DEVHATÜ’l-MEŞÂYİH

(دوحة المشايخ)

Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’nin (ö. 1787) Osmanlı şeyhülislâmlarına dair biyografik eseri.

Osmanlılar’da Taşköprizâde’nin eş-Şekaafiku’n-numâniyye’sinden sonra biyografik eserler telifi bir gelenek haline gelmiştir. Bunlar için tabakat, vefeyât, terâcim vb. yanında “ulu ağaç” anlamına gelen devha kelimesi de kullanılmıştır. Daha önce Osmanlı şeyhülislâmlarının hal tercümelerine tezkirelerle eş-Şekaafiku’n-numâniyye ve zeyillerinde dağınık bir şekilde yer verilmişse de bu konuda yazılan ilk müstakil Türkçe eser, asıl adı Devha-i Meşâyih-i Kibâr olan Devhatü’l-meşâyih’tir.

Müstakimzâde eserinde, ilk Osmanlı şeyhülislâmı kabul edilen Molla Fenârî’den (ö. 1431) Şeyhülislâm Feyzullahefendizâde Mustafa Efendi’ye (ö. 1745) kadar ilk altmış üç şeyhülislâmın biyografilerini vermiştir. Müellif daha sonra eserine iki defa zeyil yazmıştır. Birinci zeyil, 64. şeyhülislâm Pîrîzâde Mehmed Sâhib Efendi’den (ö. 1748) 76. şeyhülislâm Ebûbekirefendizâde Ahmed Efendi’ye kadar on üç, ikincisi 77. şeyhülislâm Pîrîzâde Osman Sâhib Efendi’den 88. şeyhülislâm Müftîzâde Ahmed Efendi’ye kadar on iki şeyhülislâmın biyografilerini ihtiva etmektedir. Müstakimzâde, önceki şeyhülislâmların biyografileri için eş-Şekaafiku’n-numâniyye ve zeyillerinden faydalanmış, çok daha geniş yer ayırdığı çağdaşı şeyhülislâmlar için kendi müşahede ve çalışmalarına dayanmıştır.

Devhatü’l-Meşâyih’in İstanbul kütüphanelerinde pek çok yazma nüshası bulunmaktadır. Yazmaların kenarında, şeyhülislâmların çoğunun müderrislik, kadılık, kazaskerlik, şeyhülislâmlık görevlerine gelmesiyle ilgili olarak düşürülmüş yüzlerce tarih beyti yer almaktadır. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde (TY, nr. 1878) kayıtlı Devhatü’l-meşâyih’in kenarında Şeyhülislâm Molla Fenarî, Ebüssuûd, Çivizâde, Müeyyedzâde Abdülkadir, Bostanzâde Mehmed, Ebülmeyâmin Mustafa, Zekeriyyâzâde Yahyâ, Ahîzâde Hüseyin, Muîd Ahmed, Bahâî Mehmed, Bolevî Mustafa, Esîrî Mehmed, Debbağzâde Mehmed ve Mirzazâde ailelerinin bazan ayrıntılı, bazan kısa şecereleri de verilmiştir.

Zeyilleri. Çok beğenildiği anlaşılan esere geleneğe uygun olarak peş peşe zeyiller yazılmıştır. Ayıntâbî Mehmed Münîb Efendi’nin (ö. 1823) bu esere iki zeyli vardır. Birinci zeyil, 89. şeyhülislâm Mekkî Mehmed Efendi’den 93. şeyhülislâm Mustafa Âşir Efendi’ye kadar gelmektedir. Mustafa Âşir Efendi’nin birinci zeyilde verilen biyografisinin son kısmı ikinci zeylin başında tamamlanmış ve ikinci zeyil 95. şeyhülislâm Sâlihzâde Ahmed Esad Efendi ile son bulmuştur.

Süleyman Fâik Efendi (ö. 1838) Ayıntâbî’nin zeylini devam ettirmiş, 96. şeyhülislâm Şerifzâde Atâullah Efendi’den 104. şeyhülislâm Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi’ye kadar yedi şeyhülislâmın biyografisini kaleme almıştır. Esere başka bir zeyil yazan Mektûbîzâde Abdülaziz Efendi ise (ö. 1279/1862-63) Süleyman Fâik Efendi’nin zeylini yetersiz ve yanlış bulduğu için yeniden zeyil yazmak ihtiyacını duyduğunu eserin başında belirtmektedir.

Devhatü’l-meşâyih ve zeyillerine ait bazı yazmalarda yer yer takrizler ve eser hakkında manzum olarak düşürülmüş tarihler de bulunmaktadır.

Ahmed Rifat Efendi (ö. 1876), Müstakimzâde’nin eserinden ve zeyillerinden faydalanarak sonuna da kendisi birkaç biyografi ekleyip baştan 108. şeyhülislâm Âtıfzâde Hüsâmeddin Efendi’ye (ö. 1871) kadar olan şeyhülislâmların hayatını yeniden kaleme almış ve eserini Devhatü’l-meşâyih maa zeyl (İstanbul, ts., taşbaskı) adıyla yayımlamıştır. Rifat Efendi dîbâcede sadece Müstakimzâde ile Ayıntâbî’nin adlarını zikretmekte, diğer zeyil sahiplerinden bahsetmemektedir. Burada ayrıca eserini eş-Şekaafiku’n-numâniyye tercümesinden ve diğer tarihlerden faydalanarak yazdığını belirtmektedir. Rifat Efendi asıl olarak Müstakimzâde’den istifade etmekle birlikte üslûbunu oldukça hafifletmiş ve biyografileri


kısaltmış, onun eserinin kenarında yer alan tarih mısralarına ve şecerelere kendi eserinde yer vermemiştir. Bu eserin, şeyhülislâmlık müessesesi hakkında kısa bir önsöz ve içindekiler kısmı eklenmek suretiyle tıpkıbasım olarak da neşri yapılmıştır (İstanbul 1978).

BİBLİYOGRAFYA:

Müstakimzâde, Devha-i Meşâyih-i Kibâr (Devhatü’l-meşâyih), İÜ Ktp., TY, nr. 1206, 1878, 6209; Ayıntâbî Mehmed Münîb, Zeyl-i Devhatü’l-meşâyih, Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 241/4, 251/4; Bağdatlı Vehbi, nr. 1148/5; Süleyman Faik Efendi, Zeyl-i Devha-i Meşâyih, Süleymaniye Ktp., Ali Emîrî, nr. 1085; Mektûbîzâde Abdülaziz Efendi, Zeyl-i Devha-i Meşâyih, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2267; Ahmed Rifat Efendi, Devhatü’l-meşâyih maa zeyl, İstanbul, ts.; Sicill-i Osmânî, III, 340; Osmanlı Müellifleri, III, 7; TCYK, tür.yer.; Babinger (Üçok), s. 345, 374, 383, 394; Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 370-373; Ahmed Özel, “Ayıntâbî Mehmed Münîb”, DİA, IV, 246.

Mehmet İpşirli