CÂMİU KERÂMÂTİ’l-EVLİYÂ

جامع كرامات الأولياء

Yûsuf b. İsmâîl en-Nebhânî’nin (ö. 1932) sûfîlerin hayatı, menkıbe ve kerâmetlerine dair eseri.

Müellif eserin mukaddimeden önceki sayfalarında (I, 1-7) kaynakları hakkında bilgi vermiştir. Kaynak olarak sıralanan elli eserin müellifleri arasında Kuşeyrî, İbnü’l-Arabî, Şa‘rânî, Nablusî, Yâfiî, İskenderî gibi sûfî müellifler yanında Fahreddin er-Râzî gibi âlimler de vardır. Nebhânî kaynaklar konusunda bilgi verirken İbn Hanbel’in Kitâbü’z-Zühd’ü Ebû Nuaym’ın Hilyetü’l-evliyâǿ adlı eseri, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin Sıfatü’s-safve’si gibi bazı eserlerdeki bilgilerin daha sonra yazılan eserlerde aktarılmış olduğunu, bundan dolayı söz konusu ilk kaynakları okumaya gerek görmediğini belirtir. Kaynaklarda kendilerine dair bilgi bulunmayan veya hakkında müstakil eserler yazılan sûfîlere eserde daha az yer ayırdığını söyler. Osmanlı dönemi sûfîleri hakkında sadece eş-Şekāǿiku’n-NuǾmâniyye’nin kullanılmış olması bu dönemle ilgili bir eksiklik olarak görülmektedir.

Eserin mukaddimesi (I, 7-55) dört bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde kerâmet-mûcize-istidrâc meseleleri, ikinci bölümde tayy-i zamân, tayy-i mekân, ölüleri diriltmek, su üzerinde yürümek vb. yirmi beş kerâmet çeşidi söz konusu edilmiştir. Üçüncü bölümde ibadetin önemi ve gereği vurgulanarak kerâmetlerin ancak ibadet ve taatlerin neticesinde ortaya çıkabileceği konusu işlenmiştir. Dördüncü bölüm ise velîlerin mertebe ve sınıfları hakkındaki bilgileri ihtiva eder. Burada velîler başlıca üç grupta ele alınmıştır. Birinci grup aktâb, abdâl, nükabâ, nücebâ, havâriyyûn, recebiyyûn gibi sayıları belli olanlar; ikinci grup melâmîler, fakirler, sûfîler, ubbâd, zühhâd, kurrâ, ahbâb, muhaddesûn gibi sayıları bilinmeyenlerdir. Üçüncü grupta ise sayıları belli olan ve olmayan velîler vardır; nebîler, resuller, sıddîklar, şehidler, sâlihler gibi. Nebhânî velîlere ait kerâmetlerin aslında Hz. Peygamber’in mûcizesi olduğunu söyleyerek bu eserinin Hüccetullah Ǿale’l-Ǿâlemîn fî muǾcizâtı seyyidi’l-mürselîn adlı kitabının bir devamı olarak değerlendirilmesini ister.

Eserin ilk sayfalarında müellif Hz. Peygamber’in mûcizeleriyle ilgili 100 hadis metnini iktibas etmiş, daha sonra elli dört sahâbîden nakledilen kerâmetleri bunların adlarına göre alfabe sırasıyla vermiştir (I, 75-97).

Nebhânî Hz. Peygamber’e hürmeten adı Muhammed olan sûfîleri öne almış, daha sonra harf sırasını takip ederek 1450 kadar sûfîyi hayat ve kerâmetleriyle birlikte tanıtmıştır. Şeyhi Ali el-Ömerî eş-Şâzelî et-Trablusî (ö. 1904) hakkında geniş bilgi veren müellif (II, 202-216), “Hâtimetü’l-kitâb” bölümünde (II, 297-330) kaynaklarda zikredilen, fakat belli bir şahsa nisbet edilmeyen kerâmetleri sıralamıştır.

Nebhânî eserin sonunda yer alan “Kitâbü Esbâbi’t-te’lîf” adlı risâlesinde (II, 331-394) kendi eserleri ve bu eserleri kaleme alırken dikkat ettiği hususlar hakkında bilgi vermiş ve kitaplarına dair meşhur kişilerin yazdıkları takrizleri iktibas etmiştir.

CâmiǾu kerâmâti’l-evliyâǿ, başlangıçtan XX. yüzyıla kadar yaşayan pek çok sûfîyi kısaca da olsa konu edinmesi, özellikle son asırda yaşayan bazı sûfîleri tanıtması, ayrıca müellifin, mürşidi başta olmak üzere görüştüğü ve tanıştığı sûfîlerin yanı sıra özellikle Yemenli Bâ Alevî ailesine mensup mutasavvıflar hakkında geniş bilgi vermesi bakımından büyük önem taşımaktadır.

Eser, önce hâmişinde Yâfiî’nin Neşrü’l-mehâsini’l-gāliye fî fazli meşâyihi’s-sûfiyye adlı eseriyle birlikte (I-II, Kahire 1329), daha sonra da müstakil olarak (I-II, Kahire 1394/1974) basılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Nebhânî, CâmiǾu kerâmâti’l-evliyâǿ, Kahire 1394/1974, I-II; Serkîs, MuǾcem, II, 1838; Brockelmann, GAL Suppl., II, 764; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VIII, 218.

Mustafa Kara