BAHRÜ’l-HAKAİK

بحر الحقائق

Hacı Bektâş-ı Velî’nin Makalât adlı eserinin XV. yüzyıl şairi Hatiboğlu tarafından yapılan manzum tercümesi.

Arapça mensur bir eser olan Makalât’ın bu Türkçe tercümesi, Hatiboğlu’nun henüz otuz beş yaşlarında iken mensur bir başka tercümeden faydalanarak ortaya koyduğu ilk eseridir. 812 Muharreminin (Haziran 1409) sonlarında tamamlanmış olup Maraş ve Elbistan hâkimi Dulkadıroğlu Nâsırüddin Mehmed b. Halil Bey’e sunulmuştur. Aruzun “mefâîlün / mefâîlün / feûlün” vezninde ve mesnevi tarzındadır. Asıl metne anlamca bağlı kalınarak (bk. 68 ve 1313. beyitler) yapılan tercüme 1359 beyittir. Eser, her biri kendi içinde çeşitli kısımlara ayrılan sekiz ana bölümden meydana gelmektedir.

Bahrü’l-hakāik ilk dört beyti Arapça olan dokuz beyitlik bir münâcâtla başlar; ardından sırasıyla Hz. Muhammed, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’yi konu alan na‘tlar yer alır. Kitabın nazmen tercüme edilmesini ve sunulduğu şahsı açıklayan mukaddimeden sonra esas konulara girilir. Bunlar ana hatlarıyla iman esasları, şeriat, tarikat ve tarikat ehli, mârifet ve mârifet ehli, hakikat ve hakikat ehli, şeytan ve izinden gidenlerle insanın vasıfları gibi hususlardır. Eser, tercümede tutulan yolu, yazılış tarihini ve veznini belirten, yazarının şairliğini ve sunulduğu şahsı öven bir hâtime ile son bulur. Konular arasında dinî öğütler de verilmiş, beyitler arasına bunları destekleyen yetmiş altı âyet ve yedi hadis serpiştirilmiştir.

Eski Anadolu Türkçesi’nin ilk ürünlerinden olan eser sade ve basit bir ifadeye, kısmen pürüzsüz ve akıcı bir dile sahiptir. Ses yapısı, kelime hazinesi ve gramer özellikleri bakımından bu dönemin dilini oldukça iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Bütün itibariyle Hatiboğlu’nun Ferahnâme’sine göre daha basit olan ve bazı vezin hataları da bulunan eserde şairin yer yer cinaslı, âhenkli, şairane ve sanatkârane bir üslûbu yakaladığı söylenebilir. Eser ayrıca Anadolu’nun dinî tarihi açısından da oldukça önemlidir.

Bahrü’l-hakāik’ın, İsmail Hikmet Ertaylan’ın tıpkıbasım olarak yayımladığı 973 tarihli iyi bir nüshası Manisa’da (Muradiye Ktp., nr. 1311), bir başka nüshası da Konya İzzet Koyunoğlu Kütüphanesi’ndedir (mikro filmi için bk. Ankara Millî Ktp., Mikro Film Arşivi, nr. A. 4480). Esat Coşan’ın Maķālat neşrinde verdiği bilgiye göre bu nüsha, muhtemelen I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul Emniyyet-i Umûmiyye Müdürlüğü’nde iken F. Köprülü tarafından görülen ve Hilmi Ziya Ülken’in kendi el yazısı ile bir kopyasını çıkardığı nüshadır (Maķālât, s. L-LI).

BİBLİYOGRAFYA:

Hacı Bektaş-ı Velî, Maķālat (nşr. Esad Coşan), İstanbul, ts. (Seha Neşriyat), nâşirin girişi, s. L-LI; Hatiboğlu, Bahrü’l-hakāyık (nşr. İsmail Hikmet Ertaylan), İstanbul 1960; Mukadder Akgül, Bahrü’l-hakāyık (mezuniyet tezi, ts.), İÜ Ktp., T, nr. 3045; Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 356; a.mlf., Araştırmalar, s. 192-203; a.mlf., Bektaşiliğin Menşe’leri: Küçük Asya’da İslâm Bâtınîliğinin Tekâmül-i Târîhiyyesi Hakkında Bir Tecrübe”, TY, II (1341), s. 121-140; a.mlf., “Les Origines du Bektachisme”, Actes du Congres International d’Histoire des Religions, II, Paris 1925, s. 409; a.mlf., “İbn Hatib: Ferahnâme”, TM, II (1928), s. 489-496; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, I, 530; Esad Coşan, Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri (doktora tezi, 1965), AÜ İlâhiyat Fakültesi; Arif Özer, Bahrü’l-hakayık’ın Dili Üzerinde Bir Gramer Araştırması (mezuniyet tezi, 1965), İÜ Ktp., T, nr. 3656; Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 276; Âmil Çelebioğlu, Sultan II. Murad Devri Mesnevileri (doçentlik tezi, 1976), Erzurum Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi, s. 118-120; Fahir İz v.dğr., Büyük Türk Klasikleri II, İstanbul 1985, s. 137; M. C. Şehabeddin Tekindağ, “İzzet Koyunoğlu Kütüphanesinde Bulunan Türkçe Yazmalar Üzerinde Çalışmalar I”, TM (1971), XVI, 148-162; Hasibe Mazıoğlu, “Türk Edebiyatı (Eski)”, TA, XXXII, 99-107; TDEA, IV, 158-159.

Mustafa Erkan