BATLAMYUS

İslâm astronomisi üzerinde önemli etkileri olan İskenderiyeli astronom, matematikçi, coğrafyacı ve müzik bilgini.

108 yılı civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Greko-Romen literatüründe Claudius Ptolemaios, klasik İslâm kaynaklarında Batlamyus veya Batlamyus el-Kalûzî (القلوذي) diye anılan bu ünlü astronom ve coğrafya bilgininin hayatı hakkında gerek Doğu gerekse Batı kaynaklarında yeterli bilgi yoktur. Mevcut bilgiler de yer yer birbiriyle çelişmektedir. Meselâ Mes‘ûdî Mürûcü’z-zeheb’de (I, 303) onu, Büyük İskender’den sonra Mısır’da hüküm süren Batlamyus hânedanından biri olarak gösterirken et-Tenbîh ve’l-işrâf adlı eserinde (s. 115), el-Mecistî müellifi olan Batlamyus’un adı geçen hükümdar ailesiyle bir ilişkisi bulunmadığını belirtir. Daha sonra Roma imparatorlarının altıncısı (gerçekte üçüncüsü) Claudius’un oğlu olduğuna dair zayıf bir rivayeti de zikreden Mes‘ûdî, el-Mecistî’de kaydedilen bazı astronomik gözlemlerden hareketle Batlamyus’un, yirmi iki yıl Roma krallığı yapmış olan ve 161 yılında ölen Antoninus (Pius) zamanında yaşadığını doğru olarak tesbit etmiştir (et-Tenbîh, s. 129). Kadî Sâid el-Endelüsî de el-Mecistî’yi kaynak göstererek Roma İmparatoru Hadrianus’un krallığının on dokuzuncu yılında Batlamyus’un astronomik gözlemler yaptığını ifade eder ve onun Batlamyus hânedanına mensup olduğunu iddia etmenin fahiş bir hata sayılacağına dikkat çeker (Tabakatü’l-ümem, s. 32-33). Nitekim İbnü’n-Nedîm de onun Hadrianus ve Antoninus zamanında yaşadığını ve gözlemler yaptığını kaydetmiştir (el-Fihrist, s. 327). İslâm kaynakları, Batlamyus’un İlkçağ astronomi bilginlerinden Hipparkhos’un öğrencisi olduğu tarzındaki bilginin doğru olmadığına, çünkü aralarında 280 yıl gibi bir zaman farkı bulunduğuna da dikkat çekerler (bk. İbnü’l-Kıftî, s. 68).

Bütün İslâm kaynakları Batlamyus’un İskenderiye’de doğup büyüdüğünü, öğrenimini orada gördüğünü, astronomi ve diğer konulardaki araştırmalarını İskenderiye’de yaptığını görüş birliği halinde belirtirken Bizanslı Theodorus Meliteniota onun Ptolemaios Hermii adlı şehirde doğduğunu iddia eder.

İlim tarihinde Aristo’dan sonra adından en çok söz edilen Batlamyus’tur. Onun tesiri Kopernicus ve Keppler’e kadar devam etmiş, savunduğu yer merkezli evren anlayışı, Kopernicus’tan itibaren güneş merkezli evren anlayışı karşısında geçersiz kalmıştır. Batlamyus, Hipparkhos ve Eratostenes gibi İlkçağ’ın büyük astronomlarının görüş ve buluşlarından önemli ölçüde faydalanmış, bu konuda dağınık bir şekilde bulunan bilgileri derleyerek sistematize etmiş, kendi yer merkezli âlem modelini geliştirmiş, dünyanın sabit ve hareketsiz olduğunu ispatlamak üzere gözlemlere dayalı deliller öne sürmüştür. Güneş, ay ve gezegenlerin hareketleri hakkındaki görüşleri Hipparkhos’tan almış ve bu teoriyi karmaşık bir sistem haline


