el-MELİKÜ’l-MANSÛR

(الملك المنصور)

Ebü’l-Meâlî el-Melikü’l-Mansûr Nâsırüddîn Muhammed b. Ömer b. Şâhinşâh (ö. 617/1221)

Eyyûbîler’in Hama meliki, tarihçi.

567’de (1171-72) doğdu. Tarihçi Ebü’l-Fidâ’nın dedesidir; Makrîzî onu Turan Şah’ın torunu olarak gösterirse de (Sülûk, I, 805) bu doğru değildir. Çocuk yaşta iken babasının amcası olan Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin ve babası Dımaşk Valisi el-Melikü’l-Muzaffer Takıyyüddin Ömer’in seferlerine katıldı. Babası 579’da (1183) Selâhaddin tarafından Kahire valisi tayin edilince o da beraberinde Mısır’a gitti (el-Melikü’l-Mansûr, s. 158, 227) ve İskenderiye’de Ebû Tâhir es-Silefî ile Ebû Tâhir b. Avf’tan hadis dersleri aldı. el-Melikü’l-Muzaffer’in Kahire’den geçici olarak ayrılışı sırasında onun resmî temsilcisi oldu (580/1184); ölümü üzerine de (Ramazan 587 / Ekim 1191) Hama, Maarretünnu‘mân, Menbic, Kal‘atünnecm ve Selemiye’ye vali tayin edildi. Fakat bir yıl önce babasına iktâ edilen Fırat’ın doğusundaki topraklar elinden alınıp Sultan Selâhaddin’in kardeşi el-Melikü’l-Âdil’e verildi. 595’te (1199) Ba‘rîn Kalesi’ni zaptettiğinde de el-Melikü’l-Âdil onu bu kaleye karşılık Menbic ve Kal‘atünnecm’i kendisine bırakmaya zorladı (İbnü’l-Adîm, III, 148).

el-Melikü’l-Mansûr’un zamanında Hama ve civarı bir yandan Haçlılar’a karşı stratejik önemi haiz bir mevki olarak kalırken bir yandan da Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin ölümünden (589/1193) sonra Halep hâkimi el-Melikü’z-Zâhir Gāzî ile Dımaşk hâkimi el-Melikü’l-Âdil arasında tarafsız bir saha olarak önem taşıdı. el-Melikü’l-Mansûr, Eyyûbîler arasındaki iç mücadelelere rağmen toprak bütünlüğünü korudu. Zira çekişmelere karışmıyor ve rakip güçler arasında denge sağlamaya çalışıyordu. Bu arada hem el-Melikü’l-Âdil hem el-Melikü’z-Zâhir, Kuzey Suriye’yi ele geçirmek istediği için el-Melikü’l-Mansûr bazan birincisinin, bazan da ikincisinin planlarına yardımcı oluyordu. el-Melikü’l-Âdil Mısır’da sultanlığını ilân edince ona biat etti, sultan da onun Hama melikliğini onayladı (596/1200) ve kendisini kızlarından biriyle evlendirdi. 603 (1207) ve 606 (1209) yıllarında müstakil bir hükümdar olarak Sultan el-Melikü’l-Âdil’i Haçlılar’a ve el-Cezîre’ye karşı düzenlediği seferlerde destekleyen


el-Melikü’l-Mansûr aynı zamanda kendi adına para bastıran ilk Hama melikidir. Cesaretiyle tanınan el-Melikü’l-Mansûr Zilkade 617’de (Ocak 1221) Hama Kalesi’nde vefat etti.

Abbâsî Halifesi Nâsır-Lidînillâh’ın kurduğu fütüvvet teşkilâtına giren el-Melikü’l-Mansûr âlim ve edipleri himaye etmekle kalmayıp bizzat kendisi de ilimle uğraşmıştı (Ebü’l-Fidâ, III, 132; Makrîzî, Sülûk, I, 205). Seyfeddin el-Âmidî gibi 200 kadar âlim ve edip onun himayesine mazhar olmuştur. el-Melikü’l-Mansûr imar faaliyetleriyle de yakından ilgilenmiş ve Hama şehrini ele geçirilmesi zor bir kale haline getirerek özellikle bu sayede Haçlılar’la yaptığı savaşları zaferle sonuçlandırmıştı. Hama’daki Mansûriye Çarşısı ve Hammâmü’s-sultân onun eseridir; şehrin yakınlarında bir de köprü yaptırmıştır.

