ı fâsılaya gerek görülmemiş, ihtilâflı kelime kayıtsız olarak verilmiştir (47. beyit). 3. Beyitlerde kafiyeyi tamamlamak, lafzı güzelleştirmek gibi bazı gerekçelerle vâv-ı fâsıladan önceki harf ya da kelime remzi tekrar edilmiştir (48. beyit). 4. Harf remizlerinden önce veya sonra kullanılan kelime remizleri öngörülen şarta uygun biçimde kullanılmış, daha sonra vâv-ı fâsıla getirilmiştir (56. beyit). 5. Beyitlerde bir kıraat vechi onunla ilgili bir kayıtla zikredilmiş, ardından onun zıddı olan veche yer verilmemiştir (57. beyit). Bir kıraate ilişkin med kaydı varsa onun zıddı olan kasr vechinden yahut kasr kaydıyla med vechinden söz edilmeyerek bu husus okuyucunun anlayışına bırakılmıştır. Diğer kıraat terimlerinde de aynı yol takip edilmiştir (58 ve 59. beyitler). 6. Beyitlerde tahrik kelimesi kayıtsız zikredildiğinde fetha kastedilmiş, iskân kelimesinin zıddı fetha olarak kabul edilmiştir (60. beyit). 7. Nûn ile yâ harfleri, fetha ile kesre harekeleri ve nasb ile hafd i‘rabları arasında bir münasebet kurulmuştur (61. beyit). Meselâ bir kıraat imamı için nûn vechi zikredilmişse diğerlerinin yâ vechini okuduğu açıkça belirtilmeden anlatılmak istenmiştir. 8. Kıraat imamlarından birinin ilgili kelimeyi zamme ile okuduğu ifade edilmişse diğerlerinin fetha vechini, yine bazı imamların ref‘ vechini okudukları belirtilmişse isimleri verilmeyenlerin nasb vechini okuduğu îmâ edilmiştir (62. beyit). 9. Bazı beyitlerde kelimenin ref‘ hali, fiilin müzekkerlik ve gayb kalıbı mutlak olarak verilmiş (63. beyit), kelime remizleri bir kısım yerlerde ihtilâflı âyetten önce, bir kısmında sonra kullanılmış (64. beyit), kasidenin imkân verdiği beyitlerde kıraat imamlarının adları (65. beyit), özellikle ihtilâfı yoğun imam ya da râvinin adı açık biçimde zikredilmiştir (66. beyit).

Pek çok kütüphanede yazma nüshaları bulunan eserin (el-Fihrisü’ş-şâmil, I, 118-189) çeşitli baskıları yapılmıştır (Hindistan 1862; nşr. Mûsâ Cârullah, Kazan 1907; Kahire 1876, 1302/1884, 1304/1886, 1319, 1910, 1926, 1347/1928, 1937, 1940, 1980; Riyad 1980; Beyrut 1981; Tanta 1412/1992; Medine 1989, 1416; nşr. Muhammed Temîm, 1417/1996). Eserin kıraat öğretiminde çok tutulup geniş bir coğrafyaya yayılmasının sebebi, öğrencilerin kıraat ihtilâflarını manzum olarak ezberleyip bu bilgileri kullanmalarını kolaylaştırmış olmasıdır. Ancak sahih kıraat ihtilâflarını nazım kalıpları içinde inceleyen kasidenin teknik özelliği ve kullanılan terim ve remizler ilk bakışta kolay anlaşılamadığından bazı kıraat âlimleri şerh, ihtisar ve tekmile çalışmaları yapmıştır. eş-Şâŧıbiyye, yazıldığı dönemden günümüze kadar üzerinde en fazla çalışma yapılan metinlerden biri olma özelliğini korumaktadır. Hamîtû bunlardan 118’i şerh, hâşiye ve ta‘lîkat yedisi diğer eserlerle mukayese, otuz beşi tekmile, yirmi yedisi muâraza olmak üzere 187 eser saymaktadır (ZaǾîmü medreseti’l-eŝeriyye, s. 145-226).