getirmiştir. Batlamyus teorisine göre güneş sistemindeki yedi gezegen (güneş, ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) düzgün ve dairevî olarak hareket ederler. Bunların hareketlerinde görünürdeki düzensizlikleri açıklayabilmek için taşıyıcı çember ve episikl (içiçe daireler) sistemiyle dış merkezli çemberler sistemi oluşturulmuştur. Bazı araştırmacılar Batlamyus’un kullandığı gözlemlerin çoğunun Rodos adasına ait olmasına bakarak onun hiçbir gözlem yapmadığını, sadece Rodoslu Hipparkhos’un gözlemlerini kullandığını iddia etmişlerdir. Bunda gerçek payı bulunmakla beraber Batlamyus’un astronomiyi sistematik bir bilim haline getirdiği ve kendisinden öncekilerin çalışmalarına büyük ölçüde ilâveler yaptığı kesindir. Nitekim Kadî Sâid onun astronomideki başarılarından söz ederken kendi alanında eski-yeni bütün bilgileri kuşatan üç eserden daha değerli bir eser tanımadığını, bunların da astronomi alanında Batlamyus’un el-Mecistî’si, mantıkta Aristo’nun Organon’u, nahivde Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ı olduğunu söyler (Tabakatü’l-ümem, s. 33-34).

Batlamyus geometri alanında birçok yeni ispat ve teorem ortaya koymuş; hava şartlarını, yıldızların sabah batış ve akşam doğuşlarını belirleyen takvimler düzenlemiş, sadece Arapça tercümesiyle tanınan Optika adlı eserinde yansıma ve kırılma olaylarını incelemiştir. İslâm ve Batı dünyasında geniş etkiler doğuran coğrafyaya dair eserinde harita yapımıyla ilgili bilgiler yanında Asya, Avrupa ve Afrika’da önemli coğrafî bölgelerin enlem ve boylamları liste halinde verilmiştir.

İslâm dünyasında astronomi, astroloji ve coğrafya alanlarındaki Hint ve İran kaynaklarından sonra II. (VIII.) yüzyıldan itibaren Grek kaynaklarına da ilgi duyulmaya başlandı. Özellikle Batlamyus’un metotlarına ve geometrik ispatlarına olan ilgi gözleme dayalı astronomide önemli gelişmeler doğurdu. Müslüman astronomlar bir yandan İran, Hint ve Grek sistemleri arasındaki benzerlikleri araştırarak eklektik bir astronomi kurmaya, bir yandan da Batlamyus’un parametrlerini düzeltmeye çalıştılar; yeni ve daha sağlıklı sonuçlar veren gözlem ve ölçüm teknikleri geliştirdiler. Bununla birlikte Batlamyus’un yer merkezli âlem modeli Batı’da olduğu gibi İslâm dünyasında da yüzyıllarca geçerliliğini korudu. Ayrıca Kur’an tefsirlerine felsefî izahların sokulmaya başlandığı VI. (XII.) yüzyılın sonlarından itibaren yazılan bazı tefsir kitaplarında dünya, ay, güneş ve yıldızlara dair kevnî âyetlere getirilen izahlar arasında yer yer Batlamyus’un âlem modeline de işaret edildiği görülür (meselâ bk. Râzî, XXVI, 71-77). Müslüman astronom ve astrologlar Batlamyus’a uyarak astrolojiyi matematik (riyâzî) ilimlerin dört ana kolundan biri olan yıldızlar ilminin (ilmü’n-nücûm) bir dalı saymışlardır. Gök cisimlerinin beşerî kader üzerindeki etkileri, kader ve talihin öğrenilmesine ilişkin astrolojik yolların denenmesi gibi inanç ve uygulamalarda da önemli ölçüde Batlamyus’un tesiri altında kalınmıştır.

