CİM

ج

Arap alfabesinin beşinci harfi.

Sâmî dillerden olan İbrânîce’de cîmel, Süryânîce’de cûmel şeklinde okunan cim harfi her iki dilde de “deve” anlamına gelir. Arapça’da ise cim “argın deve; ipek kumaş”; mecazen de “beden, ruh” ve “zülüf teli” demektir; çoğulu cîmât ve ecyâmdır. Fenike alfabesinde de gaml şeklinde okunan bu harf “deve” ve “köşeli şey” mânasınadır. Osmanlı ve Fars alfabelerinin altıncı harfi olan cim, ebced harflerinin üçüncüsü olup sayı değeri üçtür. Fars ve Osmanlı alfabelerine, Arapça’da bulunmayan “ç” sesini karşılamak üzere cimden üç nokta ile ayrılan çim (چ) harfi eklenmiş, cim harfinden ayırt edilmesi için de cîm-i Fârisiyye, cîm-i Acemiyye veya cîm-i müsellese adlarıyla anılmıştır. Bu harfin de ebced değeri üçtür.

Cim harfinin mahreci, dilin ortası ile üst damaktır (bk. Mekkî, s. 175-176). Dilin ortasının üst damağa yumuşak teması sonucunda “g” harfine yakın bir ses elde edilir; bu ses Türkçe’deki “c” harfi kadar keskin değildir. Zamanla ve muhtelif lehçelere göre mahrecinden küçük dile doğru kaydırılması sonucunda kaf, kâf, sağır kâf, hâ (ق، ك، ك، خ); dil önüne ve dudaklara doğru oynatılması ile dâl, zâl, zây (د، ذ، ز); aynı mahreç


sahasında olmaları ile şîn ve yâ (ش، ي) harflerine çalan yalın veya bunların birleşiği seslere de delâlet eder olmuştur. Meselâ bugün cim harfi Maskat, Kahire ve Orta Arabistan’ın muhtelif bedevî lehçelerinde sağır kâf (ك: g), Kuzey Arabistan’ın ortaları ile Güney Arabistan’ın bedevî lehçelerinde ve Yukarı Mısır’ın fellâhları ile bedevîleri arasında dâl (د); Aşağı Fırat kesiminde ve Zufâr’da yâ (ي), Kuzey Afrika şehirlerindeki bazı cemaatlerde zâl (ذ) sesine yakın yalın bir sesle söylenirken Mekke, Irak ve Kudüs dolaylarında, Halep ve çevresinde dâl, zâl, hâ (د، ذ، خ), Suriye sahili ile Lübnan’ın bazı kesimlerinde ve Şam’da zâl-hâ (خ – ذ) birleşiklerinin verdiği seslere yakın telaffuz edilir. Ayrıca bazı lehçelerde şeddeli yâların şeddeli cim ile telaffuz edildiği de görülür: “Sahâbiyyün / sahâbiccün” (صحابيّ : صحابج) gibi.

Bununla beraber kıraat ve tecvid kitaplarında bu harfin edâsı (telaffuzu ve çıkardığı ses) konusunda tesbit edilmiş bazı sıfatlar vardır. Bunları şöylece özetleyebiliriz: Cim harfi özellikle kelime ortasında veya sonunda sâkin olarak bulunduğunda şiddet sıfatı gereği olarak mahrec tamamen tıkanır, cehir ve kalkale sıfatları ile de birden açılarak kalkale denilen patlama sesiyle okunur. Telaffuz edilirken dil üst damaktan açılıp ayrılır (infitâh sıfatı) ve dilin alt çeneye inmesiyle de harf incelik kazanır (istifâl sıfatı).

Cim harfi lugat kitaplarında çoğulun (cem‘), Kur’an kıraatinde câiz vakfın, astronomide Yengeç burcunun, Şiî kitaplarında İmam Cevâd’ın ashabının ve kameri aylardan cemâziyelevvel ile cemâziyelâhirin rumuzu olarak kullanılır.

BİBLİYOGRAFYA:

Lisânü’l-ǾArab, “cym” md.; Tâcü’l-Ǿarûs, “cym” md.; Şemseddin Sâmi, Kamûs-ı ǾArabî, İstanbul 1313, s. 369; Bustânî, Muhîtü’l-Muhît, Beyrut 1983, s. 89; a.mlf., DM, VI, 346; Ferheng-i Fârsî, I, 1197; R. Blachère v.dğr., Dictionnaire Arabe-Français-Anglais, Paris 1970, II, 1274-1275; İbnü’l-Cezerî, en-Neşr, I, 202-205; Mekkî b. Ebû Tâlib, er-RiǾâye (nşr. Ahmed Hasan Ferhât), Amman 1404/1984, s. 116-118, 122-123, 124-125, 139-140, 175-176; Ahmed Rızâ, MuǾcemü metni’l-luga, Beyrut 1377/1958, I, 460; Gānim Kaddûrî el-Hamed, ed-Dirâsâtü’s-savtiyye Ǿinde Ǿulemaǿi’t-tecvîd, Bağdad 1406/1986, s. 281-286; W. Marçais, “Cîm”, İA, III, 190-192; a.mlf. – [H. Fleisch], “Djım”, EI² (Fr.), II, 556-558; “Cîm”, UDMİ, VII, 603.

İsmail Durmuş