BEDÂÛNÎ, Abdülkādir

عبد القادر البداؤني

Abdülkādir b. Mülûkşâh el-Bedâûnî (ö. 1024/1615 [?])

Bâbürlüler devrinde Hindistan’da yaşayan tarihçi ve ilim adamı.

1540’ta Câypûr’daki Toda Bhim’de, Nâsırüddin Hümâyun’un saltanatının son zamanlarında doğdu. Babası, Beçu Senbhelî’nin talebesi Şeyh Mülûkşâh el-Bedâûnî, hayatının ilk yıllarını Toda Bhim’in kuzeydoğusundaki Besâver’de geçirdi. Abdülkādir 1553’te Senbhel’de Şeyh Hâtim’den ders aldı. 1559’da babası ile Bâbürlüler’in büyük kültür merkezi olan Agra’ya gitti ve orada müftü Ebü’l-Feth b. Abdülgafûr, Ebü’l-Fazl Allâmî ve Şeyh Mübârek Nâgavrî’nin yanında öğrenimine devam etti. Hanefî hukukçusu Kadı Ebü’l-Meâlî’den de ders gördü. 1562 yılında babası vefat edince memleketi Bedâûn’a dönmek zorunda kaldı. Bir müddet sonra Hindistan’da “Farsça’yı en iyi yazan Türk” diye şöhret bulan Emîr Hüsrev-i Dihlevî’nin mensup olduğu Hezâre-i Lâçin kabilesinin yaşadığı Patiyâlî’ye gitti. Câgîrdâr Hüseyin Han’ın hizmetine girerek dokuz yıl kadar onun yanında kaldı.

1574’te dostu Hakîm Aynülmülk ve Cemal Han Kurçî tarafından Bâbürlüler’in büyük hükümdarlarından biri olan Celâleddin Ekber Şah’a takdim edildi ve aynı yıl saray imamlığına getirildi. “Meded-i maaş” olarak 1000 bigalık timar tevcih edildi ve bundan dolayı kendisine “hezârî” lakabı verildi. Ekber Şah’ın başlattığı kültürel faaliyetlere katıldı, bazı Arapça ve Sanskritçe eserleri Farsça’ya tercüme etti. Bu arada XVI. yüzyılın büyük tarihçilerinden Tabakāt-ı Ekberî müellifi Nizâmeddin Ahmed Herevî ile tanıştı ve onun himayesini gördü. Muhtemelen 1615 yılında öldü. Ebced hesabı ile tarih düşürmekte usta olan Bedâûnî şiirlerinde Kadirî mahlasını kullanmıştır.

Eserleri. 1. Müntehabü’t-tevârîh (Târîh-i Bedâǿûnî). Bedâûnî İslâm dünyasında bu eseriyle şöhrete kavuşmuştur. Üç cilt olan Müntehabü’t-tevârîħ’in birinci cildi, Gazneli Hükümdarı Sebük Tegin’in tahta çıkışından (366/977) Bâbürlü hükümdarı Hümâyun’un ölümüne (963/1556) kadar Hindistan tarihini ihtiva eder. İkinci cilt Ekber Şah’ın ilk kırk yılına (1556-1596) ayrılmıştır. Son ciltte ise çağdaşı olan Bâbürlü âlim, şair, filozof, hekim ve sûfîlerin kısa biyografileri verilmiştir. Eserin özellikle ikinci cildi, Ekber Şah’ın dinî görüş ve faaliyetleri konusunda koyu bir sünnî olan müellifini mütalaalarını ihtiva etmesi bakımından önem taşımaktadır. Bedâûnî’nin bu eseri yazarken faydalandığı başlıca kaynak Nizâmeddin Ahmed’in Tabakāt-ı Ekberî adlı kitabıdır. Müellif Ekber Şah’ın din konusundaki düşüncelerini ve bazı tutum ve davranışlarını tenkit ettiği için sağlığında eserini gizledi. Müntehabü’t-tevârîħ’in Farsça aslı Ahmad Ali, Kebîrüddin Ahmad ve W. Nassau Lees tarafından iki cilt halinde yayımlanmıştır (Calcutta 1864-1869; Lucknow 1868). Eserin