Müslüman coğrafyacıların çalışmalarında da Batlamyus’un önemli ölçüde etkisi olmuştur. Fakat onlar Batlamyus coğrafyasını aynen kopya etmeyip daha çok Hint ve İran kaynaklı bilgilerle birleştirerek yeni sistem ve teknikler geliştirmişler, Batlamyus coğrafyasını tashih ve ikmal etmişlerdir. Özellikle Ebû Zeyd el-Belhî’nin öncülük ettiği IV. (X.) yüzyıl İslâm coğrafyacıları, çağdaş araştırmacıların “İslâm atlası” diye adlandırdıkları İslâm ülkeleri üzerine hazırlanmış haritalar ve ölçümler yanında İslâm dünyasının dışında bilgi edinilebilen bütün bölgeleri içine alan coğrafya çalışmaları yapmışlar, bilhassa Asya ülkelerine dair Batlamyus ve diğer Helenistik kaynaklardan çok daha geniş ve doğru bilgiler vermişlerdir (Batlamyus’un İslâm dünyasına tesiri hakkında daha geniş bilgi için bk. COĞRAFYA; İLM-i HEY’ET).

Eserleri. Batlamyus’un eserlerini dört ana başlık altında incelemek mümkündür. A) Astronomi. 1. el-Mecistî. Sintaksis veya Matematikis Sintaksis adıyla anılan ve on üç bölümden oluşan eser şu konuları ihtiva etmektedir: Astronomi ile ilgili genel bilgiler, trigonometri, iklimler teorisi, güneş yılı, ayın periyodları, anomali (ayın yörüngesinin eğikliği), güney ve kuzey yarım kürelerindeki sabit yıldızlar katalogu, gezegenler teorisinin esasları, Mars, Merkür, Venüs, Satürn ve Jübiter gibi o dönemde bilinen gezegenlerin hareketleri, doğuş ve batış zamanları. el-Mecistî’nin Arapça’ya ilk defa tercüme edilmesini ve yorumunun yapılmasını sağlayan Bermekîler’den Yahyâ b. Hâlid’dir. Birçok kişi bu eserin tercüme ve yorumu üzerinde çalışmışsa da Yahyâ bu çalışmaların hiçbirini beğenmemiş, bunun üzerine Beytülhikme’nin müdürü Selm ile Ebû Hassân’ı bu iş için görevlendirmiştir. Bunlar eserin daha önceki başarılı mütercimlerinin de yardımlarıyla aslına uygun bir tercüme vücuda getirmişlerdir (bk. İbnü’n-Nedîm, s. 327). İbnü’l-Kıftî’ye göre ise bizzat Yahyâ başarılı gördüğü mütercimleri bir araya getirmiş ve onlarla birlikte çalışarak doğru bir metin elde etmiştir (İhbârü’l-Ǿulemâǿ, s. 98). Eser Haccâc b. Matar ve Neyrîzî tarafından da tercüme edilmiş olup Sâbit b. Kurre Neyrîzî’nin tercümesi üzerinde çalışarak gerekli düzeltmeleri yapmıştır. Daha sonra Sâbit, İshak b. Huneyn’in yaptığı tercüme üzerinde de çalışmışsa da önceki kadar başarılı olamamıştır (Haccâc ve İshak b. Huneyn’in tercümelerine ait yazmalar için bk. Sezgin, VI, 89). Yunanca metni, bu metinden ve Arapça tercümesinden Latince’ye yapılan çevirileriyle Fransızca ve Almanca tercümeleri neşredilmiş bulunan (bk. Sarton, I, 274) bu esere Sâbit b. Kurre, Ebû Ca‘fer el-Hâzin, Neyrîzî, Câbir b. Hayyân, Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbnü’l-Heysem, Nasîrüddîn-i Tûsî, Mecrîtî vb. birçok müslüman bilgin ve filozof şerh, tefsir veya ta‘likat yazmak suretiyle (bk. Sezgin, VI, 90-94) astronomi ilmine önemli katkılarda bulunmuşlardır. XII. yüzyıl astronomi âlimlerinden Câbir b. Eflah el-Mecistî’deki yanlışları düzeltmek için Kitâbü’l-Heyǿe fî ıslâhi’l-Mecistî adıyla bir eser kaleme almış, müellif bu eseriyle ilim tarihine Batlamyus’u eleştiren astronom olarak geçmiştir (geniş bilgi için bk. CÂBİR b. EFLAH). XIII. yüzyılın başlarında vefat etmiş olan Bitrûcî de Câbir b. Eflah’ın adı geçen kitabından faydalanarak Kitâbü’l-Heyeǿ adlı eserinde Batlamyus sistemini eleştirmiştir. 2. Kitâbü’l-İktisâs (Hypotheseis ton planomenan). Kitâbü’l-Menşûrât diye de anılan bu eserin ikinci bölümü Sâbit b. Kurre tarafından tashih edilen şekliyle günümüze kadar gelmiş, fakat bu bölümün Grekçe orijinali kaybolmuştur. Ludwig Nix, Arapça ve Grekçe metinlerine dayanarak iki bölümü de Almanca’ya çevirmiş ve eser birinci bölüme ait Grekçe metinle birlikte J. L. Heiberg tarafından neşredilen Opera astronomica minora içinde yayımlanmıştır (Leipzig 1907, s. 69-145). İbnü’l-Heysem, Bîrûnî ve Bettânî gibi büyük matematikçi ve astoronomlar bu eserden söz etmektedirler. 3. Tastîhu’l-küre. Bu eserin Aplosis epiphaneias sphairas olarak bilinen Grekçe orijinali kaybolmuştur; sadece Sâbit b. Kurre tarafından Arapça’ya yapılan tercümesi


