EBÜ’d-DAHDÂH

أبو الدحداح

Ebü’d-Dahdâh el-Ensârî

Sahâbî.

Adının Ebü’d-Dahdâha b. Dahdâha olduğu da söylenmektedir. Ensarın himayesinde yaşamasına rağmen onlar tarafından da iyice tanınmayan Ebü’d-Dahdâh hakkında fazla bilgi yoktur. Abdullah b. Mes‘ûd’un anlattığına göre, “Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah’a güzel bir borç vermek isteyen kimse yok mu?” (el-Bakara 2/245) meâlindeki âyet nâzil olunca Ebü’d-Dahdâh Hz. Peygamber’in yanına giderek, “Yâ Resûlallah! Allah bizden borç mu istiyor?” diye sordu. Evet cevabını alınca Hz. Peygamber’in elini tuttu ve


sevabını sadece Allah’tan bekleyerek içindeki 600 hurma ağacı ile birlikte bahçesini Allah’a borç olarak verdiğini bildirdi. Ardından da bahçesine giderek orada bulunan ailesine bahçeyi Allah’a borç olarak verdiğini söyledi ve bahçeden çıkmalarını istedi. Bu hadise üzerine Hz. Peygamber, “Ebü’d-Dahdâh için cennette nice hurma ağaçları saçak atıyor” dedi. Ebü’d-Dahdâh’ın bu hurma bahçesini, Hz. Peygamber’in kendisinden borç istemesi üzerine veya daha başka sebeplerle Allah yoluna adadığı da rivayet edilmektedir (Şevkânî, s. 422-423).

Ebü’d-Dahdâh’ın ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir. Ölümü üzerine Hz. Peygamber onun soyu ve vârisleri hakkında bilgi toplamak üzere ensardan Âsım b. Adî’yi görevlendirdi. Ebü’d-Dahdâh’ın soyu hakkında fazla bilgi edinilemeyince mirası kız kardeşinin oğlu Ebû Lübâbe el-Ensârî’ye verildi. Uhud Gazvesi’nde Hz. Peygamber’in şehid edildiği haberi üzerine Ebü’d-Dahdâh’ın müslümanlara, “Muhammed öldüyse Allah diridir, ölmez” diyerek cesaret verdiği, fakat savaşın ilerleyen dakikalarında Hâlid b. Velîd’in onu şehid ettiği de kaydedilmektedir.

Kudâa kabilesinin Belî kolundan olan Ebü’d-Dahdâh veya Ebü’d-Dahdâha Sâbit b. Dahdâh ile Ebü’d-Dahdâh el-Ensârî arasında, bahçelerini Allah yolunda hibe ederek Hz. Peygamber’in duasını almaları, ensarın himayesinde yaşamaları, Resûl-i Ekrem hayatta iken vefat etmeleri ve mirasçıları bulunmaması gibi hususlarda benzerlik olduğu görülmektedir. Hadislerde Ebü’d-Dahdâh, Ebü’d-Dahdâha veya İbnü’d-Dahdâh künyeleriyle zikredilen bu iki sahâbî, ashap hakkındaki tabakat kitaplarında iki ayrı şahısmış gibi gösterilmekteyse de aynı kişi oldukları veya künye benzerliği sebebiyle birbirine karıştırıldıkları hatıra gelmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Müsned, III, 146; V, 90, 95, 99; Dârimî, “Ferâǿiz”, 27, 38; Müslim, “Cenâǿiz”, 89; Ebû Dâvûd, “Cenâǿiz”, 44; Nesâî, “Cenâǿiz”, 95; Vâkıdî, el-Megāzî, II, 281; III, 505; İbn Abdülber, el-İstî‘âb, IV, 61; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gābe, I, 267; VI, 96-97; Kurtubî, el-CâmiǾ, Beyrut 1408/1988, III, 155-156; İbn Hacer, el-İsâbe, I, 191; IV, 59; Şevkânî, Derrü’s-sehâbe, s. 422-423; Köksal, İslâm Tarihi (Medine), III, 173-174.

Raşit Küçük