CEHDAMÎ

الجهضمي

Ebû İshâk İsmâîl b. İshâk b. İsmâîl el-Ezdî el-Cehdamî (ö. 282/896)

Mâlikî fakihi ve muhaddis.

199 (815) veya 200 (816) yılında Basra’da doğdu. Daha sonra Bağdat’a yerleşti. Basra’da Ezd kabilesinden Cehâdıme kolunun yerleştiği mahalleye nisbetle anılır. Büyük dedesi Hammâd b. Zeyd’den (ö. 179/795) Ebü’l-Hüseyin İbn Ebû Ya‘lâ’ya (ö. 526/1131) kadar yaklaşık üç asır boyunca birçok değerli âlim yetiştiren bir aileye mensuptur. Cehdamî küçük yaşta ilme alâka duydu; İbnü’l-Muazzel’den fıkıh, Ali b. Medînî’den hadis öğrendi. Bunlardan başka aralarında Müsedded b. Müserhed, Ka‘nebî, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Süleyman b. Harb ve kendi babası İshak b. İsmâil gibi muhaddislerin bulunduğu birçok hocadan hadis rivayet etti. Mûsâ b. Hârûn, Nesâî, İbn Mücâhid, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebü’l-Kāsım el-Begavî, Ebû Amr İbnü’s-Semmâk, Niftaveyh, Ebû Bekir İbnü’l-Enbârî gibi tanınmış âlimler de kendisinden rivayette bulundular.

Mütevekkil-Alellah zamanında 860 yılında Bağdat’ın doğu tarafına kadı tayin edilen Cehdamî, Mühtedî-Billâh tarafından 869’da bu görevden alındı. Ancak Mu‘temid-Alellah ertesi yıl onu görevine iade etti. Daha sonra kendi isteğiyle Bağdat’ın batı tarafı kadılığına nakledildi (872). Dört yıl sonra da Bağdat’ın tamamına kadı oldu ve ölünceye kadar bu görevini sürdürdü (Hatîb, VI, 287-288).

Cehdamî ayrıca halife tarafından Saffârîler’den Ya‘kūb b. Leys’e gönderilen heyetlerin içinde yer almış (870, 875), Fars bölgesini ele geçiren Abdurrahman b. Vâsıl’a, esir aldığı Ahvaz nâibi İbn Müflih’i serbest bırakması için elçi olarak gönderilmiştir (875). Kaynakların çoğunda 22 Zilhicce 282 (11 Şubat 896) tarihinde vefat ettiği kaydedilirken bazı eserlerde 284’te (897) öldüğüne dair bir rivayete de yer verilir.

Mâlikî fıkhında büyük otorite olan Cehdamî bu mezhebin delillerini ortaya koymuş ve Irak’ta yayılmasını sağlamıştır. Yahyâ b. Eksem’in (ö. 242/857), Medineliler’in fıkhî görüşlerinin tartışıldığı bir meclise Cehdamî’nin gelmesi üzerine, “İşte Medine geldi” demesi, onun Medine fıkhını (Mâlikî fıkhını) çok iyi bildiğini göstermektedir. Ebü’l-Velîd el-Bâcî ictihad derecesini anlatırken İmam Mâlik’ten sonra Cehdamî’den başkasının bu dereceye ulaşmadığını söyler. Cehdamî hadis âlimlerince sika* kabul edilmiş, uzun ömürlü olması sebebiyle de yaşadığı devirde “âlî isnâd”lı hadis rivayet etmek isteyen hadis talebeleri kendisine başvurmuştur.

Bid‘at ehline şiddetle karşı çıktığı söylenen Cehdamî, resmî görevinden artakalan zamanının büyük kısmını hadise ve diğer ilmî çalışmalara ayırmıştır. Sarf, nahiv ve lugat ilminde ileri bir seviyeye


