EBÜ’l-HÜSEYİN el-BASRÎ

أبو الحسين البصري

Ebü’l-Hüseyn Muhammed b. Alî b. Tayyib el-Basrî (ö. 436/1044)

el-MuǾtemed adlı eseriyle tanınan Mu‘tezile kelâmcısı ve fıkıh âlimi.

Basra’da doğdu. Kaynaklardaki kısıtlı bilgilerden hayatının büyük bir kısmını Bağdat’ta geçirdiği, tahsilini bu şehirde tamamlayıp öğretim ve ilmî faaliyetlerini genellikle burada yürüttüğü anlaşılmaktadır. Klasik kaynaklarda, Basra Mu‘tezile ekolünün meşhur âlimi Kādî Abdülcebbâr’ın önde gelen talebelerinden olduğu, hadis otoritelerince fazla tanınmayan Tâhir b. Lebüe’den de bir süre hadis okuduğu kaydedilir. Öğrendiği hadislerden sadece birini rivayet ettiği bilinen Ebü’l-Hüseyin, Zehebî ve İbn Hacer el-Askalânî gibi hadis otoriteleri tarafından rivayete ehil görülmemiştir (Mîzânü’l-iǾtidâl, III, 654; Lisânü’l-Mîzân, V, 298).

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin biyografisini veren kaynaklarda rastlanmayan,


ancak bazı yeni araştırmacıların, İbn Ebû Usaybia’nın aynı künye ve nisbe ile kaydettiği (ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 324) bir bilgine ait Şerhu’s-SemâǾi’t-tabîǾî adlı eserin ilk ve son sayfalarında bulunan bazı kayıtlara dayanarak verdikleri bilgiye göre Ebü’l-Hüseyin, İslâm dünyasında daha çok Aristo’dan yaptığı tercüme ve şerhlerle tanınan Yahyâ b. Adî’nin öğrencisi olmuş, ünlü hıristiyan filozofu İbnü’s-Semh’ten de felsefe, matematik, astronomi ve kimya okumuştur (Stern, XVI, 33, 37-39; EI² Suppl. [İng.], s. 25). Özellikle kelâm ve usûl-i fıkıh sahasında temayüz ettiği kaydedilen Ebü’l-Hüseyin’in Basra Mu‘tezilesi’nin önemli bir temsilcisi olduğu halde ilmî faaliyetlerini daha çok Bağdat’ta yürüttüğü, bu arada birçok talebe yetiştirip asırlar boyu faydalanılabilecek nitelikte eserler verdiği bilinmektedir. Her ne kadar onu “kādî” olarak niteleyenler varsa da herhangi bir resmî görev alıp almadığı konusunda kaynaklarda açık bilgi bulunmamaktadır. Ebü’l-Hüseyin el-Basrî 5 Rebîulâhir 436’da (30 Ekim 1044) Bağdat’ta vefat etti. Cenaze namazı dönemin Hanefî kadısı Hüseyin b. Ali es-Saymerî tarafından kıldırılarak bu şehirdeki Şünûziye Mezarlığı’na defnedildi.

