AKSUNGUR el-AHMEDÎLÎ

(ö. 527/1133)

Revâdî hânedanından olan ve Azerbaycan’da Merâga ile muhtemelen diğer bazı yerleri idare eden Selçuklular’a bağlı İbrâhim oğlu Emîr Ahmedîl’in memlük*ü.

Ahmed Kesrevî, Aksungur’u Ahmedîl’in oğlu olarak göstermiş (bk. Şehriyârân-ı Gumnâm, s. 115-119), aynı hata Z. Velidi Togan tarafından da tekrarlanmıştır (bk. İA, I, 275). Aksungur, efendisinin Bağdat’ta Bâtınîler tarafından öldürülmesi üzerine (509/1116) onun sahip olduğu yerleri ele geçirdi ve Revâdî hânedanına son verdi. Sahip olduğu bazı meziyetler ve askerlerinin çokluğu sayesinde siyasî bakımdan güç kazanan Aksungur, Sultan Mahmud tarafından oğlu ve veliahtı Dâvud’a atabeg tayin edildi.

Aksungur, Sultan Mahmud’un ölümü ve yerine kardeşi Tuğrul’un geçmesi üzerine (1132), büyük emîrlerden Yarınkuş ez-Zekevî ve aralarında eski Fars hâkimi Karaca’nın iki oğlunun da bulunduğu bazı kimselerle birlikte tahtı elde etmek için Dâvud’u harekete geçirdi. Fakat iki taraf arasında meydana gelen savaşta Dâvud’un kuvvetleri mağlûp oldu; Dâvud, Aksungur tarafından savaş meydanından uzaklaştırıldı (1132). Dâvud’un başarısızlığı üzerine Tuğrul’un kardeşi Mesud’un hizmetine giren Aksungur, Tuğrul’un üzerlerine yürüdüğünü haber alınca Mesud ile birlikte Bağdat’a çekildi. Daha sonra hazırlıklarını tamamlayarak Mesud ile beraber Azerbaycan’a döndüler. Tuğrul’un Azerbaycan’da nâib olarak bıraktığı Karasungur onlara karşı koyamayacağını görerek Zencan’a çekildi. Tuğrul’un emîrlerinden Aynüddevle Hârizmşah ile Bulak Erdebil’e, Hâcib Tatar da Urmiye Kalesi’ne sığındılar. Erdebil’i kuşatan Mesud ile Aksungur, üzerlerine yürüyen Karasungur’u şehir önlerinde bozguna uğratarak Erdebil’i ele geçirdiler. Ardından karşılarına çıkan Tuğrul’u da mağlûp ettiler ve böylece Rey’e çekilen Tuğrul’un yerine Mesud Hemedan’da tahta geçti. Ancak bu sırada Aksungur, Bâtınîler tarafından Hemedan yakınlarında Karategin çayırlığında öldürüldü.

Aksungur’u Mesud’un öldürttüğüne dair İbnü’l-Esîr’in zikrettiği rivayeti, Mesud’un ona olan ihtiyacı göz önüne alındığında, kabul etmeye imkân yoktur. Buna karşılık Tuğrul’un, veziri Dergüzini


tarafından öldürülmüş olması (bk. Bündârî, s. 169) kabul edilebilir. Aksungur’un öldürülmesi üzerine en güçlü dayanağından mahrum kalan Mesud’un, tahtı kardeşi Tuğrul’a bırakarak Bağdat’a gitmesi de bununla yakından ilgilidir.

Aksungur’un Selçuklu tarihindeki rolü, Revâdî hânedanına son verip yerine kendi hânedanını ikame etmiş olmasıdır. Aksungur’un oğlu ve torunları, Merâga ile diğer bazı şehirleri atabeg unvanı ile uzun süre idare etmişlerdir. Bu sebeple Aksungur hânedanına Merâga atabegleri adını vermek yerinde olur.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hamdûn, Tezkire, TSMK, Ahmed III, nr. 2948, vr. 173ª, 174ª; Ahbârü’d-devleti’s-Selcûkıyye (nşr. Muhammed İkbâl), Lahor 1933, s. 102, 103, 196; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 597, 655, 670, 682, 687; XI, 251, 268, 270, 287, 332, 423; Bündârî, Zübdetü’n-Nusra (nşr. M. Th. Houtsma), Leiden 1889, s. 160, 161, 166, 169; a.e. (trc. Kıvameddin Burslan), İstanbul 1943, s. 150, 151, 154, 155, 158; Ahmed Kesrevî, Şehriyârân-ı Gumnâm, Tahran 1308 hş., s. 115-119; A. Zeki Velidi Togan, “Aksungur”, İA, I, 275-276.

Faruk Sümer