mevcuttur (neşir ve tercümesi için bk. Sezgin, V, 170; VI, 95). Ayrıca İskenderiyeli Theon’un bu kitaba yazdığı şerhin müslüman müelliflerce bilindiği anlaşılmaktadır. 4. Zâtü’l-halak (Armillar Sphere). Adını, iç içe dokuz halkadan meydana gelen astronomi aletinden alan bu eser otuz dokuz babdan oluşmaktadır. Ya‘kubî eserin muhtevasını ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır (Târîh, I, 136-139). Yahudi mütercim Mâşallah’ın da aynı adı taşıyan bir eseri olduğu zikrediliyorsa da bunun Batlamyus’unkinden kaynaklanan bir çalışma olması muhtemeldir (bk. İbnü’n-Nedîm, s. 333). 5. el-Kanûn fî Ǿilmi’n-nücûm. İlkçağ’ın astronomiye ait en geniş ve mükemmel eseri sayılan bu kitap coğrafya açısından da önemlidir. Batlamyus yeryüzünü yedi iklim bölgesine ayırarak her bölgede bulunan şehirlerin adlarını, enlem ve boylamlarını cetveller halinde göstermiştir (bk. Ya‘kubî, s. 140-143). İskenderiyeli Theon bu eseri ihtisar ederek sonuna da astrolojiyle ilgili bir bölüm ilâve etmiştir. Kadî Sâid’in bu konuda verdiği bilgiden Theon’un yaptığı özetin Arapça’ya çevrildiği anlaşılmaktadır (Tabakatü’l-ümem, s. 44-45; el-Kanûn’un neşri için bk. Sezgin, V, 174). 6. Zâtü’s-safâih. Usturlap hakkında olan bu kitap el-Usturlâb diye de anılır. On babdan oluşan eser, adı geçen aletin yapımından ve kullanımından başlamak üzere burçlar, mevsimler, yedi iklime göre yön ve şehirlerin bulundukları bölge ve yerlerin tayini gibi çeşitli konulara ait bilgiler ihtiva etmektedir (Sezgin, V, 173-174). 7. Kitâbü’l-EnvâǾ. Mes‘ûdî diğer eserlerin muhtevası hakkında geniş bilgi verdiği halde bunun sadece ismini zikretmektedir (et-Tenbîh, s. 17, 129).

