BURCKHARDT, Johann Ludwig

(1784-1817)

İsviçreli müsteşrik ve seyyah.

24 Kasım 1784’te Lozan’da doğdu. Leipzig ve Göttingen’de şarkiyat araştırmaları dalında uzmanlaştıktan sonra 1806’da İngiltere’ye giderek Londra ve Cambridge’de eğitim gördü ve Arapça öğrendi. O sıralarda İngiliz uyruğuna geçti ve adı John Lewis Burckhardt şeklinde söylenmeye başlandı.

1809 yılı başlarında, merkezi Londra’da bulunan Afrika Cemiyeti (Association for Promoting the Discovery of the Interior Parts of Africa) tarafından, kuzey yolunu takip ederek Fizan üzerinden Sahrâ’nın güney bölgelerine ulaşacak şekilde bir keşif gezisine çıkmakla görevlendirildi ve önce bu zorlu geziyi başarabilmesi için şart olan müslüman kimliğini ve iyi bir Arapça pratiğini edinmesi amacıyla Suriye’ye gönderildi. Bu yolculuğu sırasında uğradığı Malta’da (Nisan 1809) Suriyeli bir tüccar kisvesine bürünerek Şeyh İbrâhim b. Abdullah eş-Şâmî adını aldı. Halep’te bir müddet Kur’an ve fıkıh dersleri aldıktan sonra 1811’de, Tedmür – Ba‘lebek – Şam – Lübnan – Havran – Safed – Taberiye – Nâsıra – Beyt Şeyân yoluyla, o tarihe kadar Avrupalılar tarafından ziyaret edilmemiş olan antik Petra harabelerine (bugün Ürdün’de el-Betrâ) ulaştı. Burada önemli arkeolojik keşiflerde bulunduktan sonra yoluna devam ederek Kahire’ye vardı (1812). Asıl maksadı olan Sahrâ seferini gerçekleştirebileceği güvenilir bir kervan bulamayınca Nil vadisini takip ederek hac yolculuğuna çıktı (1814). Bu yolculuğu sırasında, taştan yapılmış tapınakların en etkileyicisi olarak nitelenen büyük Mısır tapınağı Ebû Simbel’i keşfetti; ayrıca yolu üzerindeki Nübye ve Kuzey Sudan’da incelemelerde bulundu. Tâif’e vardığında Mehmed Ali Paşa ile görüşen ve bu esnada paşanın yanındaki İstanbul Kadısı Sâdık Efendi tarafından akaid, tefsir ve fıkıh konularındaki bilgisi sınanan Burckhardt verdiği doyurucu cevaplarla şüpheleri giderdi. Daha sonra Mekke’de üç ay kalarak Medine-Süveyş yoluyla tekrar Kahire’ye döndü (Haziran 1815). Artık kendisi için çok önemli olan “hacı” lakabı ile birlikte Mekke ve Medine’ye giren ilk Avrupalı olma şerefini de kazanmıştı. Hac sırasında karşılaştığı Afrikalı hacılardan, Nil vadisi yoluyla Kordofan-Dârfûr-Batı Sudan üzerinden Güney Sahra’ya uzanan kervan yolunun varlığını öğrendi. Bu arada yine ilk defa güvenilir bir Akabe körfezi haritası hazırladı; daha sonra Sînâ’yı ziyaret etti (Haziran 1816) ve aynı yıl içinde Kahire’ye dönerek Sahrâ seferinin hazırlıklarına başladı. Ancak Nisan 1817’de dizanteriye yakalanarak 16 Zilhicce 1232’de (27 Ekim 1817) öldü. Üçü de mezar taşından alıntı yapmakla beraber Ziriklî ve Akīkī vefat tarihi olarak 16 Zilhicce’yi, Bosworth ise 6 Zilhicce’yi vermektedir. Cebertî’nin, Zilhicce’nin 10’unu takip eden günlerde Burckhardt ile birlikte yeni bulunan bazı eski Mısır eserlerini görmek üzere İngiltere konsolosu Salt’ın evine gittiğini kaydetmesinden birinci tarihin doğru olduğu anlaşılmaktadır. Kendi isteği üzerine İslâmî âdetlere uygun bir cenaze merasimiyle defnedilen Burckhardt’ın kabri Hüseyniye bölgesinin doğu kısmında yer alan Bâbünnasr Kabristanı’ndaki bir tepe üzerindedir. 1841’de Afrika Cemiyeti tarafından üzerine hücre şeklinde bir türbe yaptırılan kabir bazı Mısır rehberlerinde de kaydedilmiştir.