Kâtib Çelebi, Ebü’l-Hüseyin’in fürûda Şâfiî mezhebini benimsediğini kaydederse de (Keşfü’z-zunûn, II, 1732) Hanefî tabakat kitapları genellikle onu kendi ekollerine mensup bir âlim olarak tanıtmaktadır (meselâ bk. Kureşî, III, 261). Ancak telif ettiği eserler göz önünde bulundurulduğunda Ebü’l-Hüseyin’i belli bir mezhebin mensubu olarak kabul etmek yerine müstakil bir müctehid saymanın daha isabetli olduğu görünür. Usûl-i fıkıh sahasında mütekellimîn metoduna göre yazılmış en önemli eserlerden biri kabul edilen el-MuǾtemed’i telif etmiş olması onun bu alanda ulaştığı ilmî seviyeyi göstermektedir. Kaynaklarda, Mahmûd b. Muhammed el-Melâhimî ve Ebû Ali Muhammed b. Ahmed b. Velîd el-Kerhî gibi bazı talebeleri tarafından sonraki nesillere aktarıldığı bildirilen kelâma dair görüşlerinin daha çok İmâmiyye ve Zeydiyye üzerinde etkili olduğu kaydedilmektedir. İbnü’l-Murtazâ, Ebü’l-Hüseyin’in bazı Ehl-i sünnet kelâmcılarını da etkilediğini belirtir ve bu hususta Fahreddin er-Râzî’yi örnek göstererek bu ünlü âlimin kelâmî görüşlerindeki incelikleri Ebü’l-Hüseyin’in kelâmla ilgili eserlerinden istifade etmiş olmasına bağlar (Tabakātü’l-MuǾtezile, s. 119; krş. EI² Suppl. [İng.], s. 25). Biyografik kaynaklarda ise bu etkinin daha ziyade usûl-i fıkıh sahasına münhasır kaldığı belirtilir. Çağdaş araştırmacılar, kelâmla ilgili hiçbir eseri günümüze intikal etmemiş olan Ebü’l-Hüseyin’in bu alandaki görüşlerini genellikle talebesi Mahmûd el-Melâhimî’nin el-Fâǿik fî usûli’d-dîn, Fahreddin er-Râzî’nin Nihâyetü’l-Ǿukūl fî dirâyeti’l-usûl ve VIII. (XIV.) yüzyıl Zeydî müelliflerinden Kāsım el-Mahallî’nin TaǾlîk Ǿalâ Şerhi’l-İmâm el-meşhûr bi-Mânkdîm adlı eserlerinden özetleyerek aktarmaktadırlar (bk. EIr., I, 322-324).

Ebü’l-Hüseyin Mu‘tezile’ye ait tabakat kitaplarında, hocası Kādî Abdülcebbâr’ın da mensup olduğu ve büyük ölçüde Ebû Ali el-Cübbâî ile Ebû Hâşim el-Cübbâî’nin görüşlerinin etkisinde kalan Basra Mu‘tezilesi kelâmcıları arasında sayılır. Bununla birlikte onun zaman zaman bu ekolün ve hocalarının görüşlerine aykırı fikirler ileri sürdüğü ve felsefeye fazla dalmış olduğu ifade edilmektedir. Nitekim Şehristânî de onu bir kelâmcı değil bir filozof olarak kabul etmektedir (el-Milel, I, 85). Ebü’l-Hüseyin’in, Kādî Abdülcebbâr kanalıyla fikirlerine muttali olduğu Ebû Hâşim el-Cübbâî’ye ait ahval teorisiyle ma‘dûmun şey’iyyeti, cevher ve kerâmet gibi pek çok meselede mütekaddimîn ulemâsının görüşlerine katılmadığı (EIr., I, 322-323), bu yüzden de özellikle Behâşime tarafından tenkide tâbi tutulduğu bilinmektedir (İbnü’l-Murtazâ, s. 119). Allah’ın sıfatları konusunda ise kelâmcılarca kullanılan hal (ahval) ve mâna (meânî) terimlerini kabul etmeyen Ebü’l-Hüseyin sıfat yerine hüküm (ahkâm) tabirini tercih etmektedir (EIr., I, 323). Ona göre Allah’ın işitmesi ve görmesi bilmesiyle eş anlamlıdır (EI² Suppl. [İng.], s. 25). Ebü’l-Hüseyin, insan fiilleri konusunda da bir makdûra iki kadirin tesirini kabul etmek suretiyle ekolünün görüşlerinden ayrılmaktadır (EIr., I, 324).

