BAHÂRİSTÂN

بهارستان

Abdurrahmân-ı Câmî’nin (ö. 898/1492) Farsça ahlâkî ve edebî eseri.

Câmî’nin 892’de (1478) Sa‘dî’nin Gülistân’ını örnek alarak yazdığı ve Sultan Hüseyin Baykara’ya ithaf ettiği Bahâristân tertip ve üslûp bakımından Gülistân’a benzerse de muhteva açısından farklılıklar gösterir. Dil ve anlatım yönüyle daha sade olmakla birlikte onun kadar başarılı değildir. Ravzatü’l-ahyâr ve tuhfetü’l-ebrâr adıyla da anılan Bahâristân, yine Gülistân gibi nesir-nazım karışımı bir eser olup bir mukaddime, sekiz bölüm (ravza) ve bir hâtimeden meydana gelir. Her bölümün başında konu tarif edildikten sonra bölümün özelliğine göre bu konular “hikâyet”, “hikmet” veya “mütâyebe” alt başlıkları şeklinde


işlenir. Bu sekiz bölümde sırasıyla ünlü sûfîlerin çeşitli konulardaki düşünce, söz ve davranışlarına, yöneticilerde bulunması gereken adalet ve insaf duygularına, cömertlik ve cömert kişilerin hallerine, aşk ve âşıkların vasıflarına, latife ve nüktelere, şiir ve şairlere, hayvan ağzından anlatılan hikâyelere ve onlardan alınması gerekli olan derslere yer verilir. Eğitici, öğretici ve eğlendirici özellikler taşıyan Bahâristân Osmanlı döneminde çok okunan birkaç Farsça eserden biridir.

Şiir hakkındaki kısa bir girişten sonra Rûdekî ile başlayıp Ali Şîr Nevâî ile sona eren yedinci bölümde belli başlı otuz dokuz Fars şairi hakkında verilen bilgiler bazan kısa da olsa çok değerlidir. Eserin alt başlıklarında yer alan konuları özetleyen ve şairi belirtilmeyen beyitler Câmî’ye aittir.

Bahâristân’ın Câmî’nin külliyatı içerisinde veya ayrı olarak çok sayıda yazma nüshası bulunmaktadır. Eser ilk defa Mehmed Şâkir’in Hediyyetü’l-irfân adlı şerhiyle birlikte İstanbul’da basılmıştır (1252). Ayrıca başta İstanbul (1275, 1285) olmak üzere Viyana (metin ve Almanca tercüme, 1846), Leknev (1870), Cavnpûr (1914), Tahran (1308 hş.) ve diğer bazı yerlerde birçok defa basılmıştır. Son olarak Tahran Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde bulunan minyatürlü ve tezhipli bir nüshasından İntişârât-i Yasâvoli (Ferhengserâ) yayınları arasında bir baskısı daha yapılmıştır (Tahran 1360 hş./ 1982). Bazı Batı dillerine de çevrilen Bahâristân’ın şerhleri dışında ilk Türkçe tercümesi Mehmed Fevzi tarafından yapılmıştır (İstanbul 1327). Ayrıca eseri M. Nuri Gençosman (Ankara 1945) ve Rifat Bilge de (İstanbul 1970) tercüme etmişlerdir.

BİBLİYOGRAFYA:

Câmî, Bahâristân, İstanbul 1275; a.mlf., Dîvân-ı Kâmil-i Câmî (nşr. Hâşim Râzî), Tahran 1341 hş./1962, s. 297-298; A. J. Arberry, Catalogue of the Library of the India Office, London 1937, II/6, s. 65 vd.; a.mlf., Classical Persian Literature, London 1958, s. 430-432; Rypka, HIL, s. 287, 788; Ali Asgar Hikmet, Câmî, Hayatı ve Eserleri (trc. M. Nuri Gençosman), Ankara 1963, s. 228-229; Ahmed Gülçin-i Meânî, Târîh-i Tezkirehâ-yı Fârsî, Tahran 1350 hş./ 1971, II, 485-486; Cl. Huart, “Bahâristân”, İA, II, 222; DMF, I, 476; M. Nazif Şahinoğlu, “Bahâristân”, İBA, I, 301-302; G. M. Wickens, “Baharestan”, EIr., III, 479-480.

Ömer Okumuş