BENZERT &&&(بنزرت)&&& Tunus’un kuzeyinde bir liman şehri ve bu şehrin merkez olduğu idarî bölge.

Kuruluşu Fenikeliler zamanına kadar inen şehre Kartaca ve Roma devirlerinde Hippo Diarrhytus deniliyordu. Daha sonra Hippona Zaryton’a dönüşen isim Arapça’ya Ben Zerte (Benzert) olarak geçti ve sonradan Avrupalılar’ca Bizerte denildi. Şehrin nüfusu 94.509’dur (1984). Benzert’in merkez olduğu idarî bölgenin nüfusu ise 394.670’tir. Şehir, güneyinde bulunan Benzert gölünü denize bağlayan tabii kanalların zamanla kumlarla dolması üzerine XIX. yüzyılda önemini kaybetmiş, ancak Fransızlar’ın yeni bir kanal açmasıyla eski canlılığını tekrar kazanmıştır. Bol yağmur alan Benzert ve civarı Kuzey Afrika’nın en verimli yerlerinden biridir.

Benzert sahildeki Satfura bölgesinin merkezi idi ve önceleri müslümanlar bu limana Mersa’l-kubbe (kubbe limanı) diyorlardı. Coğrafyacı Bekrî (ö. 1094) Benzert’i çarşıları, büyük camisi, hamamları, bahçeleri, taştan yapılmış surları ve balık ticaretiyle tanımlar. İdrîsî de (ö. 1165) şehirde oldukça canlı bir ticaret hayatının bulunduğunu bildirir. Batılılar’ın Leo (Leon) Africanus dedikleri Arap coğrafyacısı Hasan b. Muhammed el-Vezzân el-Fâsî (ö. 1554), XVI. yüzyılın başlarında balıkçılık ve ziraatla uğraşanlar sebebiyle Benzert gölü civarında meskûn bölgelerin arttığından bahseder. Pîrî Reis (ö. 1552) ise şehrin Tunus’a bağlı olduğunu söyler ve denizcilik bakımından önemi üzerinde durur.

Benzert’in müslümanlar tarafından fethi, Emevîler’in Mısır valisi Muâviye b. Hudeyc tarafından gerçekleştirildi (41/661). Aslen Yemen Arap ailelerinden olan Verdoğulları XI. yüzyılın ortalarında Hilâlîler’in hücumlarına karşı Benzert’i müdafaa etmişlerdir. Şehir bundan sonra Muvahhidler’in bölgeye girişine kadar Verdoğulları’nın yönetiminde imar faaliyetlerine ve iktisadî, kültürel gelişmelere sahne olmuştur. XIII. yüzyılda Müstansır el-Hafsî, Benzert’in etrafındaki ormanların büyük bir kısmını kestirerek kendisine av sahası açtırdı ve burada saraylarla bahçeler yaptırdı. Hafsîler’in koyduğu ağır vergilerden dolayı fakir düşen Benzert ve Tunus halkı Osmanlı idaresini mukavemet göstermeksizin kabul etti. Benzert Osmanlılar devrinde ilk defa Barbaros Hayreddin Paşa tarafından fethedilmiş (1534), bir ara İspanyollar’ın eline geçmişse de 1557’de Kaptanıderyâ Piyâle Paşa tarafından tekrar Osmanlı hâkimiyetine dahil edilmiştir. Bu tarihten itibaren önemli bir Türk deniz üssü haline gelen Benzert, XVII-XVIII. yüzyıllar boyunca Garp Ocakları döneminde de önemini korudu. Bu sebeple zaman zaman Malta şövalyelerinin, Fransızlar’ın ve Venedikliler’in saldırılarına mâruz kaldı; 1785’te Venedikliler tarafından tamamen tahrip edildi.