Eserleri. Usûl-i fıkıh ve kelâm sahasında birçok eser telif eden Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin günümüze ulaşan eserleri şunlardır: 1. el-MuǾtemed* fî usûli’l-fıkh. Mütekellimîn metoduna göre yazılmış usûl-i fıkıh kitaplarının ilk ve en önemli örneklerinden biridir. İlk defa Ahmed Bekîr ve Hasan Hanefî’nin katkılarıyla Muhammed Hamîdullah tarafından iki cilt halinde yayımlanan (Dımaşk 1385/1965) eserin ilmî neşir esaslarına fazla riayet edilmeden Halîl Meys tarafından yapılmış ikinci bir neşri daha bulunmaktadır (Beyrut 1983). el-MuǾtemed’in icmâ bölümü Marie Bernand tarafından Fransızca’ya tercüme edilmiştir (bk. bibl.). 2. Ziyâdâtü’l-MuǾtemed. Müellifin el-MuǾtemed’e zeyil olarak kaleme aldığı, emir, nehiy ve neshe dair bazı meseleleri ihtiva eden bu risâle, Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki nüshası (Lâleli, nr. 788) esas alınarak M. Hamîdullah tarafından el-MuǾtemed’in içinde neşredilmiştir (II, 991-1028). 3. Kitâbü’l-Kıyâsi’ş-şerǾî. Edille-i erba‘adan kıyası inceleyen bir risâle olup el-MuǾtemed’den önce yazıldığı, bu eserin çeşitli yerlerinde risâleye yapılan atıflardan anlaşılmaktadır. M. Hamîdullah, bu eseri de aynı kütüphanede bulunan nüshasına dayanarak el-MuǾtemed’in içinde yayımlamıştır (II, 1029-1050). 4. Şerhu’l-ǾUmed. Müellifin, hocası Kādî Abdülcebbâr’ın usûl-i fıkha dair günümüze ulaşmayan el-ǾUmed adlı eserine yazdığı şerhtir. Eserin Vatikan Kütüphanesi’nde (nr. 1100) bulunan başı ve sonu eksik nüshası icmâ, kıyas ve ictihad bölümlerini kapsamakta olup Abdülhamîd b. Ali Ebû Züneyd tarafından neşredilmiştir (I-II, Medine 1410). 5. Şerhu’s-SemâǾi’t-tabîǾî. Bu eserin, Aristo’nun Physica’sının (Fizika) İshak b. Huneyn’e ait es-SemâǾu’t-tabîǾî adıyla bilinen Arapça tercümesi üzerinde Yahyâ b. Adî ve İbnü’s-Semh tarafından gerçekleştirilen şerhlere, Ebü’l-Hüseyin’in eklediği bazı notlardan teşekkül etmiş yeni bir Fizika


şerhi olduğu kabul edilmektedir. Klasik kaynaklarca Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’ye nisbet edilmeyen, ancak Brockelmann (GAL, I, 600) ve Fuat Sezgin (bk. GAS, I, 627) gibi müelliflerin haber verdiği bu şerhin bir nüshasının Leiden Üniversitesi Kütüphanesi’nde (nr. 583) bulunduğu tesbit edilmiştir. Konuyla ilgili bir makalesinde bu nüshayı tanıtan S. M. Stern, İbnü’s-Semh ile Ebü’l-Hüseyin arasında hoca-talebe münasebeti bulunduğunu da düşünmekte, bu görüşünü adı geçen nüshanın ilk ve son sayfasında yer alan bazı notlarla delillendirmeye çalışmaktadır (JRAS, XVI, 37-38). D. Gimaret ise bu tesbiti şüphe ile karşılar (EIr., I, 324). 6. Kitâbü’l-İmâme. Kâtib Çelebi’nin kaydettiği bu eserin (Keşfü’z-zunûn, II, 1398), Ebü’l-Hüseyin’in günümüze ulaşmayan Şerhu’l-usûli’l-hamse adlı kitabından bir bölüm olabileceği ve bir nüshasının Viyana Millî Kütüphanesi’nde (Glaser, nr. 114) bulunduğu kaydedilmektedir (EI² Suppl. [İng.], s. 25). Müellifin, çağdaşı Şerîf el-Murtazâ’nın aynı konuyla ilgili Kitâbü’ş-Şâfî fi’l-imâme adlı eserine yazdığı belirtilen Nakzü’ş-Şâfî fi’l-imâme (İbnü’l-Murtazâ, s. 119) adlı reddiyenin de bu eser olması muhtemeldir.

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: 1. Tasaffuhu’l-edille fî usûli’d-dîn (Fasîhu’l-edille). Kaynaklardaki bilgilerden, ilk dönem Mu‘tezile eserlerinin tenkidî bir değerlendirmesini ihtiva eden hacimli bir çalışma olduğu anlaşılan (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 588; Keşfü’z-zunûn, I, 413; II, 1272) bu eserden, müellifin talebesi Mahmûd b. Muhammed el-Melâhimî’nin bazı iktibaslarda bulunduğu kaydedilmektedir (EIr., I, 322; EI² Suppl. [İng.], s. 25). 2. Kitâbü Gureri’l-edille (Müşkilâtü’l-gurer). Kelâma dair olan bu esere (Keşfü’z-zunûn, II, 1200) İbn Ebü’l-Hadîd’in bir şerh yazdığı belirtilmektedir (EI² Suppl. [İng.], s. 25; krş. EI² [İng.], III, 685).

