CEVÂHİRÜ’t-TEVÂRÎH

جواهر التواريخ

Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın seferlerini ve özellikle Kandiye’nin fethini anlatan eser.

Mevcut nüshaların bazısında müellifinin Fâzıl Ahmed Paşa’nın mühürdarı Hasan Ağa (TSMK, Revan, nr. 1307), bazısında ise Erzurumlu Osman Dede (Köprülü Ktp., nr. 231) olduğu belirtilmekte, Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı nüshada ise (Esad Efendi, nr. 2242) yazar adı geçmemektedir. Ancak Revan nüshasının baş tarafında yer alan bir kayıt müellif konusunu aydınlatır mahiyettedir. Burada Mühürdar Hasan Ağa’dan kitabın müsveddelerinin yazarı, Osman Dede’den de bu müsveddeleri edebî şekle koyan biri olarak söz edilmektedir. Buna göre Fâzıl Ahmed Paşa’nın maiyetinde bizzat seferlere ve bu arada Girit seferine katılmış olan Hasan Ağa paşanın emriyle onun gazâları hakkında bir eser hazırlamış, sonra da bunu “münşiyâne” bir üslûpla yeniden yazması için Osman Dede’ye vermiştir. Osman Dede aslen Erzurumlu olup birçok yer dolaşmış, daha sonra Bursa’ya gelmiş, burada Fâzıl Ahmed Paşa ile tanışarak maiyetine girmiş ve Girit’in fethine katılmıştır. Osman Dede eseri yeniden kaleme almış, bu arada Hasan Ağa’dan nakillerde bulunmuş ve kitabı âdeta kendine mal etmiştir. Gerçekten Köprülü nüshasına göre Kandiye’nin fethinden sonraki bazı olaylar, Fâzıl Ahmed Paşa’nın geri dönüşü, ölümü, daha sonra Osman Dede’nin IV. Mehmed tarafından başçavuşluğa getirilişi Hasan Ağa’nın müsveddelerinde yoktur. Doğrudan Hasan Ağa’nın kaleminden çıkan Esad Efendi nüshası Kandiye’nin fethiyle son bulmaktadır. Cevâhirü’t-tevârîh’in telifi Kandiye Kalesi’nin fethinden hemen sonra (1669) tamamlanmıştır. Fakat müsveddelerin Mühürdar Hasan Ağa tarafından Osman Dede’ye verilmesi, Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın ölüm yılı olan 1676’da gerçekleşmiştir.

Kütüphane kataloglarına Cevâhirü’t-tevârîh, Târîh-i Fâzıl Ahmed Paşa ve Târîh-i Feth-i Kandiye adlarıyla giren eser beş bölümden meydana gelmektedir. Fâzıl Ahmed Paşa’nın 1659’da Erzurum’a vali tayin edilmesiyle başlayan eserin ilk bölümünde bu vezirin beylerbeyiliği zamanı, ikinci bölümde 1663 Macaristan seferi, Uyvar ve Novigrad kalelerinin fethi, üçüncü bölümde Kandiye seferinin hazırlıkları, dördüncü bölümde Kandiye’nin muhasarası, özellikle çok şiddetli geçen ve uzun süren lağım savaşları, beşinci bölümde ise deniz savaşları ve Kandiye Kalesi’nin fethi anlatılmaktadır. Eserin sonunda Baştezkireci Mezâkī Süleyman Efendi’nin Fâzıl Ahmed Paşa için yazdığı iki kaside bulunmaktadır.

Cevâhirü’t-tevârîh tamamen yazarının gözlemlerine dayandığından birinci elden tarihî kaynak niteliğindedir. İki buçuk yıl kadar süren ve Osmanlı Devleti’ne pek pahalıya mal olan Kandiye savaşlarının tek kroniği durumunda olan eser, vak‘anüvis Râşid’in de ilgili olayları kaleme alırken kullandığı tek kaynak gibidir. Ancak Râşid bu kaynağı gereği gibi kullanmamış, yer yer onu büyük ölçüde ihtisar etmiştir. Nitekim Cevâhirü’t-tevârîh’teki bazı önemli bilgiler Râşid Târihi’nde yoktur. Meselâ ikinci bölümde anlatılan Uyvar’ın fethi ve Novigrad muhasarasının safhaları Râşid tarafından eksik verilmiştir. Girit seferinin hazırlıkları bahsini de Râşid bazan aynen, bazan da meâlen aktarmıştır. Cevâhirü’t-tevârîh’teki padişaha yazılan mektubun sureti Râşid Târihi’nde yoktur. Aynı şekilde Venedik dojundan sadrazama gelen ve sadrazamdan ona giden mektupların suretlerini de Râşid eserine almamıştır.

Cevâhirü’t-tevârîh’in yurt içinde ve yurt dışında birçok nüshası vardır. Yurt içinde Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 2242; Hamidiye, nr. 909), Köprülü (Hâfız Ahmed Paşa, nr. 231; Âsım Bey, nr. 724) ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (Revan, Köşkü nr. 1307), yurt dışında ise Viyana (Nationalbibliothek, nr. 1070, 1071), Paris (Bibliothèque Nationale, nr. 1089, 1506) ve Leiden’de (nr. 1225), ayrıca İtalya’nın Bologna Üniversitesi Kütüphanesi’nde (nr. 3619) nüshaları vardır. Cevâhirü’t-tevârîh’in bazı parçaları da değişik adlar altında kütüphane kataloglarına girmiş ve müstakil eserler gibi tavsif edilmiştir. Meselâ Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde (Veliyyüddin Efendi, nr. 2401) kayıtlı, 1066 (1655-56) yılı olaylarından bahseden Târîh-i Mühürdâr, Köprülü Kütüphanesi’ndeki (nr. 214) 1080 (1669-70) yılı olaylarından bahseden Târîh-i Mu‘teber ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde kayıtlı (III. Ahmed, nr. 3605) Târîh-i Fâzıl Ahmed Paşa ve Feth-i Kandiye adlı eserler büyük bir ihtimalle Cevâhirü’t-tevârîh’in parçalarıdır.

Eser, Annalium Gemma authore Hasanaga Sigilli Custade Kupurli, seu Cypri Ahmed Bassoe, supremi vizirii


Mehmed Quarti Turcarum Tyranni ex turcica-arabico-persico idiomate in latinum translata et diversis notis ac reminiscentiis illustrata a Joanne Podesta S. C. R. Majestatis a secretis 1680 adıyla Latince’ye tercüme edilmiştir. Hammer’e göre, Almanca bazı tamamlayıcı bilgileri de ihtiva eden ve Hammer koleksiyonundan Viyana Millî Kütüphanesi’ne intikal eden nüshanın tercümeye esas teşkil etmesi kuvvetle muhtemeldir. Kitabın mütercimi Podesta, bu nüshayı Kara Mustafa Paşa’nın kitapçısı olan bir imamdan satın aldığını söylemiştir (bk. Hammer, XI, 1-2).

BİBLİYOGRAFYA:

Cevâhirü’t-tevârîh, TSMK, Revan, nr. 1307, tür.yer.; Hammer (Atâ Bey), XI, 1-2; Flügel, Handschriften, II, 272-273; Osmanlı Müellifleri, III, 30; Blochet, Catalogue-Supplément, nr. 506; TCYK, s. 221; Karatay, Türkçe Yazmalar, s. 263-264; Levend, Gazavatnâmeler, s. 120-124, 169; Babinger (Üçok), s. 238-239; M. Tayyib Gökbilgin, “Köprülüler”, İA, VI, 903.

Abdülkadir Özcan