DEFNÜ’z-ZÜNÛB

(دفن الذنوب)

Araplar arasında suç işleyen kimsenin suçunun bağışlanması için yapılan bir merasim.

“Günahların gömülmesi” mânasına gelen defnü’z-zünûb konusunda bilinen tek kaynak, İbn Fazlullah el-Ömerî’nin (ö. 749/1349) et-Tarîf bi’l-mustalahi’ş-şerîf adlı eseridir. Burada verilen bilgiye göre Araplar’dan bir kimse büyük bir cürüm işlediği zaman onun güvendiği bazı kişiler, haksızlığa uğrayanın kabilesine gider, içlerinden biri kabile büyüklerinin huzurunda mazluma hitaben, “Senden falancanın günahını defnetmeni istiyoruz. Zaten o da sana karşı işlediği suçları itiraf etmektedir” diye söze başlar ve suçlunun bütün kusurlarını sayıp dökerdi. Bunun üzerine haksızlığa uğrayan kişi, haksızlık yapan kimsenin bütün suçlarının bunlardan ibaret olduğunu belirterek yerde kendi eliyle bir çukur açar ve, “Kendisini suçladığım falancanın günahlarını bu çukura attım ve buraya elimle gömdüm” derdi. Sonra da çukuru toprakla kapatır ve eliyle düzeltirdi. Araplar arasında çok yaygın olan bu tören sayesinde suç işleyen kişi ancak bu şekilde kendisini temize çıkararak gönül huzuruna kavuşabilirdi.

Her iki tarafın seçkinler meclisi huzurunda sözlü olarak yapılan bu törende yazılı bir belge kullanılmazdı. Defnü’z-zünûb için meliklerin besmeleyle başlayan yazılı belge verdiğini söyleyen Ömerî bu belgelere bir de örnek zikretmektedir. Bu gelenek günümüzde tamamen ortadan kalkmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Fazlullah el-Ömerî, et-Tarîf, Kahire 1312, s. 165-167; Kalkaşendî, Subhu’l-aşâ, XIII, 352-355; J. Chelhod, “al-Dhunub, Dafn”, EI² (Fr.), II, 255; a.mlf., “L’enterrement des délits chez les Arabes”, RHR (1959), s. 215-220.

Mustafa Ağırman