CEVHERETÜ’t-TEVHÎD

جوهرة التوحيد

Eş‘arî-Mâlikî âlimlerinden Ebû İshak İbrâhim b. İbrâhim el-Lekānî’nin (ö. 1041/1631) akaide dair manzum eseri.

Ezher müderrislerinden olup sûfîliğe temayülü ile tanınan müellifin, şeyhi Şihâbüddin Ebü’l-Abbas Ahmed b. Osman eş-Şernûbî’nin işaretiyle bir gecede yazdığı söylenen Cevheretü’t-tevhîd 144 beyitten ibarettir. Veciz bir Arapça ile kaleme alınan manzumenin muhtevasını ilâhiyyât, nübüvvât ve sem‘iyyât konularının yer aldığı üç bölüm halinde incelemek mümkündür. Dinen mükellef sayılan her müslümanın akaidin ana konularını bilmekle yükümlü olduğunu ifade eden giriş beyitlerinden sonra birinci bölümde Allah’ın varlığı konusuna hudûs delili ile temas edilir, ardından iman ile İslâm’ın tarifi ve iman - İslâm ilişkisi üzerinde durulur, daha sonra selbî ve sübûtî sıfatlar sıralanır. İlâhî isimlerin tevkîfî oluşuna, zihinde teşbih uyandırabilecek nasların te’vile tâbi tutulması veya Allah’ın ilmine havale edilmesi gerektiğine işaret edilir ve Allah’a isnat edilmesi câiz olmayan sıfatlar üzerinde durulur. Manzumede kullara ait fiillerin Allah tarafından yaratıldığı, ancak kendilerinin de bu fiilleri icra etmeleri (kesb) sebebiyle sorumlu oldukları belirtilir; ayrıca aslah* fikrinin reddi, kazâ ve kader, rü’yetullah* gibi meselelere yer verilerek ilâhiyyât konuları tamamlanır. Nübüvvât bahsinde peygamberlerin sıfatları, nübüvvetin mûcize ile ispatı, Hz. Muhammed’in nübüvveti ve mûcizeleri, peygamberler arasındaki üstünlük farkı, ashabın dereceleri, ashabı tenkit etmekten sakınmanın gereği gibi konular işlenir. Eserin sem‘iyyât kısmında ise meleklere iman, kabir hayatı, ba‘s, cismanî haşir ve kıyametle ilgili diğer konular üzerinde durulur.

Eserde yer yer muhafazakâr bir temayül sezilmekle birlikte genellikle konular Eş‘ariyye ekolüne uygun bir metotla işlenmiş, zaman zaman aklî delillere başvurulmuş, i‘tizâlî ve felsefî görüşler tenkit edilmiştir.

Cevheretü’t-tevhîd ilk defa 1241 (1826) yılında Bulak’ta, daha sonra da çeşitli mecmualar içinde yayımlanmıştır (meselâ MecmûǾu mühimmâti’l-mütün, Kahire 1273; MecmûǾu’l-mütüni’l-kebîr, Kahire 1378/1958). Ayrıca J. D. Luciani tarafından Fransızca’ya çevrilmiş ve bazı notlar eklenerek neşredilmiştir (Alger 1907).