Ebü’l-Hüseyin’in bunlardan başka, ünlü dilci Halîl b. Ahmed’in Kitâbü’l-ǾAyn adlı eserine Fâǿitü’l-Ǿayn Ǿalâ Kitâbi’l-ǾAyn adıyla bir şerh (Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 69), Şerîf el-Murtazâ’nın gaybet* konusuyla ilgili Kitâbü’l-MuknîǾ adlı eserine bir reddiye (EI² Suppl. [İng.], s. 25; İbnü’l-Murtazâ bu eseri Nakzü’l-MukannaǾ fi’l-gaybe şeklinde kaydeder, bk. Tabakātü’l-MuǾtezile, s. 119) yazdığı, ayrıca el-İntisâr fi’r-red Ǿalâ İbni’r-Râvendî (Kehhâle, XI, 20) ve Şerhu’l-Usûli’l-hamse (İbn Hallikân, IV, 271; Safedî, IV, 125) adlı eserlerinin bulunduğu kaydedilmektedir.

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî ve el-MuǾtemed’in icmâ bölümü, Marie Bernand’ın hazırladığı L’Accord unanime de la communauté comme fondement des status légaux de l’Islam d’après Abū’l-Husayn al-Basrī (Paris 1970) adlı doktora tezine konu teşkil etmiştir (bk. Sourdel, XL, 210-211).

BİBLİYOGRAFYA:

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî, Kitâbü’l-MuǾtemed fî usûli’l-fıkh (nşr. Muhammed Hamîdullah v.dğr.), Dımaşk 1384-85/1964-65, nâşirlerin girişi, II, 7-24; Hatîb, Târîhu Bagdâd, III, 100; Hâkim el-Cüşemî, Şerhu’l-Ǿuyûn (Fazlü’l-iǾtizâl ve tabakātü’l-MuǾtezile içinde, nşr. Fuâd Seyyid), Tunus 1393/1974, s. 387; Şehristânî, el-Milel (Vekîl), I, 85; İbnü’l-Kıftî, İhbârü’l-Ǿulemâǿ (Lippert), s. 293-294; İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 324; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 271; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 587-588; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, III, 654-655; a.mlf., el-Ǿİber, II, 273; Safedî, el-Vâfî, IV, 125; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 53-54; Kureşî, el-Cevâhirü’l-mudıyye, III, 261; İbnü’l-Murtazâ, Tabakātü’l-MuǾtezile, s. 118-119; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, V, 298; Keşfü’z-zunûn, I, 413; II, 1200, 1272, 1398, 1732; İbnü’l-İmâd, Şezerât, III, 259; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 69; Brockelmann, GAL, I, 600; Suppl., I, 829; Sezgin, GAS, I, 627; Ziriklî, el-AǾlâm, VII, 161; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XI, 20; Marie Bernand, L’Accord unanime de la communauté comme fondement des statuts légaux de l’Islam d’après Abū’l-Husayn al-Basrī, Paris 1970; Abdülvehhâb Hallâf, İslâm Hukuk Felsefesi: İlmü usûli’l-fıkh (trc. Hüseyin Atay), Ankara 1973, mütercimin girişi, s. 83-87; Abdullah Mustafa el-Merâgī, el-Fethu’l-mübîn fi tabakāti’l-usûliyyîn, Beyrut 1394, I, 237; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleymân, el-Fikrü’l-usûlî, Cidde 1404/1984, s. 224-225; S. M. Stern, “Ibn al-Samh”, JRAS, XVI (1956), s. 31-44; Tayyib Okiç, “Dımaşk’taki Fransız Enstitüsünün Son İslâmî Neşriyatı”, AÜİFD, XIV (1966), s. 283-288; D. Sourdel, “Bulletin Critique”, REI, XL (1972), s. 210-211; L. Veccia Vaglieri, “Ibn Abi’l-Hadīd”, EI² (İng.), III, 685; D. Gimaret, “Abu’l-Hosayn al-Basrī”, EIr., I, 322-324; W. Madelung, “Abu’l-Husayn al-Basrī”, EI² Suppl. (İng.), s. 25-26.

Ahmet Akgündüz