AKRÂS

الأقراص

İslâm tıbbında pastil ve tabletlere verilen isim.

Akrâs, Arapça kurs “yassı yuvarlak, değirmi” kelimesinin çoğul şekli olup tıp ve eczacılıkta, ağızda emilen veya yakılarak tütsü halinde kullanılan ilâçların adıdır; bugünkü karşılığı “pastil” ve “tablet/komprime”dir. Akrâbâzîn*lerde pek çok akrâs terkibi kayıtlıdır. İbn Sînâ da Kanûn’unda, o dönemde revaçta olan gül, eskülap (esculape), kâfur, mahmûde ve yıldız adlarıyla anılan kursların terkip şekillerini ve tedavi alanlarını vermiştir. XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlılar tarafından da kullanılmaya başlanan akrâs, önceleri Uzakdoğu ülkelerinden getirilmiş ve çok yüksek fiyatlarla satılmıştır. Bunların en tanınmışları, Çin’den gelen ve terkibi kil olan “tenzu kursları” ve “tîn-i mahtûm”lardır (mühürlenmiş kil). Zamanla Osmanlı hekimleri de değişik terkipli kurslar yaparak tedavi alanında kullanmışlardır.

Akrâs hazırlamak için, etkili maddenin tozu nişasta ve kitreyle karıştırıldıktan sonra güzel kokması için gülsuyu ve sümbül suyu ilâve edilerek hamur haline getirilir. Elde edilen hamur ince bir tabaka halinde açılıp istenilen büyüklüklerde kare veya baklava dilimi şeklinde kesilerek yahut değirmi, beyzî ve yıldız biçimindeki kalıplara dökülerek gölgede kurutulur. Kalıplanmış kursların üzerinde genellikle yazı bulunurdu. Topkapı Sarayı’nın hekimbaşı odasında, saray mensuplarına ilâç hazırlamakta kullanılmış olan üzeri yazılı kalıplar muhafaza edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sînâ, el-Kanûn fi’t-tıb, Bulak 1294 → Beyrut, ts. (Dârü’l-Fikr), III, 1; A. Süheyl Ünver, Tenzu Kursları, İstanbul 1960; J. Lippert, “Akras”, İA, I, 272-273.

Turhan Baytop