ARÎŞ

العريش

Mısır’da Kuzey Sînâ bölgesinin idarî merkezi.

Sînâ yarımadasının kuzeyinde Akdeniz sahilinde kurulan şehir, eski Mısır’da Rhinokorura adıyla biliniyordu. Bugün Kuzey Sînâ bölgesinin (muhâfaza) merkezi olup çok verimli topraklara sahip


bulunan Arîş vadisinin batı yakasında yer almaktadır. Şehrin 1986 sayımına göre nüfusu 67.638, bölgenin nüfusu ise 136.663’tür.

Arîş, Mısır’ın fethi sırasında Amr b. As tarafından alınarak İslâm topraklarına katılmıştır (18/639). İbn Battûtâ ve Yâkut el-Hamevî Arîş’i anlatırken “han” adı verilen misafirhanelerden ve alışveriş merkezlerinden bahsederler. Stratejik bir mevkiye sahip olan şehir, Mısır’ı fetheden Arap ve Osmanlı ordularının geçtiği önemli bir yerdi. Nitekim Yavuz Sultan Selim Mısır fethine giderken deniz yolunu takip ederek Arîş’ten geçmiş ve orada bugün de mevcut olan bir cami inşa ettirmiştir (1516). I. Dünya Savaşı’na kadar ayakta duran Arîş’teki Osmanlı kalesi 1560’ta Kanûnî Süleyman tarafından yaptırılmıştır. 18 Şubat 1799’da Napolyon tarafından işgal edilen Arîş’i aynı yılın 17 Kasımında Osmanlılar özel bir anlaşmayla geri aldılar. 24 Ocak 1800 tarihinde Napolyon ile Osmanlılar arasındaki anlaşma burada yapılmış ve Fransızlar hiçbir kayıt ve şart ileri sürmeden Mısır’ı terketmişlerdir. 1882’de İngilizler’in Mısır’ı işgalinden sonra Londra Muahedesi ile Mısır Mehmed Ali Paşa’ya bırakılırken bu ülke ile Osmanlı Devleti arasındaki sınır Arîş civarından Akabe’ye uzanan bir hat boyunca tesbit edilmişti. 1906’da Osmanlı Devleti’nin Hicaz demiryolu üzerinde önemli bir mevki olan Akabe ve yakınlarındaki Tâbe’yi işgali ve ardından İngiltere’nin ültimatomu ile burayı tahliye etmesi üzerine, Mısır topraklarında kalan Arîş civarından Akabe körfezine uzayan sınır iki ülke heyetleri arasında yeniden belirlendi. Şehir, 20 Aralık 1916’da Filistin’e doğru yola çıkan İtilâf kuvvetlerinin eline geçti. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusu Süveyş Kanalı istikametinde hareket ettiği sırada Arîş’ten geçmemiş, fakat oraya bir sahil muhafaza müfrezesi gönderilmiştir. Arîş 1917’de Osmanlı kuvvetlerinin bölgeyi tahliyesi üzerine İngiliz işgali altına girmişse de savaştan sonra Mısır’a terkedilmiştir. 1967 yılında Sînâ’nın İsrail tarafından işgal edilmesinden sonra bir süre İsrail idaresinde kalan Arîş daha sonra Eylül 1978’de yapılan Camp David Antlaşması’yla Mısır’a iade edildi. Osmanlılar devrinde yetişen ve sonradan Ezher şeyhi olan meşhur fıkıh âlimi Abdurrahman b. Ömer el-Arîşî (ö. 1179/1765) ile muhaddis Ahmed b. İbrâhim b. Feth el-Arîşî buradan yetişen tanınmış ilim adamlarındandır.

BİBLİYOGRAFYA:

Kamûsü’l-a‘lâm, IV, 3145; Yâkut, MuǾcemü’l-büldân, IV, 113-114; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, Beyrut 1969, s. 221; İbn Battûta, Tuhfetü’n-nüzzâr, I, 70; Makrîzî, el-Hıtât, I, 210-211; Himyerî, er-Ravdü’l-miǾtâr (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1975, s. 410; C. Bouchard, La Chute del-Arich (nşr. G. Wiet), Kahire 1945; el-Kamûsü’l-İslâmî, V, 359 vd.; Danişmend, Kronoloji, IV, 78; Hasan İbrâhim, İslâm Tarihi, I, 301-302; Mustafa Murad ed-Debbâğ, Bilâdünâ Filistîn, Amman 1405/1985, I, 135, 138, 139, 406, 416, 421; The Middle East and North Africa 1984-1985, London 1985, s. 73; F. Buhl, “el-ǾArîş”, İA, IV, 221; a.mlf., “al-ǾArīsh”, EI² (İng.), I, 630.

Mustafa L. Bilge