el-ELFÎYYE

الألفيّة

Zeynüddin el-Irâkī’nin (ö. 806/1404) hadis usulüne dair manzum eseri.

İslâmî ilimleri 1000’er beyitlik manzumeler içinde ele alma geleneği biri Irâkî’ye, diğeri Süyûtî’ye ait olmak üzere hadis usulü ilmine de iki Elfiyye kazandırmıştır. İbnü’s-Salâh’ın ǾUlûmü’l-ĥadîŝ’ini et-Taķyîd ve’l-îżâĥ (nşr. Abdurrahman Muhammed Osman, Kahire 1403/1981) adıyla şerheden Irâkî, hadis usulü konularının kolayca ezberlenmesi için ǾUlûmü’l-ĥadîŝ’i 1002 beyitte özetlemiş, Cemâziyelâhir 768’de (Şubat 1367) Medine’de tamamladığı bu çalışmasına Tebśıratü’l-mübtedî ve teźkiretü’l-müntehî (et-Tebśıra ve’t-teźkire) adını vermiştir. Manzumede hadis usulü konulan İbnü’s-Salâh’ın eserindeki (bk. MUKADDİMETÜ İBNİ’s-SALÂH) sıra ile ele alınmaktadır. Bir kısım konular önemine göre daha çok beyitle işlenmekte, bazan İbnü’s-Salâh’ın temas etmediği meseleler üzerinde de durulmaktadır. Eser ilk defa baskı tarihi verilmeden Hindistan’da yayımlanmış, daha sonra şerhleriyle birlikte basılmıştır.

Hadis talebeleri arasında büyük rağbet gören Elfiyye başta müellifi olmak üzere birçok âlim tarafından şerhedilmiştir. Bunların başlıcaları şunlardır: 1. Irâkī, Fetĥu’l-muġīŝ bi-şerĥi Elfiyyeti’l-ĥadîŝ, Irâkī Elfiyye’sini geniş bir şekilde şerhetmeye başlamış, daha sonra bundan vazgeçerek kaleme aldığı orta hacimdeki eserini 25 Ramazan 771’de (22 Nisan 1370) tamamlamıştır. Fetĥu’l-muġīŝ’i neşre hazırlayan Mahmûd Rebi‘, ed-Derâri’l-fâħira Ǿala şerĥi’t-Tebśıra adını verdiği dipnotlarla birlikte eseri bir cilt içinde dört ayrı cüz halinde yayımlamıştır (Kahire 1355/1937). Bu neşir Ahmed Muhammed Şâkir tarafından gözden geçirilerek tekrar yayımlanmıştır (Beyrut 1408/1988), Eserin Muhammed b. Hüseyin el-Irâkī el-Hüseynî tarafından Zekeriyyâ el-Ensârî’nin Fetĥu’l-bâķī Ǿalâ Elfiyyeti’l-ǾIrâķī adlı şerhiyle birlikte üç cilt halinde yapılan neşrinde (Beyrut, ts.) Irâkī’nin şerhinin adı et-Tebśıra ve’t-teźkire diye gösterilmişse de aynı neşirde Zekeriyyâ el-Ensârî beşinci beyti açıklarken et-Tebsıra ve’l-teźkire’nin Elfiyye’nin adı olduğunu söylemektedir (I, 8). 2. Muhammed b. Abdurrahman es-Sehâvî, Fetĥu’l-muġīŝ. Kâtib Çelebi, üç cilt halinde basılan bu eserin (Beyrut 1403/1983) Elfiyye şerhlerinin en mükemmeli olduğunu söylemektedir (Keşfü’ž-žunun, I, 157). 3. İbrâhim b. Ömer el-Bikāî, en-Nüketü’l-vefiyye (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 252, 275 varak). 4. Zekeriyyâ el-Ensârî, Fetĥu’l-bâķī Ǿalâ Elfiyyeti’l-ǾIrâķī (yk. bk.). 5. Emîr Padişah, Şerĥu Elfiyyeti’l-ǾIrâkî (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 340, 196 varak; Millet Ktp., Murad Molla, nr. 329, 87 varak). Kâtib Çelebi bu eserin Elfiyye’nin bir özeti olduğunu söylemektedir. 6. Abdürraûf el-Münâvî, Şerhu Elfiyyeti’l-ǾIrâķī (İÜ Ktp., AY, nr. 888, 128 varak). 7. Uchûrî, Şerĥu Elfiyyeti’l-ǾIrâķī (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2305, 215 varak). Kâtib Çelebi ve Kettânî Elfiyye’nin diğer şerhleriyle hâşiyelerinden de söz etmektedirler.

BİBLİYOGRAFYA:

Sehâvî, Fethu’l-muğis, Beyrut 1403/1983, I-II; Zekeriyyâ el-Ensârî, Fethu’l-bâki ‘alâ Elfiyyeti’l-‘İrâki, Beyrut, ts. (Dârü’l-Kütübi’l-ilmiyye), I, 8; Keşfü’z-zunûn, I, 156-157; Serkîs, MuǾcem, II, 1318; Îzâhu’l-meknûn, I, 121; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 215; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü, Ankara 1992, s. 72.

Mücteba Uğur