birinci cildi G. S. A. Ranking (Calcutta 1898), ikinci cildi H. W. Lowe (Calcutta 1884, 1924), üçüncü cildi de W. Haig (Calcutta 1913, 1925; Patna 1973) tarafından İngilizce’ye çevrilmiş ve bu tercüme 1986’da Delhi’de ofset olarak tekrar neşredilmiştir. 2. Necâtü’r-reşîd. Ahlâkî, tasavvufî ve tarihî bazı hikâyeleri ve o dönemdeki Mehdîlik hareketiyle ilgili bilgileri ihtiva eden bu eser de yayımlanmıştır (Lahor 1972). 3. Nâme-i Hıred-efzâ. Singhâsan Battîsî adlı Sanskritçe eserin Farsça tercümesidir. 1581’de tamamlanan eser çeşitli konulardaki meşhur Hint hikâyelerini ihtiva etmektedir. Bugün aynı adı taşıyan birçok tercüme bulunmakla beraber (Storey, I/1, s. 437) bunlardan hiçbirinin Bedâûnî’ye aidiyeti kesin değildir. 4. Rezmnâme. 1582’de Ekber Şah’ın emriyle tamamlanan bu eser Hindûlar’ın ünlü kitabı Mahâbhârata’nın tercümesidir (yazma nüshaları için bk. Storey, I/1, s. 437-438).

Kaynaklarda adı geçen eserlerinden bazıları da şunlardır: 1. Kitâbü’l-Ehâdîs. Cihadın faziletine dair kırk hadisi ihtiva eden bu eser 1571’de tamamlanarak 1578’de Ekber Şah’a takdim edilmiştir. 2. Terceme-i Kitâb-ı Râmâyen. Ekber Şah’ın emriyle özet olarak Sanskritçe’den Farsça’ya çevrilen eser, destanî mahiyetteki Râmâyen’in tercümesi olup 1588’de tamamlanmıştır. 3. Terceme-i Târîh-i Keşmîr. 1590’da tamamlanmış olup muhtemelen Râjâ-taranginî adlı Sanskritçe eserin bazı ilâvelerle Farsça’ya tercümesidir. Bu eser daha önce Şah Muhammed Şahâbâdî tarafından da Farsça’ya çevrilmiştir. 4. Târîh-i Elfî. Aralarında Bedâûnî’nin de bulunduğu bir heyet tarafından hazırlanan bu eser başlangıçtan 1592’ye kadar umumi bir İslâm tarihidir. İlk bölümleri Bedâûnî tarafından gözden geçirilmiştir. 5. Bahrü’l-esmâr. Daha önce Keşmir Sultanı Zeynelâbidîn (1420-1470) adına Farsça’ya tercüme edilmeye başlanan Kathâsarit-sâgara adlı Sanskritçe eserin tercümesidir. 1595’te tamamlanan eserin son cildinin tercümesini Bedâûnî yapmış ve birinci cildin tercümesini gözden geçirmiştir. 6. İntihâb-ı CâmiǾ-i Reşîdî. 1592’de tamamlanmış olup Reşîdüddîn’in CâmiǾu’t-tevârîħ adlı eserinin Arapça nüshasının özetidir. 7. Terceme-i MuǾcemü’l-büldân. Yâkut el-Hamevî’nin MuǾcemü’l-büldân adlı eserinin tercümesidir. Aralarında Bedâûnî’nin de bulunduğu on iki kişilik bir heyet tarafından 1590’da Farsça’ya çevrilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdülkādir el-Bedâûnî, Müntehabü’t-tevârîħ (nşr. N. Lees v.dğr.), Calcutta 1869; a.mlf., a.e. (trc. G. Ranking v.dğr.), Calcutta 1898; Storey, Persian Literature, I/1, s. 435-440, 679; I/2, s. 1309; Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-havâtır, V, 244-247; Browne, LHP, IV, 165; Muhammad Mujeeb, “Badauni”, Historians of Medieval India, New Delhi 1968, s. 106-112; Gholam Rasul, The Origin and Development of Muslim Historiography, Dakka 1984, s. 99-102; M. L. R. Choudhury, The Din-i Ilahi or the Religion of Akbar, New Delhi 1985, s. 172-176; Fauzia Zareen Abbas, Abdul Qadir Badauni, Delhi 1987; Tara Chand - S. A. H. Abidi, “Darya-i Asmar”, IC, XLVI/3 (1972), s. 235-244; T. W. Haig, “Bedâ’ûnî”, İA, II, 438-439; P. Hardy, “Badāǿūnī”, EI² (İng.), I, 856-857; A. S. Bazmee Ansari, “Badāǿūnī ǾAbd-al-Qāder”, EIr., III, 364-365.

Enver Konukçu