BEY

Tunus’ta XVII. yüzyıl başlarından 1957’ye kadar hüküm süren mahallî valilerin unvanı.

Tunus XVI. yüzyılda, artık iyice zayıflayan Hafsî hânedanı zamanında İspanyollar tarafından işgal edildi. Bunun üzerine İslâm dünyasını temsil eden Osmanlı Devleti 1574’te Vezir Koca Sinan Paşa serdarlığında ve Kılıç Ali Paşa kumandasında bir donanma göndererek Tunus’u İslâm birliğine dahil etti. Böylece Kuzey Afrika’nın bu bölgesi ikinci bir Endülüs olmaktan kurtarıldı. Sinan Paşa İstanbul’a dönerken Tunus’ta 4000 yeniçeri bıraktı. Her 100 yeniçerinin başında bir bölükbaşı bulunuyordu. Bu bölükbaşılar Tunus divanının tabii üyesi idiler. Tunus eyaletinin başına beylerbeyi olarak Koca Haydar Paşa, Tunus için sancak beyi sayılabilecek emîrü’l-evtânlığa da Ramazan Bey tayin edildi. Emîrü’l-evtânın başlıca görevi taşrada asayişi sağlamak ve vergileri toplamaktı.

Osmanlı devlet merkezinden çok uzak olan Tunus’ta kendi başlarına kalan bölükbaşıların,


emirleri altındaki yeniçerilere çok sert davranmaları ve keyfî hareketleri yüzünden bir cuma günü divan toplantısını basan yeniçeriler bütün bölükbaşıları öldürdüler (Ekim 1591). O sırada Tunus valisi bulunan Hüseyin Paşa da onlarla başa çıkamadı. Bu isyandan sonra yeniçeriler “dayı” denilen liderlerin etrafında çeşitli gruplara ayrıldılar ve böylece Tunus’ta idare fiilen dayıların eline geçti. 1610-1637 yılları arasında Tunus dayısı olan Yûsuf Dayı, emîrü’l-evtân olan Ramazan Bey’i işlerin başına geçirdi; bu beyin 1613’te ölümü üzerine de onun Korsika asıllı kölesi Murad’ı bey yaptı.

Zamanla Tunus’ta nüfuzunu arttıran ve İstanbul’a armağanlar göndererek paşalık isteyen Murad’a 1631’de bu unvan verildi. Yûsuf Dayı’nın 1637’de ölümünden sonra Tunus’ta hâkimiyetin yavaş yavaş beylere geçmeye başlaması onun zamanında oldu. XVIII. yüzyıl başlarına kadar hükümran olan Muradoğulları ailesinden sonra beylik 1705’ten itibaren Hüseyin Bey’in soyundan gelenlerin eline geçti.

26 Nisan 1861 tarihli Tunus kararnâmesine göre beylik hakkı Hüseynî hânedanının en yaşlı üyesine aitti. Tunus beyliğine geçiş sırasında önce devlet ileri gelenleri ve ailenin yakınları, sonra da halk için olmak üzere iki tören yapılıyordu. Aynı kararnâmede beyin Tunus’un ve bey ailesinin başkanı olduğu, kendisine herkesin itaat etmesi gerektiği belirtiliyordu. Tunus’ta para bey adına basılırdı. Bey Tunus adliyesinin mahkûm ettiği kimseleri affetme yetkisine de sahipti. Her perşembe toplanan “mühür merasimi”nde hükümet kararnâmelerini kendi mührüyle onaylar ve yürürlüğe koyardı.

Beyin taşımış olduğu unvanlar onun yetki ve hâkimiyetini ifade eden birtakım ibareler ihtiva ediyordu. Resmî belgelerde bey için “seyyidünâ, mevlânâ, paşa bey, sâhibü’l-memleketi’t-Tûnîsiyye...” hitapları kullanılırdı. Bu unvanlar kısmen Hafsî hânedanından, kısmen de XVIII. yüzyıldan kalmıştı.

Hüseynî ailesinin hâkimiyeti 1881’de Fransızlar’ın Tunus’u işgalinden sonra sadece isimden ibaret kaldı. 1957’de bağımsız Tunus Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla da beylik dönemi tarihe karıştı.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, MD, nr. 17, 21, 23, 24; BA, HH, nr. 22558D, 22558E, 27144, 48761; İbn Ebû Dînâr, el-Mûnis fî ahbâri İfrîkıyye ve Tûnis, Tunus 1350, s. 179-246; Hüseyin Hoca, Beşâǿiru ehli’l-îmân bi-fütûhâti Âli ǾOsmân, Tunus Ahmediye Ktp., nr. 6554, tür.yer.; a.mlf., Zeylü Beşâiri ehli’l-îmân bi-fütûhâti Âli ǾOsmân, Tunus 1326, s. 3 vd.; İbn Ebü’d-Dıyâf, İthâfü ehli’z-zamân biahbâri mülûki Tûnis ve Ǿahdi’l-emân, Tunus 1964-65, II, 28; III, 193; Muhammed Sagır b. Yûsuf, el-MasraǾu’l-melekî fî saltanati evlâdı Âli Türkî, Tunus Ahmediye Ktp., nr. 6557, vr. 4b-148b; Hammûde b. Abdülazîz, el-Kitâbü’l-Bâşî, Tunus Ahmediye Ktp., nr. 6553, I, vr. 4b-53b; Muhammed es-Serrâc, el-Hulâsâtü’s-Sündüsiyye fî ahbâri’t-Tûnisiyye, Tunus Ahmediye Ktp., nr. 4968, II, vr. 110ª vd.; III, vr. 3ª vd.; Muhammed es-Senûsî, Müsâmerâtü’z-zarîf bi-hüsni’t-taǾrîf, Tunus 1926, s. 35-54; Aziz Samih, Şimâli Afrika’da Türkler, İstanbul 1937, II, 125 vd., 150 vd.; Muhammed b. el-Hoca, Safahât min târîhi Tûnis (nşr. Hammâdî es-Sâhilî – Cîlânî b. Yahyâ), Beyrut 1986, s. 57-65; İ. Hakkı Uzunçarşılı, “Tunus’un 1881’de Fransa Tarafından İşgaline Kadar Burada Vâlilik Eden Hüseynî Âilesi”, TTK Belleten, XVIII/72 (1954), s. 545-580; Robert Mantran, “L’Evolution des relation entre la Tunisie et l’Empire Ottoman du XVIe au XIXe siècle”, Cahiers du Tunisie, sy. 26-27, Tunus 1959, s. 319-333; Mehmet Maksudoğlu, “Tunus’ta Hâkimiyetin Dayılardan Beylere Geçişi”, AÜİFD, XV (1967), s. 173-186; R. Brunschvig, “Tunus”, İA, XII/2, s. 76-79; Ch. Samaran, “Bay”, EI² (Fr.), I, 1114; a.mlf., “Bây”, UDMİ, IV, 1-2.

Mehmet Maksudoğlu