Fransızlar’ın Benzert ile ilgili emelleri, özellikle 1768 yılında Tunus Beyi Ali Bey zamanında kendilerine sahillerde mercan avlama ve ticaret merkezi açma izninin verilmesiyle ortaya çıktı. Fakat iki yıl sonra bölge halkı Fransızlar’ı Re’siesved ve Benzert’ten kovdu. Fransa Tunus bölgesini işgale başladığı zaman Bâbıâli’nin diplomatik müdahalelerine rağmen işgal edilen merkezlerin başında Benzert geliyordu (1881). Fransızlar Benzert’i askerî bir üs olarak kullanmayacaklarını taahhüt etmelerine rağmen ilk yıl ağır yük taşıyan gemiler için sığınak haline getirdiler; ertesi yıl ise burayı gerçek bir askerî üsse çevirdiler ve şehir birkaç yıl içinde bir Fransız deniz üssü ve ticaret limanı şekline dönüştü. Ancak iktisadî önemi bulunan Tunus şehrine yakın olması sebebiyle ticarî bakımdan


pek fazla gelişememiş, daha çok taş kömürü, mazot ve diğer sanayi yakıtlarının yükleme, boşaltma işlerinde kullanılmıştır. Burası da diğer Tunus limanları gibi II. Dünya Savaşı’ndan çok zarar gördü ve 1942 yılında Almanlar’ın, ertesi yıl da müttefiklerin işgaline uğradı.

Tunus 1956’da istiklâline kavuştuğu halde Benzert Fransız işgalinde kalmaya devam etti; çünkü Fransızlar kurdukları askerî tesisleri terketmek istemiyorlardı. Avrupa’yı müdafaa etmek için bu üssün ellerinde bulunmasının zaruretine inanan De Gaulle kira ödemeyi teklif ettiyse de Tunuslular bunu reddettiler ve diğerleri gibi bu üssün de tahliyesini istediler. Fransa’nın Cezayir Hürriyet Cephesi ile savaşa girmesi üzerine Tunus hükümeti de Benzert’i kurtarmak için teşebbüse geçti ve gösterdiği anlaşma gayretlerinin devamlı olarak başarısızlıkla sonuçlanması üzerine 1961 yılında silâhlı çatışmaya girişti. İki yıl sonra da Fransız işgal kuvvetleri bu büyük askerî üssü Tunus Deniz Kuvvetleri’ne terketmek zorunda kaldılar. Benzert daha sonra ticarî bir limana dönüşmüştür.

Şehirde bir çimento fabrikası, petrol rafinerisi ve askerî bir tersane vardır. Demir cevheri, fosfat, mahallî ocaklardan eritilerek çıkartılan kurşun belli başlı sanayi ürünlerindendir. Tunus ve Taberka’ya karayolları ve demiryoluyla bağlantısı bulunan Benzert’te bir de havaalanı açılmıştır. Tabiat güzelliklerine sahip bir turizm bölgesi haline gelen şehrin çevresinde pek çok turistik tesis bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Bekrî, el-Mesâlik, s. 56, 58, 83; İdrîsî, Sıfatü’l-magrib, s. 114-115; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, I, 499-500; Ruaynî, el-Müǿnis (nşr. Muhammed Şemmâm), Tunus 1387/1967, s. 173; el-İstibsâr fî Ǿacâǿibi’l-emsâr (nşr. Sa‘d Zağlûl Abdülhamîd), Dârülbeyzâ 1985, s. 125; Dımaşkı, Nuhbetü’d-dehr fî Ǿacâǿibi’l-ber ve’l-bahr (nşr. A. F. Mehren), Leipzig 1893, s. 116, 223; Géographie d’Aboulféda, II, 196; Himyerî, er-Ravzü’l-miǾtâr, s. 104; Pîrî Reis, Kitâb-ı Bahriye, İstanbul 1935, s. 648-649; Kâtib Çelebi, Tuhfetü’l-kibâr, I, 110; Froger, Ports Maritimes de la Tunisie, Paris 1931; Danişmend, Kronoloji, II, 308; Charles-André Julien, Histoire de l’Afrique du Nord, Paris 1952, s. 2, 74, 257-258, 300; L’Africain, Description de l’Afrique, Paris 1957, s. 375; Abdurrahman Çaycı, el-Mesǿeletü’t-Tûnisiyye ve’s-siyâsetü’l-ǾOsmâniyye (trc. Abdülcelîl et-Temîmî), Tunus 1973, s. 87, 94, 97, 126, 137; The Middle East And North Africa, London 1985, s. 743; K. J. Perkins, Tunisia, Colorado 1986, bk. İndeks; D. V. Mc. Kûy, “The French in Tunisia”, Geographical Review, XXXV (1945), s. 268-390; G. Yver, “Bizerte”, İA, II, 664-666; G. Marçais, “Banzart”, EI² (İng.), I, 1023-1024.

İbrâhim Harekât