AZZÂM, Abdülvehhâb

عبد الوهّاب عزّام

Abdülvehhâb b. Muhammed b. Hasen b. Sâlim b. Azâm (ö. 1894-1959)

Mısırlı edip, yazar ve doğu dilleri âlimi.

Mısır’ın önemli yerleşim merkezlerinden Cîze’nin Şûbek köyünde doğdu. Tahsiline dinî eğitimle başladı ve küçük yaşta hâfız oldu. Bir süre Ezher Üniversitesi’ne devam etti, daha sonra Medresetü’l-kazâi’ş-şer‘î’ye geçerek 1920 yılında buradan mezun oldu ve aynı okula hoca olarak tayin edildi. Bu sırada Kahire Üniversitesi’ne de devam ederek 1923’te Edebiyat ve Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl Londra’daki Mısır sefaretine imam olarak gönderildi. Burada görevliyken Londra Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü’ne girdi. Farsça, Türkçe ve Urduca öğrendi; 1928’de “Ferîdüddin Attâr’a göre tasavvuf” konulu bir mastır çalışması yaptı. Mezun olduğu Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde hocalık yapmak üzere Mısır’a döndü. Burada Fars edebiyatının önemli eserlerinden Şehnâme’nin Arapça tercümesi üzerine doktora çalışması hazırladı (1932). Önce aynı üniversitenin Arap Dili ve Doğu Dilleri Bölümü başkanlığına, 1945 yılında da Edebiyat Fakültesi dekanlığına getirildi. Bir yıl sonra da Mecmau’l-lugati’l-ǾArabiyye (Arap Dil Akademisi) üyesi oldu. 1948’de Suudi Arabistan’a orta elçi olarak gönderildi. Sonra Pakistan’a, oradan da tekrar Suudi Arabistan’a büyükelçi tayin edildi (1954). Suud hükümeti tarafından Riyad Üniversitesi’ni kurmakla görevlendirilen Abdülvehhâb Azzâm


burada başarılı çalışmalar yaptı. Azzâm Riyad’da vefat etti. Cenazesi Mısır’a götürülerek Hulvân’da toprağa verildi.

Seyahatleri sırasında pek çok edip, şair ve âlimi yakından tanıma imkânını bulan Abdülvehhâb Azzâm bu sayede geniş bir bilgi ve kültür birikimine sahip oldu. Mısır’dan başka Suriye ve Irak Arap Dil akademilerinin de üyesi idi. Fransızca, İngilizce, Farsça, Urduca ve Türkçe’yi çok iyi biliyordu. Fars ve Türk dili ve edebiyatlarını Kahire Üniversitesi’nde ilk defa o okuttu.

Mehmed Âkif Ersoy Hulvân’da bulunduğu sırada Abdülvehhâb Azzâm’ın onunla yakın komşuluk şeklinde başlayan ilişkileri giderek dostluğa dönüşmüştü. Nitekim o bu durumu, “Mehmed Âkif’in Hulvân’da merhum prens Abbas Halim Paşa’nın yanında ve evime yakın bir yerde ikameti benim için büyük bir bahtiyarlıktır” şeklinde dile getirir. Âkif’in bazı şiirlerini Arapça’ya çevirip neşrettiği gibi onun vefatı üzerine er-Risâle mecmuasında “İslâm Şairi Mehmed Âkif” başlığı ile bir dizi makale neşretti. Mehmed Âkif’i ve Muhammed İkbal’i ilk defa Arap dünyasına tanıtan da o olmuştur. Tâhâ Hüseyin, Kahire Üniversitesi’nde Farsça öğretiminin onun sayesinde yerleştiğini ve oradan diğer üniversite ve enstitülere geçtiğini söyler.

Bir sûfî olan Abdülvehhâb Azzâm’ın tasavvuf anlayışı, inziva hayatı yaşamak şeklinde değil aksine cemiyetin içinde İslâmiyet ve müslümanlar uğrunda mücadele vermek tarzında idi. İnanç esasları, ibadet şekilleri ve hayat görüşü itibariyle İslâmiyet’in ifrat ve tefritten uzak ve insan benliğine en uygun din olduğunu söyler, müslümanların bu vahdet dininden uzaklaşmaması ve bütün insanlara örnek bir hayat tarzı sunması gerektiğini belirtirdi. Müslümanların kardeş olduğuna gönülden inandığı için Cem‘iyyetü’l-uhuvveti’l-İslâmiyye adlı bir cemiyet kurdu ve başkanlığını kendisi yaptı. Bu sebeple XX. yüzyılın ikinci çeyreğinde Mısır fikir hareketinin dinî, siyasî ve edebî sahalarında önemli hizmetler vermiştir.