Eserleri. 1. Mižmârü’l-ĥaķāǿiķ ve sırrü’l-ħalâǿiķ. Tamamı on cilt olan İslâm tarihine dair eserin yalnız son bölümü günümüze kadar gelebilmiştir. Bu bölüm 575 (1179) yılı olaylarıyla başlamakta ve 582 (1186) yılıyla sona ermektedir; aralarda bazı boşluklar mevcuttur. Kitaptaki ifadelerden eserin en azından 583 (1187) yılına kadar devam edeceği anlaşılmaktadır (s. 122, 144). el-Melikü’l-Mansûr, Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin ölümünden sonra onun yaptığı işleri takdirle anmak, şahsını yüceltmek ve hâtırasını tâziz etmek için kaleme aldığı bu eseriyle İmâdüddin el-İsfahânî ile başlayan, Bahâeddin İbn Şeddâd ile devam eden ve Ebû Şâme el-Makdisî ile sona eren geleneğin temsilcilerinden biri olmuştur. Müellifin kendi gözlemlerinin yanında görgü şahitlerinin ifadelerini de ihtiva eden kitap dönemin temel kaynakları arasında yer alır. el-Melikü’l-Mansûr babası el-Melikü’l-Muzaffer’in hayatı hakkında da bilgi vermekte ve özellikle onun Mısır valiliğinden bahsetmektedir (s. 154-158). Eserde Selâhaddin’in ilk defa gönderdiği bir tayin menşuruna tam metin halinde yer verilmiş, ayrıca Kādî el-Fâzıl ve İmâdüddin el-İsfahânî’nin mektupları gibi değerli belgeler de metnin arasına serpiştirilmiştir (meselâ bk. s. 114, 149 vd., 224 vd.). Kitaptan faydalanarak Selâhaddîn-i Eyyûbî hakkındaki bilgilerin asıl kaynağını oluşturan İmâdüddin el-İsfahânî’nin el-Berķu’ş-Şâmî adlı eserinin bazı kayıp bölümlerini tamamlamak mümkündür. Kitap Hasan Habeşî tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1968). 2. Aħbârü’l-mülûk ve nüzhetü’l-melik ve’l-memlûk fî ŧabaķāti’ş-şuǾarâǿ (Kitâbü Ŧabaķāti’ş-şuǾarâǿ). Câhiliye döneminden kendi zamanına kadar geçen sürede yaşamış şairlerin şiirlerinden meydana gelen bir antolojidir. Sadece IX. cildi günümüze ulaşan eserin bu cildinde IV-VI. (X-XII.) yüzyıllarda Irak, Suriye, Mısır, Mâverâünnehir ve Endülüs’te yaşayan şairlerin sultanlar, emîrler, vezirler, kadılar ve kâtipler sıralamasıyla kısa biyografileriyle şiirlerinden seçmeler yer almaktadır. 3. Dürerü’l-âdâb ve meĥâsinü źevi’l-elbâb. 600 (1204) yılında yazılan bu eser de bir antolojidir ve sadece bazı parçaları günümüze intikal etmiştir (GAL, I, 324; Suppl., I, 558).

BİBLİYOGRAFYA:

el-Melikü’l-Mansûr, Mižmârü’l-ĥaķāǿiķ ve sırrü’l-ħalâǿiķ (nşr. Hasan Habeşî), Kahire 1968, s. 4, 18, 38, 41, 72, 114-116, 122, 139, 144, 149, 154-158, 200, 208, 224-227; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, XII, 82-83; ayrıca bk. İndeks; İbnü’l-Adîm, Zübdetü’l-ĥaleb, III, 121-123, 129, 133, 134, 144, 148, 152, 191; İbn Vâsıl, Müferricü’l-kürûb, III, 101, 114, 132, 163, 172; IV, 81; Ebü’l-Fidâ, el-Muħtaśar fî aħbâri’l-beşer, İstanbul 1286, III, 85, 99, 111-112, 132; Zehebî, el-Ǿİber, Küveyt 1966, V, 71; Safedî, el-Vâfî, IV, 259-260; Makrîzî, Sülûk, I, 124, 164, 205, 805; Keşfü’ž-žunûn, II, 1102, 1713; Brockelmann, GAL, I, 324; Suppl., I, 558; A. Hartmann, an-Nāsır li-Dīn Allah, Berlin-New York 1975, s. 12-13, 184-186, 258; a.mlf., “al-Malik al-Mansūr (gest 617/1220), ein ayyubidscher Regent und Geschichtsschreiber”, ZDMG, CXXXVI (1986), s. 570-606; a.mlf., “al-Mansur”, EI² (İng.), VI, 429-430; Şâkir Mustafa, et-Târîħu’l-ǾArabî ve’l-müǿerriħûn, Beyrut 1979, II, 248-250; Ramazan Şeşen, Salâhaddîn Devrinde Eyyûbîler Devleti, İstanbul 1983, bk. İndeks; a.mlf., Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, İstanbul 1998, s. 134-135; a.mlf., “İmâdüddin el-İsfahânî”, DİA, XXII, 175-176; Ahmet Yaşar Ocak, “Fütüvvet”, a.e., XII, 262.

Angelika Hartmann