BÂLÎ EFENDİ, Sarhoş

(ö. 980/1573)

Halvetiyye tarikatının Ramazâniyye koluna mensup mutasavvıf-şair.

Tire’de doğdu. Babası Kadı Birgivîzâde Muhyiddin Efendi, II. Bayezid’in şehzadelerinden Ahmed’in hocasıdır. Bâlî medrese ilimlerini tahsil ettikten sonra İstanbul’a giderek Kepenekçi Medresesi’nde ders verdi. Âşık Çelebi’ye göre aşırı içki ve eğlence düşkünü olduğu için “Sarhoş” lakabıyla tanındı. Hasan Çelebi ise “bâde-i aşk-ı ilâhî ile mest-i medhûş olacağı bilindiği” için kendisine bu lakabın verildiğini söyler. Bâlî daha sonra Halvetiyye tarikatının Ramazâniyye kolunun kurucusu Ramazan Efendi ile tanışarak ona intisap etti. Sülûk*ünü tamamlayıp icâzet aldıktan sonra İstanbul’da Ali Paşa Tekkesi’ne şeyh oldu. Vefatında Lâleli’deki Altuncuzâde Tekkesi hazîresine defnedildi.

Şiirlerinde Cevherî mahlasını kullanan Bâlî Efendi’nin divanı yoktur. Sadeddin Nüzhet’in yayımladığı elde bulunan birkaç şiirine bakılarak şairliği hakkında hüküm vermek güçtür. Ancak Âşık Çelebi ve Kınalızâde Hasan Çelebi tezkireleriyle Âlî Mustafa Efendi’nin Künhü’lahbâr’ında ve Nev‘îzâde Atâî’nin Zeyl-i Şekaik’ında kendisine oldukça geniş yer verilmesinden devrinde büyük bir şöhrete sahip olduğu anlaşılmaktadır. Hüseyin Vassâf’ın Sofyalı Bâlî için söylenmiş olduğunu naklettiği “Bir bakışta bâdeyi bal eyledi Bâlî baba” mısraı Sarhoş Bâlî için söylenmiş olmalıdır.

BİBLİYOGRAFYA:

Âşık Çelebi, Meşâirü’ş-şuarâ, vr. 69ª-b; Kınalızâde, Tezkire, I, 271-273; Atâî, Zeyl-i Şekāik, s. 203; Osmanlı Müellifleri, I, 18; Hüseyin Vassâf, Sefîne, I, 265; Ergun, Türk Şairleri, III, 1046-1049.

Nihat Azamat