Hacca gitmesi, müslüman bir kadınla evlenmesi, müslüman ismi alıp İslâmî âdetlere göre giyinmesi ve yine İslâmî âdetlere göre defnedilmek istemesi yanında mezar taşında yer alan hürmet dolu ifadeler vb. gibi işaretlere bakarak Burckhardt’ın müslüman olduğuna hükmedilebilir. Bâbünnasr bölgesindeki bir yere ona izâfeten “el-Müslimânî” isminin verilmesi de Kahireliler arasında onun müslüman olarak kabul edilmesinin belirtisi ve hâlâ süregelen saygınlığının bir göstergesidir. Ancak onun gerçek dinî inancı konusunda herhangi bir hükme varamamış olan bazı müsteşrikler yanında bütün bunları ideali ve görevi olan Sahrâ seferini gerçekleştirebilmek için güvenilir bir müslüman imajı yaratmak gayesiyle yaptığını, zira daha önce çok mahdut sayıda Avrupalı’nın nüfuz edebildiği ve birçoğunun hayatını kaybettiği bu tehlikeli bölgelerde seyahat edebilmek için ister istemez yerli halka dost görünmek zorunda olduğunu ileri sürenler de bulunmaktadır.

Eserleri. Değerli eserlerden oluşan zengin Arapça yazmaları koleksiyonunu Cambridge Üniversitesi’ne bağışlayan Burckhardt’ın 1809’un başlarından ölümüne kadar hizmet verdiği Afrika Cemiyeti tarafından yayımlanan eserleri şunlardır: 1. Travels in Nubia (London 1819, 1822). Avrupalılar’ın Kuzey Sudan ve Sennâr bölgelerinde yaşayan Araplar hakkında yazdıkları eserlerin ilklerinden olup bazı biyografik incelemeleri de ihtiva etmektedir. 2. Travels in Arabia (London 1829, 1968; Weimar 1830). Arabistan’a hac için gittiğinde gezdiği Cidde, Tâif, Mekke, Medine ve Yenbû’daki izlenimlerini anlattığı


bir seyahatnâmedir. 3. Notes on the Bedouins and the Wahabys (London 1831; Weimar 1831; Paris 1835). Arabistan’da bulunduğu sırada aralarında yaşadığı ve merkezlerini ziyaret ettiği Vehhâbîler ile bedevîlerin siyasî, iktisadî, askerî ve içtimaî durumlarıyla ilgili gözlem ve izlenimlerini derlediği iki ciltlik bir eserdir. 4. MecmûǾa mine’l-emsâli’l-ǾArabiyye. Arapça olarak hazırladığı bu eser İngilizce’ye (Arabic Proverbs or the Manners and Customs of the Modern Egyptians, London 1830, şerhiyle birlikte), Almanca’ya (Weimar 1834) ve diğer bazı Batı dillerine tercüme edilmiştir. 5. Travels in Syria and the Holy Land (London 1822).

BİBLİYOGRAFYA:

Cebertî, ǾAcâǿibü’l-âsâr, IV, 284; Ebü’l-Kāsım Sehâb, Ferheng-i Hâverşinâsân, Tahran 1317, s. 83-84; Serkîs, MuǾcem, I, 601; Ziriklî, el-AǾlâm, IX, 349-350; Cevad Ali, el-Mufassal, I, 125; Muhammed Saîd eş-Şa‘fî, “Kitâbü Bûrkârdt ke-masdarin târîhiyyin ve iktisâdiyyin li’d-devleti’s-SuǾûdiyyeti’l-ûlâ”, Mesâdiru târîhi’l-Cezîreti’l-ǾArabiyye, Riyad 1399/1979, II, 453-463; Necîb el-Akīkī, el-Müsteşrikūn, Kahire 1980, II, 52; Mîşâl Cühâ, ed-Dirâsâtü’l-ǾArabiyye ve’l-İslâmiyye fî Ûrûbbâ, Beyrut 1982, s. 35; W. H. Behn, Index Islamicus 1665-1905, Millersuille 1989, s. 60, 153, 425, 431, 443, 446, 447, 459; C. E. Bosworth, “The Tomb in Cairo of John Lewis Burckhardt”, JSS, XVIII (1973), s. 259-266; “Burckhardt”, Gr.E, VIII, 444; Robert L. Hess, “Burckhardt Johann Ludwig”, EAm., IV, 783; Rânâ İhsan İlâhî, “Burckhardt”, UDMİ, IV/1, s. 435-436; D. Middleton, “Burckhardt, Johann Ludwig”, EBr., IV, 419; M. Aavi-Yonah, “Burckhardt, Johann Ludwig”, EJd., IV (1982), s.1509.

Cengiz Kallek