Eser üzerindeki ilk çalışmaları bizzat müellifi İbrâhim el-Lekānî yapmıştır. Lekānî Cevhere’ye büyük, orta ve küçük hacimli olmak üzere üç ayrı şerh yazmıştır. 1. ǾUmdetü’l-mürîd li-Cevhereti’t-tevhîd. Büyük boyda iki ciltten meydana gelen bu hacimli şerhin I. cildi 264, II. cildi ise 319 varaktır (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 623-624). Mütekaddimîn ve müteahhirîn devri Eş‘arî-Mâlikî âlimlerinin görüşlerine, kullandıkları delillere, ittifak ve ihtilâf ettikleri noktalara geniş biçimde yer verilen eser, son döneme ait hacimli kelâm kitaplarından biridir. 2. Telhîsü’t-tecrîd li-ǾUmdeti’l-mürîd. Kadızâde’ye ithaf edilen bu eser (Keşfü’z-zunûn, I, 620) ǾUmdetü’l-mürîd’in muhtasarıdır. Ahmed Atıyyetullah, bunun Kadızâde tarafından Cevheretü’t-tevhîd’e yapılmış bir şerh olduğunu kaydediyorsa da (el-Kāmûsü’l-İslâmî, I, 662) bu doğru değildir. Çünkü bizzat Lekānî, eserine Telhîsü’t-tecrîd adlı bir şerh yazdığını söylemekte (Hidâyetü’l-mürîd, vr. 1b), Kâtib Çelebi de bunu


teyit etmektedir (Keşfü’z-zunûn, I, 620). 3. Hidâyetü’l-mürîd li-Cevhereti’t-tevhîd. Lekānî’nin kelâm ilmini öğrenmeye başlayanlar için yazdığını belirttiği bu şerh, Cevheretü’t-tevhîd’e yaptığı şerhlerin en küçüğüdür (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 625). Orta boy 249 varaktan oluşan şerhte önemli Eş‘arî kelâmcılarına ait eserlerden nakiller yapılır, belli başlı kelâmcıların farklı görüşlerine ve delillerine temas edilir.

İbrâhim el-Lekānî’den sonra Cevheretü’t-tevhîd üzerine yapılan çalışmaların ilki oğlu Abdüsselâm’a aittir. Abdüsselâm önce babasının ǾUmdetü’l-mürîd’e yaptığı bazı ta‘likleri yeniden tertip ederek İrşâdü’l-mürîd adlı şerhi hazırlamış, sonra da bunu genişleterek İthâfü’l-mürîd adını verdiği yeni bir şerh meydana getirmiştir. Bu eser Kahire’de defalarca basılmış ve Ezher’in lise kısmında yıllarca ders kitabı olarak okutulmuştur. İthâfü’l-mürîd’e Şeyh Muhammed el-Emîr (Hâşiye Ǿalâ İthâfi’l-mürîd, Bulak 1282; Kahire 1300, 1309), İbrâhim el-Bâcûrî (Tuhfetü’l-mürîd Ǿalâ Şerhi Cevhereti’t-tevhîd, Kahire 1279) ve Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd (en-Nizâmü’l-ferîd bi-tahkıki Cevhereti’t-tevhîd, Kahire 1375 / 1955) tarafından hâşiyeler yazılmıştır. Bunların en meşhuru Muhammed el-Emîr’e ait olanıdır. Cevheretü’t-tevhîd ve şerhleri üzerinde daha başka çalışmalar da yapılmıştır (bk. Brockelmann, II, 436-437).

BİBLİYOGRAFYA:

İbrâhim b. İbrâhim el-Lekānî, ǾUmdetü’l-mürîd li-Cevhereti’t-tevhîd, Üsküdar Selim Ağa Ktp., nr. 623, 624; a.mlf., Hidâyetü’l-mürîd, Üsküdar Selim Ağa Ktp., nr. 625, vr. 1b; Keşfü’z-zunûn, I, 620; Abdüsselâm b. İbrâhim el-Lekānî, İthâfü’l-mürîd, Kahire 1375/1955, s. 7; Serkîs, MuǾcem, I, 474; II, 1592-1593; Brockelmann, GAL Suppl., II, 436-437; H. Laoust, Les Schiismes dans l’Islam, Paris 1965, s. 315; M. Watt, İslâmî Tetkikler: İslâm Felsefesi ve Kelâmı (trc. Süleyman Ateş), Ankara 1968, s. 138-139; Şerkāvî, “İbrâhim el-Lekānî”, AǾlâmü’l-fikri’l-insânî, I, Kahire 1984, s. 22-23; el-Kāmûsü’l-İslâmî, I, 622.

Emrullah Yüksel