Kasidenin şerhlerinden bazıları şunlardır: eş-Şâŧıbiyye’yi müelliften defalarca


okuyan ve onu ilk defa şerhederek şöhret bulmasına vesile olan Alemüddin es-Sehâvî’nin Fetĥu’l-vaśîd fî şerĥi’l-Ķaśîd’i (nşr. Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî, I-IV, Riyad 1423/2002), Muhammed Şu‘le’nin Kenzü’l-meǾânî fî şerĥi Ĥırzi’l-emânî’si (Kahire 1954, 1418/1997; nşr. Ahmed el-Yezîdî, Mağrib 1419/1998), Ebû Abdullah Muhammed b. Hasan b. Muhammed el-Fâsî’nin el-Leǿâli’l-ferîde fî şerĥi’l-Ķaśîde’si (nşr. Abdürrezzâk b. Ali b. İbrâhim Mûsâ, I-III, Riyad 1428/2007), Alemüddin Kāsım b. Ahmed el-Lûrkī’nin el-Müfîd fî şerĥi’l-Ķaśîd’i (Abdülhamîd b. Sâlim el-Alevî es-Sâidî, Medine 1426/2005, doktora tezi), kasideyi hocası Sehâvî’den birkaç defa okuyan Ebû Şâme el-Makdisî’nin İbrâzü’l-meǾânî min Ĥırzi’l-emânî fi’l-ķırâǿâti’s-sebǾi (Kahire 1349; nşr. İbrâhim Atve İvaz, Kahire 1398/1978), Ca‘berî’nin Muhammed Şu‘le’ye ait şerh ile isim benzerliği bulunan (İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 81) Kenzü’l-meǾânî fî şerĥi Ĥırzi’l-emânî’si (nşr. Ahmed el-Yezîd, I-II, Rabat 1419/ 1998), İbnü’l-Bârizî’nin el-Ferîdetü’l-Bâriziyye’si, Semîn el-Halebî’nin el-Ǿİķdü’n-nađîd fî şerĥi’l-Ķaśîd: Şerĥu’l-ķaśîdeti’ş-Şâŧıbiyye fi’l-ķırâǿâti’s-sebǾi (nşr. Eymen Rüşdî es-Süveyd, Cidde 1422/2001), Şemseddin Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Gassânî el-Bâcî’nin el-Ǿİķdü’n-nađîd fî şerĥi’l-Ķaśîd’i (TSMK, nr. 1657, A 176), İbnü’l-Cündî’nin el-Cevherü’n-nađîd fî şerĥi’l-Ķaśîd’i (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 51-54), İbnü’l-Kāsıh’ın Sirâcü’l-ķāriǿi’l-mübtedî ve teźkârü’l-muķriǿi’l-müntehî’si (Beyrut, ts.; Bulak 1293; Kahire 1304, 1401/1981), Süyûtî’nin Şerĥu Ķaśîdeti’l-İmâm Ebi’l-Ķāsım eş-Şâŧıbî’si (nşr. Abdullah b. Abdurrahman eş-Şeşerî - Muhammed b. Fevzân el-Ömer, Riyad 1428/2007), İbn Gāzî’nin İnşâdü’ş-şerîd’i, Ali Muhammed ed-Dabba‘ın İrşâdü’l-mürîd ilâ maķśûdi’l-Ķaśîd’i (Kahire 1349; Ebû Şâme’nin İbrâz’ı ile birlikte), Abdülfettâh Abdülganî el-Kādî’nin el-Vâfî fî şerĥi’ş-Şâŧıbiyye fi’l-ķırâǿâti’s-sebǾi (Medine 1404/1983, 1411/1990), Muhammed Hâlid Mansûr ve diğerlerinin el-Müzhir fî şerĥi’ş-Şâŧıbiyye ve’d-Dürre’si (Amman 1422/2002) (diğer şerhleri için bk. Alemüddin es-Sehâvî, Fetĥu’l-vaśîd, neşredenin girişi, I, 142-155; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 22, 26; Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 8, Dârülmesnevî, nr. 27, 28, Tırnovalı, nr. 14, Ayasofya, nr. 34, 36, 57, Esad Efendi, nr. 2, Fâtih, nr. 47, Âşir Efendi, nr. 3, Lâleli, nr. 56, Mesih Paşa, nr. 17; Köprülü Ktp., Köprülüzâde Mehmed Paşa, nr. 15; Hacı Selim Ağa Ktp., Kemankeş Emîr Hoca, nr. 15, Hacı Selim Ağa, nr. 20; TSMK, nr. 1647, A 175, 183, 1660, K 539, 1661; Nuruosmaniye Ktp., nr. 69; ayrıca bk. Keşfü’ž-žunûn, I, 647).

