ALTLIK

Hattatların diz üzerinde rahatça yazmak için kâğıdın altına koydukları, kalınca kâğıtlardan yapılmış sert veya yumuşak mukavva plaka.

Hattat yerde, sedir veya minder üstünde oturarak yazdığı vakit sol ayak kaidenin altına alınır; sağ bacak ise diz göğüs hizasına gelecek şekilde dikilir. Yazının diz üzerinde yazılabilmesi için kâğıdı düzgün bir halde tutmak ve yazılanı muntazam bir şekilde görmek için bir altlık kullanılır. Böylece sağ elle yazı


yazılırken yazı altlığı sayesinde sol elle de kâğıda istenen şekil ve istikamet verilmiş olur. Bir nevi portatif masa görevi yapan altlık, aynı zamanda görüş zaviyesine de uygun geldiğinden hattatlarca tercih edilmiştir. Zira yazı yazma esnasında kâğıdı tam dik açıdan görmek, estetiği sağlama bakımından olduğu kadar göz sağlığı için de gereklidir.

Eskilerin “zîr-i meşk” dedikleri yazı altlığı mücellit ve müzehhipler tarafından sülüs-nesih yazılar için ayrı, ta‘lik kıtalar için ayrı olmak üzere iki tarzda hazırlanırdı. Üzerine sülüs-nesih kıtaların yazılacağı kâğıtların rahatlıkla sığabileceği ve her altlıkta birkaç santimetre arasında değişmekle birlikte ortalama 18 x 26 cm. ebadında yirmi otuz kabaca kâğıt, 3-5 mm. kadar kalınlığı sağlayacak şekilde üst üste konarak kenarları tesviye edilir. Bunların sadece iki uzun kenarı deriden ince bir bant yardımıyla köşelere yakın yerinden birbirine tutturularak altlığın esası hazırlanmış olur. Kâğıtların böyle birbirine yapıştırılmadan üst üste tutturulmasının sebebi, bunların yumuşaklığından ve yazarken istenilen şeklin verilebilmesinden faydalanmaktır. Altlığın iki yüzüne gelmek üzere en alt ve en üste konan kâğıtlar ebrulu, tezhipli yahut resimli olur, bazan deriden de yapılırdı.

Ta‘lik kıtaları yaklaşık 21 x 12 cm. ebadında daha küçük kâğıtlara enine olarak yazıldığı için altlığı da o nisbete uygundur (meselâ 14 x 23 cm.). Murakka‘ germek (bk. MURAKKA‘) usulüyle hazırlanan ta‘lik altlığı, diğerinin aksine sert ve ince bir plaka halinde olurdu. İki yüzü genellikle deri kaplı olmakla birlikte bez veya kadife kaplı olanları da görülmüştür.

Ta‘lik kâğıdının enine ve bazan mâil olarak yazılması sebebiyle elin dokunmasıyla yağlanıp kirlenme ihtimali fazla olduğundan, ta‘lik yazı altlığında bu teması önlemek üzere altlığa yandan bağlı bir yarım kapak vardır. Ta‘lik kâğıdı altlıkla bu kapak arasına sıkıştırılır ve satır bittikçe yukarıya çekilerek yazmaya devam edilir.

Altlıklar zamanın meşhur mücellit, müzehhip ve ressamlarına yaptırılırdı. Bu sanatkârane altlıklar büyük paralarla satılırdı. Meşhur mücellitlerin yaptıkları altlıklara imza koydukları da görülmüştür. M. Zeki Pakalın, 1183 (1769) tarihli Edirne işi bir altlıkta Mehmed Vehbi imzası görüldüğünü bildirmektedir. Mücellitbaşı Sâlih Efendi’nin aynı zamanda iyi bir hattat olan Sultan Abdülmecid’e yaptığı altlığın kırk beş liraya satıldığı bilinmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Pakalın, I, 54; Mahmut Bedrettin Yazır, Kalem Güzeli, Ankara 1981, s. 173; M. Uğur Derman, “Yazı Nasıl Yazılır? (1)”, İslâm Düşüncesi, sy. 8, İstanbul 1969, s. 505-512; R. Ekrem Koçu, “Altlık”, İst.A, II, 751; SA, I, 55.

M. Uğur Derman