ARAZBAR

Türk mûsikisinde birleşik bir makam.

Terkip edeni bilinmemekle beraber en eski örneğinin Kırım hanlarından II. Gazi Giray Han’ın (ö. 1607) bir eserinde görülmesine bakılırsa dört buçuk asırdan beri kullanıldığı tahmin edilebilir.

Öteden beri nazariyat kitaplarıyla sözlük ve ansiklopedilerde bu makam dizisinin çârgâh perdesi üzerinde rast (veya acemli rast) beşlisine uşşak dörtlüsünün ilâvesiyle meydana geldiği ifade edilmiştir. Ancak bütün bu tariflerden sonra makama örnek gösterilen eserlerde karcığarlı bir karar seyri görülmektedir. Bu seyir de bir geçki değil bütün eserlerde müşterek bir aslî unsur olduğundan karcığarlı bir tarif yapılması zaruridir. Şu halde arazbar makamı çârgâh perdesi üzerindeki rast beşlisine karcığarlı bir karar seyrinin eklenmesinden meydana gelmiştir. Nota yazımında donanımına karcığar makamının ârızaları yazılır. Makamın güçlüleri gerdâniye ve çârgâh perdeleri, durağı dügâh perdesidir. Bütün birleşik makamlar gibi seyri inicidir.

Makama örnek olarak Sermüezzin Sâdullah Efendi’nin çenber usûlündeki “Her ne dem hûbân ile bezme o verd-i ter gelir” mısraı ile başlayan bestesi ile Tanbûrî Emin Ağa’nın saz semâisi gösterilebilir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ezgi, Türk Mûsikisi, I, 140-142; IV, 238-239; Arel, Türk Musikisi, s. 98; Karadeniz, Türk Mûsikîsi, s. 102-103, 371-372; Rauf Yektâ, “La Musique Turque”, EMDC, V, 3004-3005.

Cinuçen Tanrıkorur