İhtisar çalışmaları: İbn Mâlik et-Tâî, Ĥavżü’l-meǾânî fi’ħtiśâri Ĥırzi’l-emânî; Abdüssamed b. Hâmid Nizâmeddin et-Tebrîzî, Muħtaśaru ǾAbdiśśamed b. Ĥâmid et-Tebrîzî; Emînüddîn İbn Vehbân ed-Dımaşkī, Nažmü dürri’l-celâ fî ķırâǿâti’s-sebǾati’l-melâ; Mevlânâ Bilâl er-Rûmî, el-Bilâliyye (Keşfü’ž-žunûn, I, 649). Tekmile çalışmaları: Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer el-Kîcâtî, et-Tekmiletü’l-müfîde li-ķāriǿi’l-ķaśîde; İbnü’l-Fasîh el-Hemedânî, Ĥallü’r-rumûz (İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 84); Şehâbeddin Ahmed b. Muhammed b. Saîd el-Yümnî, Tekmile fi’l-ķırâǿâti’ŝ-ŝelâŝ; Ebû Abdullah Muhammed b. Ya‘kūb b. İsmâil el-Makdisî, ed-Dürrü’n-nađîd fî zevâǿidi’l-ķaśîd (a.g.e., a.y.; Keşfü’ž-žunûn, I, 649). eş-Şâŧıbiyye manzum olarak Türkçe’ye (Süleymaniye Ktp., Mesih Paşa, nr. 17) ve Mahmûd b. Abdüssamed tarafından Farsça’ya (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 34) tercüme edilmiş, eser üzerinde Abdülhâdî Abdullah Hamîtû bir çalışma yapmıştır (bk. bibl.). Fatih Çollak Kırâat İlminde İmâm Şâtıbî ve eş-Şâtıbiyye adıyla bir doktora tezi hazırlamış (1991, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü), bu çalışma daha sonra Kırâat Âlimlerinden İmâm Şâtibî ve “eş-Şâtıbiyye” Adlı Eseri ismiyle basılmıştır (İstanbul 2002).

BİBLİYOGRAFYA:

Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî, Ĥırzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî, Kahire 1328; Alemüddin es-Sehâvî, Fetĥu’l-vaśîd fî şerĥi’l-Ķaśîd (nşr. Muhammed el-İdrîsî et-Tâhirî), Riyad 1423/2002, neşredenin girişi, I, 142-155; Muhammed Şu‘le, Şerĥu ŞuǾle Ǿale’ş-Şâŧıbiyye el-müsemmâ Kenzü’l-meǾânî şerĥu Ĥırzi’l-emânî, Kahire 1954, s. 2; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 71; İbnü’l-Cündî, el-Cevherü’n-nađîd fî şerĥi’l-Ķaśîd, Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 51, vr. 10b; İbnü’l-Kāsıh, Sirâcü’l-ķāriǿi’l-mübtedî ve teźkârü’l-muķriǿi’l-müntehî, Beyrut, ts. (Dârü’l-fikr), s. 2, 29; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 84, 570; II, 22, 81; a.mlf., en-Neşr, I, 61-64; Keşfü’ž-žunûn, I, 646, 647, 648, 649; Brockelmann, GAL, I, 517; Mustafa İbrâhim el-Müşînî, Medresetü’t-tefsîr fi’l-Endelüs, Beyrut 1406/1986, s. 74; Abdülfettâh Abdülganî el-Kādî, el-Vâfî fî şerĥi’ş-Şâŧıbiyye fi’l-ķırâǿâti’s-sebǾ, Medine 1404/1983, s. 23-24, 26, 28, 32; el-Fihrisü’ş-şâmil: ǾUlûmü’l-Ķurǿân, maħŧûŧâtü’l-ķırâǿât (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1987, I, 118-189; Abdülhâdî Abdullah Hamîtû, ZaǾîmü medreseti’l-eŝeriyye fi’l-ķırâǿât ve Şeyħu ķurrâǿi’l-maġrib ve’l-meşriķ el-İmâm Ebü’l-Ķāsım eş-Şâŧıbî: Dirâse Ǿan ķaśîdetihi Ĥırzi’l-emânî fi’l-ķırâǿât, Riyad 1425/2005, s. 145-226; F. Krenkow, “Şâtibî”, İA, XI, 352-353; Angelika Neuwirth, “al-Ѕћāŧibī”, EI² (İng.), IX, 365-366; Tayyar Altıkulaç, “Ebû Şâme el-Makdisî”, DİA, X, 233 vd.; Mustafa Altundağ, “İbnü’l-Cündî”, a.e., XXI, 4 vd.

Fatih Çollak