Eserleri. Çeşitli sahalarda pek çok eser kaleme alan Abdülvehhâb Azzâm’ın eserleri şöyle sıralanabilir: Telifleri. 1. Źikrâ Ebi’ŧ-Ŧayyib baǾde elf Ǿâm (Bağdad 1936; Kahire 1956). Mütenebbî’nin ölümünün bininci yıl dönümü dolayısıyla kaleme almıştır. 2. Muĥammed İķbâl sîretühû ve felsefetühû ve şiǾruh (1954). 3. et-Taśavvuf ve Ferîdü’d-dîn ǾAŧŧâr (Kahire 1945). 4. Raĥalâtü ǾAbdilvehhâb ǾAzzâm (Kahire 1939). 5. eş-Şevârid ev Ħaŧarât Ǿâm (Karaçi 1953). Tasavvuf açısından dinî, ahlâkî ve içtimaî konulara dair yazdığı bazı makalelerden meydana gelmiştir. 6. Mehdü’l-ǾArab (Kahire 1946). 7. MevķıǾu ǾUķāż (Kahire 1950). 8. el-Evâbîd (Kahire 1942). 9. en-Nefeĥât (Kahire 1953). 10. Dîvânü’l-Meŝânî (Kahire 1954). Ömer Hayyâm’ın rubâîlerine benzer 300 rubâîden oluşan bu eser onun felsefî görüşlerini yansıtmaktadır.

Tercümeleri. Farsça’dan yaptığı tercümeler: 1. Peyâm-ı Meşrıķ (Karaçi 1951, İkbal’den). 2. Đarbü’l-kelim (Kahire 1952, İkbal’den). 3. Dîvânü’l-esrâr ve’r-rumûz (Kahire 1956, İkbal’den). 4. Fuśûl mine’l-Meŝnevî (Kahire 1946). 5. Çehâr Maķāle (Kahire 1949, Arûzî’den, Yahyâ el-Haşşâb ile birlikte). Türkçe’den yaptığı tercümeler: Celâl Nûrî İleri’nin İttihâd-ı İslâm (İstanbul 1331) adlı eserini Hamza Tâhir ile birlikte İttiĥâdü’l-müslimîn adıyla tercüme etmiştir (1920). Ayrıca Farsça ve Türkçe şiirlerden yaptığı seçmeler (muktetafât) muhtelif dergilerde yayımlanmıştır.

Tahkik Ettiği Eserler. 1. eş-Şehnâme (Kahire 1932). Bündârî tarafından Arapça’ya tercüme edilen Şehnâme’yi neşre hazırlamış ve esere değerli bir mukaddime yazmıştır. 2. Dîvânü’l-Mütenebbî (Kahire 1944). 3. Mecâlisü (resâǿilü) eś-Śâĥib b. ǾAbbâd (Kahire 1947, Şevki Dayf ile birlikte). 4. el-Varaķa li-Muĥammed b. el-Cerrâĥ (Kahire 1953, Abdüssettâr Ferrâc ile birlikte). 5. Mecâlisü’s-Sulŧân el-Ġavri (Kahire 1360/1941). 6. Kelîle ve Dimne (Kahire 1941).

Araştırmaları. Çeşitli ilmî kongrelerde tebliğ olarak sunduğu ve Mecelletü’l-MaǾhedi’l-Ǿilmî’nin muhtelif sayılarında neşrettiği (bk. Muhammed Mehdi Allâm, s. 188-189) başlıca araştırmaları şunlardır: “Śılâtü’l-luġati’l-ǾArabiyye ve’l-luġāti’l-İslâmiyye” (Arapça ile Farsça, Türkçe ve Urduca’nın yakın ilgisi hakkındadır); “Esmâǿü’l-Ǿuşb ve’ş-şecer fî bevâdi’l-ǾArab”; “el-Elfâžü’l-Fârisiyye ve’t-Türkiyye fi’l-luġati’l-Ǿâmmiyye’l-Mıśriyye”; “el-Elfâžü’l-ǾArabiyye fi’l-luġāti’l-İslâmiyye ġayri’l-ǾArabiyye”; “Aĥkâmü’l-ķavâfî fi’l-inşâd”; “Teǿŝîru Ǿulûmi’l-luġati’l-ǾArabiyye fi’l-bilâdi’l-İslâmiyye ġayri’l-ǾArabiyye”; “el-Fârisiyye fî kitâbi Sîbeveyhi”; “eş-ŞiǾrü’l-Ǿâmmî fî Necd”.

BİBLİYOGRAFYA:

Eşref Edib, Mehmed Akif-Hayatı, Eserleri ve 70 Muharririn Yazıları, İstanbul 1938, I, 138-144; el-Ķāmûsü’l-İslâmî, V, 367; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 186; Muhammed Mehdî Allâm, el-MecmaǾiyyûn fî ħamsîne Ǿâmen, Kahire 1406/1986, s. 187-189; Miǿe şaħśiyye Mıśriyye ve şaħśiyyetü Şükrî el-Ķāđî (nşr. el-Hey’etü’l-Mısriyyetü’l-âmme li’l-kitâb), Kahire 1987, s. 178-180; Yahyâ el-Haşşâb, “ǾAbdülvehhâb ǾAzzâm”, Mecelletü Külliyeti’l-Âdâb, XIX/1, Kahire 1957, s. 3-9; Tâhâ Hüseyin, “ǾAbdülvehhâb ǾAzzâm”, MMLA, XX (1967), s. 341-345; Atâ Ahmed Kefâfî, “TaǾrîf bi-maŧbûǾâti’l-MaǾhed (Abdülvehhâb Azzâm)”, Mecelletü’l-MaǾhedi’l-Buĥûŝ ve’d-dirâseti’l-ǾArabiyye, IV, Kahire 1973, s. 410-411; Mahfûz Azzâm, “ǾAbdülvehhâb ǾAzzâm: Edîbü’l-İslâm”, ME, LIII/4 (1981), s. 728-734.

Fuat Günel