B) Astroloji. 1. el-Makalâtü’l-erbaǾ (Quadripartitum). Kitâbü’l-ErbaǾ veya Kitâbü’l-Kazâ ale’l-havâdis diye de anılır. Dünya astroloji literatürünün en ünlü eserlerinden biri olan ve etkileri günümüzde de devam eden bu eserin çeşitli yazma nüshaları mevcuttur. Ömer b. Ferruhân, Sâbit b. Kurre, Neyrîzî, İbn Rıdvân ve diğer bazı müslüman âlimler tarafından yapılan şerhleri yanında eser Türkçe ve Farsça’ya da tercüme edilmiştir (Sezgin, VII, 43-44). el-Bahs adlı eserinde bu kitaptan yaptığı alıntılara bakarak Câbir b. Hayyân’ın Batlamyus’un hayli etkisinde kaldığı söylenebilir. 2. Kitâbü’s-Semere. İbnü’d-Dâye ve Nasîrüddîn-i Tûsî tarafından şerhedilen bu eserin de birçok yazma nüshası mevcuttur (Sezgin, VII, 44-45). Batlamyus’un bunlardan başka astroloji alanında başka eserleri de vardır (bk. Sezgin, VII, 46-48).

C) Coğrafya. Kitâbü’l-Cografya fi’l-maǾmûre mine’l-Ǿarz. Geografike Hiphegesis (coğrafya kılavuzu) adıyla da anılan dünyaca ünlü bu eser yedi veya sekiz bölümden ibarettir. Kitabın en önemli özelliği, coğrafyayı ilmî metotla ele alışı ve matematiksel coğrafya kavramına yer verişidir. Batlamyus, o gün için bilinen dünyanın önemli merkezlerinin harita üzerinde yerlerini göstermiş ve bunların enlem ve boylamlarını belirtmiştir. Ayrıca konuyu coğrafya ve topografya başlığı altında iki ayrı bölüm halinde ele alması da coğrafya ilmi açısından önemli bir gelişme sayılmaktadır. Batlamyus’tan üç asır önce yaşamış olan Hipparkhos, ciddi bir haritanın yapılabilmesi için yeryüzündeki önemli noktaların enlem ve boylamlarının bilinmesi gerektiğine dikkat çekiyordu. İşte bunu başaran Batlamyus olmuştur. Gerçi o kendisinden önce yaşamış olan Sûrlu Marinos’un çalışmalarından büyük ölçüde faydalanmışsa da -birkaç fragmentin dışında- Marinos’un çalışmaları günümüze intikal etmemiştir. Bundan dolayı Batlamyus’un eserindeki bilgilerin ne ölçüde kendisine ait olduğunu kestirmek zordur. Eseri Arapça’ya filozof Kindî tercüme ettirmiş, fakat tercümeden istenen sonuç elde edilemeyince daha sonra bu işi Sâbit b. Kurre başarmıştır (bk. İbnü’n-Nedîm, s. 328). Ayrıca XV. yüzyılda Fâtih Sultan Mehmed’in bu eseri Grekçe’den Arapça’ya tercüme ettirdiği bilinmektedir. Bu tercüme Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 2596). İlk Latince neşri 1475’te Vincenza’da (ikincisi Bologna 1482), ilk Yunanca neşri ise 1533’te Bale’de yapılmıştır (Sarton, I, 275). R. Taton, Batlamyus’un eserinde yer alan haritaların XIII-XIV. yüzyıllarda Bizanslı coğrafyacılar


tarafından ilâve edildiğini iddia ediyorsa da Fuat Sezgin bu haritaların IX. yüzyılda Me’mûn döneminde İslâm coğrafyacıları tarafından yapıldığını ve Bizanslı Planudes’in eserin Arapça metninde gördüğü haritaları Batlamyus’un sanarak kitabın Grekçe metnine eklediğini göstermiştir (bk. The Contribution of the Arabic-Islamic Geographers to the Formation of the World Map, s. 7-8). Bu görüşün doğruluğunu gösteren diğer bir husus da Batlamyus’un bütün eserlerinin Grekçe nüshalarının çok sonraları tesbit edilmiş olmasıdır. Ayrıca bunların otantikliği konusundaki ciddi şüpheler bugün de devam etmektedir.

