el-AKIDETÜ’z-ZEKİYYE

العقيدة الزكيّة

Mâtürîdî âlimlerinden Ubeydullah b. Muhammed es-Semerkandî’nin (VIII/XIV. yüzyıl) akaide dair eseri.

Tam adı el-Akıdetü’z-zekiyye fî şerhi kelimeti lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah’tır. Brockelmann eserin adını Şarĥ Lā ilāha ila’llāh şeklinde kaydetmiştir (bk. GAL Suppl., II, 946).

Allah’ın varlığı kâinatın şahadetiyle apaçık bilindiği halde onun mahiyetine insanın akıl erdiremeyeceğine dikkat çekmekle başlayan eser, bir giriş ve üç bölümden oluşur. Kelime-i şehâdetin tefsiri durumundaki girişte imanın tarifi ile esasları sıralanarak kadere imanın Allah’ın sıfatlarına imana, kitaplara, peygamberlere ve âhirete imanın da Hz. Muhammed’in nübüvvetine imana dahil olduğu belirtilir; böylece iman esasları iki asılda toplanmış olur. İmanın mahiyeti ve mukallidin imanı konusuyla giriş tamamlanır.

İlâhiyyât* konularının incelendiği birinci bölüm elli altı fasıldan meydana gelmiştir. Genellikle kısa olan bu fasıllarda âlemin sonlu oluşu (tenâhî-i âlem), âlemin Allah’ın varlığına ait deliller taşıdığına ve ilâhî sıfatların tecelligâhı olduğuna iman etmenin farziyeti, imkân prensibine dayanan isbât-ı vâcib delili, Allah’ı yaratıklara benzetmenin imkânsızlığı, Müşebbihe, Hulûliyye ve mutasavvife*nin görüşlerinin reddi, selbî ve sübûtî sıfatlar, haberî sıfatların te’vili, vücûd-zât ve zât-sıfat ilişkisi, âlemin yaratılış gayesi, hikmet sıfatı, Allah’a zulüm isnadının reddi, teklîf-i mâlâ yutâk, kulların fiillerinin yaratılışı, hayvanların fiilleri, Allah’ın sıfatları arasındaki uyum, sıfatların sonsuzluğu, Allah’ın görülmesinin (rü’yetullah*) hem dünya hem de âhirette mümkün olduğu, zât-ı ilâhînin mahiyetini bilmenin imkânsızlığı, şekavet* ve saǾâdet*in kadere bağlı olduğu ve diğer ilâhiyyât konuları aklî ve naklî delillerle açıklanır.

Nübüvvât* konularının yer aldığı ikinci bölüm yirmi iki fasla ayrılmıştır. Bu bölümde nübüvvetin aklen mümkün oluşu ve ispatı, peygamberlikle ilgili diğer konularla nebîliğin ölümden sonra devam etmesi, nebînin ictihadı, Hz. Muhammed’in nübüvveti, nebî-velî mukayesesi gibi konulara yer verilir. Müellif burada peygamberler arasında derece farkı bulunmadığını, peygamberlerin vasıflarından olan ismet*in velîlikte söz konusu olmadığını belirtir. Hilâfete dair meseleler de bu bölümde incelenir.

Sem‘iyyât* konularına ayrılan ve elli üç fasıldan oluşan üçüncü bölümde meleklere ve kitaplara iman, imanın mahiyeti ve rükünleri, hüsün-kubuh, mârifet-iman münasebeti, günahların sevaplar üzerindeki etkisi, büyük günah (kebîre*), tekfir, kabir ziyareti, tövbenin şartları, katilin kısastan önceki tövbesi, kebîreden tövbe etmenin küçük günaha (sagıre*) tesiri, dinî ilimleri öğrenmenin farz oluşu, gaybı sadece Allah’ın bileceği, şeytan ve cinlerin varlığı, sihir ve nazarın tesiri, halâ* nazariyesi, cennet ve orada görevli bulunanların şu anda mevcut olduğu ve ölümsüzlüğü, kabir azabı ve nimeti, kıyametin vukuu ve diğer âhiret halleri anlatılır.


el-Akıdetü’z-zekiyye Mâtürîdiyye mezhebinin müteahhir devirdeki kaynaklarından biri olup her akaid kitabında bulunmayan bazı meselelere temas etmesi ve çeşitli konulardaki Mâtürîdiyye’ye ait görüşleri nakletmesi bakımından önemlidir. Ebû Hanîfe, İmam Mâtürîdî, Ebü’l-Leys es-Semerkandî, Ebü’l-Muîn en-Nesefî’den nakillerin de yer aldığı eserde Müşebbihe, Hanbeliyye, Mu‘tezile, Eş‘ariyye, Haşviyye ve Müneccime gibi belli başlı mezhep ve akımların görüşleri, ayrıca zındıkların, mutasavvıf ve filozofların fikirleri aklî ve naklî delillerle çürütülmeye çalışılır. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde küçük boy altmış varak olan bir yazma nüshası vardır (Şehid Ali Paşa, nr. 1691).

BİBLİYOGRAFYA:

Ubeydullah es-Semerkandî, el-Akıdetü’z-zekiyye, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1691; Brockelmann, GAL Suppl., II, 946.

Yusuf Şevki Yavuz