EBÜ’l-BAHTERÎ, Âs b. Hişâm

أبو البختري العاص بن هشام

Ebü’l-Bahterî el-Âs b. Hişâm b. el-Hâris (ö. 2/624)

Mekkeliler’in müslümanlar aleyhindeki boykotunu kıran Kureyşli müşriklerden.

Bazı kaynaklarda adı Hâşim olarak da geçen babası ile annesi Ervâ bint Hâris’in soyu Kusay’da Hz. Peygamber’in soyu ile birleşir. Ebü’l-Bahterî Câhiliye döneminde Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden biriydi. Hz. Peygamber İslâmiyet’i açıktan tebliğ etmeye başladığı zaman onu bu davadan vazgeçirmesi için amcası Ebû Tâlib’e başvuran Kureyşliler arasında o da vardı. Ancak onu önemli kılan hadise, Kureyş kabilesinin müslümanlara karşı ilân ettiği boykot sırasında akrabalık bağları sebebiyle tavrını müslümanlardan yana koymasıdır. Ebü’l-Bahterî ile bazı Kureyşliler, kendilerine hiçbir yiyecek verilmeyen müslümanlara önce yiyecek götürdüler; sonra da müslümanlarla görüşmeyi ve onlara yardım ulaştırmayı yasaklayan boykot metnini Kâbe’nin duvarından indirerek Kureyş’in baskısını kırdılar.

Hz. Peygamber’in hicret etmesini engellemek için tedbirler almak üzere Kureyşliler’in Dârünnedve’de yaptığı toplantıya da katılan Ebü’l-Bahterî Bedir Savaşı’nda müşrik ordusunun erzak ihtiyacını karşıladı. Onun İslâmiyet aleyhindeki gayretlerine rağmen Hz. Peygamber boykot hadisesindeki iyiliğini dikkate alarak öldürülmemesini emretti. Savaş esnasında Ebü’l-Bahterî ile karşılaşan Mücezzir b. Ziyâd el-Belevî adlı sahâbî, Hz. Peygamber’in bu emrini ona hatırlatarak teslim olmasını istedi. Ebü’l-Bahterî, arkadaşı Cünâde b. Müleyha’ya da eman verilmesi halinde teslim olacağını söyledi; fakat Mücezzir onun bu isteğini kabul etmedi. Bunun üzerine Ebü’l-Bahterî, yaşama hırsı uğruna arkadaşını ölüme terkettiği için Kureyşli kadınların kendisini ayıplayacaklarından endişe ederek savaşmaya devam etti ve öldürüldü.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hişâm, es-Sîre, I, 264, 295, 354; İbn Sa‘d, et-Tabakāt, II, 18, 23; Zübeyrî, Nesebü Kureyş, s. 213-214; İbn Habîb, el-Muhabber, s. 162; İbn Kuteybe, el-MaǾârif (Ukkâşe), s. 154; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), Beyrut 1960, II, 323, 336, 342, 370, 437, 450-451; İbn Hazm, Cemhere, s. 117; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 42, 6061, 71, 83, 89; İbn Kesîr, el-Bidâye, III, 85, 88, 96, 165, 175, 176, ayrıca bk. İndeks; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), III, 247.

İrfan Aycan