D) Müzik. Batlamyus’un üç bölümden oluşan Harmonikon adlı eseri İlkçağ Grek müziğinde kullanılan seslerin matematik teorisi, müzik aletleri ve bunların özellikleri konularını ihtiva etmektedir. J. Wallis tarafından Yunanca ve Latince olarak neşredilen (1682) eserin Arapça’ya tercüme edilip edilmediği bilinmemektedir. P. Kraus’a göre Fârâbî Kitâbü’l-Mûsîkī el-kebîr’inde Batlamyus’un müzik teorilerinden faydalanmıştır (Jābir Ibn Hayyān, II, 204, dipnot 2).

Batlamyus’un bunlardan başka optik ve mineraloji alanlarında da eserleri vardır. Kitâbü’l-Menâzır adıyla Arapça’ya tercüme edilen optikle ilgili eserin XII. yüzyılda Latince’ye yapılmış kötü bir tercümesi günümüze kadar gelmiştir. Beş bölümden oluşan eserde ışığın kırılması ve farklı yükseklikteki gök cisimlerinde kırılmadan dolayı meydana gelen değişiklikler tartışılmaktadır. Ayrıca boyutlar hakkında bir geometri kitabı ile Öklid’in beşinci postülasının ispatını konu alan eseri, bir de mekanik ve statikten bahseden bir başka kitabının varlığından söz ediliyorsa da bunlar günümüze kadar gelmemiştir.

Divan edebiyatında yer alan ve âlim, şair, hakîm ve filozof olarak adları tarihe geçmiş bulunan ünlü şahsiyetlerden biri de Batlamyus’tur. Sahip olduğu çeşitli özellikler arasında bilhassa astronom (felekiyatçı) ve hakîm olması sebebiyle ele alınan Batlamyus bu vasıfları ile başta manzum ve mensur hikemî eserler olmak üzere ilm-i hey’et ve nücûma dair eserlerle Mârifetnâme tarzındaki ansiklopedik eserlerde çeşitli iktibas, telmih, teşbih, istiâre ve mecazlara konu edilmiştir. Süleyman Fehîm’in, “Aşk vâdisinde bî-ārām u sergerdān olur/Akl egerçi fenn-i felsefîde Batlamyus’tur” beyti bu tarz kullanışa bir örnektir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ya‘kubî, Târîh, I, 136-139, 140-143; Mes‘ûdî, et-Tenbîh, s. 17, 115, 129, ayrıca bk. İndeks; a.mlf., Mürûcü’z-zeheb (Abdülhamîd), I, 303; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 327, 328, 333; İbnü’l-Heysem, eş-Şükûk Ǿalâ Batlamyus, Kahire 1971, s. 4; Sâid el-Endelüsî, Tabakatü’l-ümem, Kahire, ts. (Matbaatü Muhammed Muhammed Matar), s. 32-34, 44-45; İbnü’l-Kıftî, İhbârü’l-Ǿulemâǿ, s. 68, 98; Fahreddin er-Râzî, Tefsîr, XXVI, 71-77; Keşfü’z-zunûn, II, 1594-1596; Levend, Divan Edebiyatı, s. 170; P. Kraus, Jabir Ibn Hayyān, Kahire 1942, II, 204, dipnot 2; Sezgin, GAS, V, 166-174; VI, 83-96; VII, 4148, 311-312; a.mlf., The Contribution of the Arabic-Islamic Geographers to the Formation of the World Map, Frankfurt 1987, s. 7-8; Sarton, Introduction, I, 272-278; C. A. Nallino, “Astronomi”, İA, I, 686-690; J. H. Kramers, “Coğrafya”, İA, III, 202-215; H. Suter, “Mecesti”, İA, VII, 438-439; D. Pingree, “Ilm al-hayǾa”, EI² (İng.), III, 1135-1138; M. Plessner, “Batlamyus”, EI² (İng.), I, 1100-1102; Colin Alistair Ronan, “Ptolemy”, EBr., XVIII, 812-814; P. Costabel, “Ptolémée”, EUn., XIII, 794-795.

Cengiz Aydın - Gülseren Aydın