AMR b. ŞUAYB

عمرو بن شعيب

Ebû İbrâhîm (Ebû Abdillâh) Amr b. Şuayb b. Muhammed el-Kureşî es-Sehmî (ö. 118/736)

Tâifli fakih ve muhaddis tâbiî.

Abdullah b. Amr b. Âs’ın torunu Şuayb’ın oğludur. Saîd b. Müseyyeb, Tâvûs, Urve b. Zübeyr, İbn Şihâb ez-Zührî gibi muhaddislerden, en çok da babası Şuayb b. Muhammed’den hadis rivayet etti. Kadın sahâbîlerden Zeyneb bint Ebû Seleme ve Rubeyyi‘ bint Muavviz’den de hadis dinledi. Kendisinden de hocaları Zührî ve Atâ b. Ebû Rebâh’tan başka Katâde, Mekhûl, Eyyûb es-Sahtiyânî, Yahyâ b. Saîd el-Ensârî, Abdurrahman el-Evzâî gibi o devrin pek çok muhaddis ve fakihi hadis öğrendi.

Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmayan Amr b. Şuayb’ın hadis rivayetindeki yeri konusunda kaynaklarda çeşitli görüşler vardır. Yahyâ b. Saîd el-Kattân, güvenilir râvilerin kendisinden hadis rivayet etmeleri halinde Amr’ın da sika* sayılacağını, aksi takdirde rivayetlerine güvenilemeyeceğini söyler. Ahmed b. Hanbel Amr’ın rivayetlerinin delil olarak kullanılamayacağını, zira bunlar arasında münker* olanlar bulunduğunu ve ancak i‘tibar* için yazılabileceğini ifade eder. Bununla beraber muhaddislerin onun hadislerini bazan delil olarak kullandıklarını, bazan da tereddütleri sebebiyle hadislerine iltifat etmediklerini belirtir. İmam Buhârî Amr’ın hiçbir rivayetini el-CâmiǾu’s-sahîĥ’ine almamakla birlikte onun babası ve dedesi vasıtasıyla gelen rivayetlerinin makbul olduğu kanaatindedir. İmam Mâlik, Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbn Huzeyme, İbn Hibbân ve Hâkim Amr’ın hadislerini kitaplarına almışlardır. Amr b. Şuayb’ın babası-dedesi vasıtasıyla gelen rivayetlerini kabule değer bulmayan muhaddislerin kanaatlerine göre Amr bu rivayetleri bizzat işiterek almamış, bunlar ona yazılı olarak intikal etmiştir. Ancak Yahyâ b. Maîn, Nesâî, Ebû Hâtim b. Hibbân, İbn Adî gibi hadis münekkitlerince güvenilir bir râvi olarak kabul edilmektedir. Buna göre, büyük dedesi Abdullah b. Amr b. Âs’ın meşhur es-Sahîfetü’s-sâdıka’sı Amr b. Şuayb’a intikal etmiş, o da bu sahîfeden vicâde* yoluyla hadis rivayet etmiştir. Rivayetlerinin büyük bir kısmının babası Şuayb’dan olduğu, Şuayb’ın da babası genç yaşta öldüğü için dedesi Abdullah b. Amr’ın himayesinde yetiştiği ve ondan hadis rivayet ettiği birçok kişi tarafından kabul edilmektedir. Şu halde Amr’ın bu yolla gelen rivayetlerini, dedesinden bizzat duymamıştır diye reddetmek isabetli olmasa gerektir; zira vicâde, hadis tahammül* metotlarından biridir. O devirde yazılı metinlerde nokta ve hareke bulunmadığı için hadisleri rivayet ederken Amr’ın yanlışlıklar (tashîf*) yapabileceği ileri sürülebilir. Bu ise sadece bir ihtimaldir. Ya‘kub b. Şeybe, kendisi sika, hadisleri sahih olan Amr hakkındaki tenkitlerin ondan hadis rivayet eden bazı zayıf râvilerden kaynaklandığını söylemektedir. Zehebî Amr’ın hadislerini hasen*, İbn Hacer el-Askalânî de kendisini sadûk* olarak değerlendirmektedir.

Evzâî’nin, kendisinden daha değerli bir Kureyşli görmediğini söylediği Amr b. Şuayb, devamlı oturduğu Tâif’ten sık sık Mekke’ye gider, orada hadis rivayet ederdi. Onun sürekli olarak Mekke’de kaldığı, ara sıra emlâkinin bulunduğu Tâif’e gittiği de söylenmektedir. Amr b. Şuayb Tâif’te vefat etmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, et-Tabakat (nşr. Ziyâd M. Mansûr), Medine 1403/1983, s. 120-122; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, VI, 342-343; el-Cerh ve’t-taǾdîl, V, 238-239; Nevevî, Tehzîb, II, 28-30; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, V, 165-180; a.mlf., Mîzânü’l-itidâl, III, 263-269; Fâsî, el-İkdü’s-semîn (nşr. Fuâd Seyyid), Kahire 1378-88/1958-69, VI, 396-397; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, VIII, 48-55; a.mf., Takrîbü’t-Tehzîb (nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf), Beyrut 1395/1975, II, 72.

M. Yaşar Kandemir