ulaşmış, aynı zamanda şiirle de meşgul olmuştur. Müberred’in (ö. 286/899) kendisine çok saygı duyduğu ve, “Cehdamî sarf ilmi konusunda benden daha bilgilidir” dediği rivayet edilir. Kıraat ilminde de belli bir yeri olan Cehdamî, meşhur yedi imamdan Ebû Amr b. Alâ’nın kıraatini Nasr b. Ali el-Cehdamî’den, İbn Kesîr’in kıraatini babasından ve Nâfi‘in kıraatini Kālûn’dan öğrendi. Kādî İyâz, onun bir sonraki nesilden olan İbn Mücâhid ve İbnü’l-Enbârî’den de kıraat rivayet ettiğini söylemekteyse de Zehebî onu bu ilimde İbnü’l-Enbârî’nin hocaları arasında zikretmiş, İbnü’l-Cezerî de bu iki âlimin kıraat ilminde Cehdamî’den faydalandığını belirtmiştir. Diğer taraftan İbn Mücâhid, Nâfi‘in Kālûn tarafından rivayet edilen kıraatini İsmâil b. İshak’tan öğrendiğini söylediğine göre Kādî İyâz’ın sözü edilen tesbitinin doğru olmadığı anlaşılmaktadır.

Eserleri. Kur’an ilimleri, hadis ve fıkha dair kaleme aldığı eserlerden ancak birkaçı zamanımıza ulaşabilmiştir. 1. Ahkâmü’l-Kurǿân. İki ciltten ibaret olan eserin bir bölümü Kayrevan Camii Kütüphanesi’nde mevcuttur. 2. Müsnedü hadîsi Mâlik b. Enes. Bir nüshası Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’dedir. 3. Müsnedü (Tenkīhu) hadîsi Eyyûb es-Sahtiyânî. Bu eser de Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’dedir (bu üç eserin yazma nüshaları için bk. Sezgin, I, 88, 476). 4. Kitâbü Fazli’s-salât Ǿale’n-nebî. 104 hadisten meydana gelen bir cüzdür. Dört yazma nüshası mevcut olan eser Nâsırüddin el-Elbânî tarafından neşredilmiştir (Dımaşk 1383/1963; Beyrut 1389/1969, 1397/1977). Alican Tatlı, Köprülü ve Ezher nüshalarını esas alarak eseri Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlamıştır (1989). 5. Kitâbü’l-Kırâǿât. Cehdamî’nin önemli eserlerinden biri olup yirmi imamın kıraatini ihtiva etmekte, ancak günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

Cehdamî’nin kaynaklarda adı geçen diğer başlıca eserleri de şunlardır: MeǾâni’l-Kurǿân ve iǾrâbüh, el-İhticâc bi’l-Kurǿân, el-Muvattaǿǿ, Ziyâdâtü’l-CâmiǾ mine’l-Muvattaǿ, Şevâhidü’l-Muvattaǿ, Müsnedü hadîsi Sâbit el-Bünânî, Müsnedü hadîsi Ebî Hüreyre, es-Sünen, el-Mebsût, Muhtasarü’l-Mebsût, Kitâbü’l-Ferâǿiz, Kitâbü’r-Red Ǿale’ş-ŞâfiǾî fî mesǿeleti’l-humus, Kitâbü’r-Red Ǿalâ Ebî Hanîfe, Kitâbü’r-Red Ǿalâ Muhammed b. el-Hasan, Kitâbü’l-Emvâl, Kitâbü’ş-ŞüfǾa.

BİBLİYOGRAFYA:

Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), IX, 476, 513, 516, 526; İbn Mücâhid, Kitâbü’s-SebǾa (nşr. Şevkı Dayf), Kahire 1972, s. 88; el-Cerh ve’t-taǾdîl, II, 158; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 252; Hatîb, Târîhu Bagdâd, VI, 284-290; Kādî İyâz, Tertîbü’l-medârik, II, 166-181; Yâkut, MuǾcemü’l-ǿüdebâ, VI, 129-140; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XIII, 339-341; a.mlf., Tezkiretü’l-huffâz, II, 625-626; a.mlf., MaǾrifetü’l-kurrâǿ, I, 280; Safedî, el-Vâfî, IX, 91-93; İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb, s. 92-93; İbnü’l-Cezerî, Gayetü’n-nihâye, I, 162; Süyûtî, Bugyetü’l-vuǾât, I, 443; Dâvûdî, Tabakatü’l-müfessirîn, I, 105-107; Keşfü’z-zunûn, I, 20, 585; II, 1279, 1449, 1730; Brockelmann, GAL Suppl., I, 273; Sezgin, GAS, I, 88, 475-476; Ch. Pellat, “al-Azdî”, EI² Suppl. (İng.), s. 113.

Alican Tatlı