AHMED RIDVAN

Hamse sahibi divan şairi.

Doğum tarihi belli değildir. Kendi ifadesinden Ohrili olduğu anlaşılmaktadır. Tütünsüz veya Bîduhan lakabıyla da anılır. Resmî kayıtlarda baba adının Abdullah olarak belirtilmesi devşirme olduğunu düşündürmektedir. II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanûnî devirlerinde yaşamış, defterdarlık ve sancak beyliği yapmıştır. İskendernâme’sinde ve Divan’ında Moton Seferi’ne (906/1500) katıldığını, kaleye sancak diktiğini bildiren Ahmed Rıdvan’ın bu sırada sancak beyi olduğunu kaynaklar da doğrulamaktadır. Ayrıca II. Bayezid’e sunduğu bir kasidede sırasıyla Karahisar, Hamîd, Teke, Karaman ve Ankara sancak beyliğinde bulunduğunu belirtmektedir (bk. Divan, vr. 346b-347b).

Divanındaki bazı şiirlerden ve Heft-peyker adlı mesnevisinden anlaşıldığına göre, II. Bayezid’in şehzadeleri Ahmed ile Selim arasındaki taht mücadelesinde Ahmed tarafını tutmuş, Selim’in tahta geçmesiyle de görevinden uzaklaştırılmıştır (bk. Divan, 327b-328ª, 328b329b). Bununla birlikte II. Bayezid devrinde kendisine mülk olarak verilen Dimetoka’daki Ahmed Fakihlü (Ece) köyü, Selim zamanında da onun adına kayıtlıydı. Sehî’nin, “Padişah sancağın çeker pek ağır dirliklü bey idi” demesine bakılırsa, Kanûnî zamanında eski itibarına kavuştuğu söylenebilir. Ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber eldeki bilgilere göre 1528-1538 yılları arasında Edirne’de öldüğü sanılmaktadır. Ayrıca Edirne’de Ağaçpazarı semtinde kendi adıyla anılan bir medresesi bulunduğu ve buranın XVIII. yüzyılın başlarında öğretime açık olduğu bilinmektedir.

Eserleri. Ahmed Rıdvan 27.000 beyit tutarında altı mesnevi ile hacimli bir divan yazmıştır. Kaynaklarda hamse* sahibi şairler arasında zikredilen Ahmed Rıdvan’ın mesnevilerinden İskendernâme ve Hüsrev ü Şîrîn’ini, tezkirelerde mesnevi nâzımı olarak adına rastlanmayan Hayâtî mahlaslı bir şair kendine maletmiştir. Ayrıca, elde yalnız Hayâtî mahlaslı nüshaları bulunmasına rağmen Mahzenü’l-esrâr ile Heft-peyker’in de Ahmed Rıdvan’ın eserleri olabileceğini araştırmalar göstermektedir (bk. Ünver, TTK Belleten, s, 73-125).

1. Divan. Kaside, mesnevi, terkibibend, gazel ve kıta olmak üzere toplam 1044 şiir ile altmış sekiz beyitten ibaret bu eserin bilinen tek yazması Türk Dil Kurumu Kütüphanesi’ndedir (nr. B 32). 2. İskendernâme. Ahmedî’nin İskendernâme’sinden faydalanılarak 904’te (1499) kaleme alınmıştır. Yaklaşık 8300 beyit olan bu mesnevinin bir yazması Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi’ndedir (M. Çon, nr. B 20). Hayâtî mahlaslı nüshası ise Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Agâh Sırrı Levend Yazmaları, nr. 369/3). 3. Leylâ vü Mecnûn. 4250 beyit kadar olduğu tahmin edilen bu mesnevi, yer yer serbest tercüme yoluyla Nizâmî’nin aynı adlı eseri örnek alınarak 1499-1502 yılları arasında yazılmıştır. Eksik olan tek nüshası Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Agâh Sırrı Levend Yazmaları, nr. 414). 4. Hüsrev ü Şîrîn. Şeyhî ve Nizâmî’nin aynı addaki eserlerinden faydalanılarak 907 (1502) yılında tamamlanan eser, şairin ifadesine göre 6308 beyittir. Ancak Berlin yazması 4946, Gotha nüshası ise 5700 beyit kadardır. Rıdvan mahlaslı iki yazması Gotha ve Berlin kütüphanelerinde bulunmaktadır (bk. bibl. W. Pertsch). Hayâtî mahlasını taşıyan iki nüshadan biri Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’nde (Agâh Sırrı Levend Yazmaları, nr. 369/4), diğeri Hasan Özdemir’in hususi kütüphanesinde bulunmaktadır. 5. Rıdvâniyye. 914 (1508-1509) yılında tamamlanan dinî-ahlâkî konulu bu mesnevi, şair tarafından 2080 beyit olarak bildirilmişse de Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki (Hacı Mahmud Efendi, nr. 3330) bilinen tek yazmasında 1743 beyit bulunmaktadır. 6. Mahzenü’l-esrâr. Nizâmî’nin aynı adı taşıyan dinî-ahlâkî ve tasavvufî mesnevisinin aynı vezinle yapılmış serbest bir tercümesidir. Hayâtî mahlasını taşıyan tek yazması Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir (Agâh Sırrı Levend Yazmaları, nr. 369/1). 7. Heft-peyker. Nizâmî’nin Behrâmnâme (Heftgünbed) adlı mesnevisinin serbest tercümesidir. Sâsânî hükümdarlarından Behrâm’ın av ve çeşitli eğlencelerle geçen günlerini anlatan 4174 beyitlik bu mesnevinin 917-918 (1511-1512) tarihleri arasında kaleme alındığı tahmin edilmektedir. Bilinen iki yazması Hayâtî mahlasını taşımakta olup biri Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’nde (Agâh Sırrı Levend Yazmaları, nr. 369/2), diğeri İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir (TY, nr. 7575).

Şairin bunlardan başka 104 beyitlik Kasîde-i Bür’e Tercümesi (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 5427; Lâleli, nr. 3733; Lala İsmâil, nr. 728), ayrıca Câmiu’n-nezâir


(Beyazıt Umumi Ktp., nr. 5782) ile diğer bazı şiir ve nazire mecmualarında da manzumeleri bulunmaktadır.

Bu kadar çok eser vermiş olmasına rağmen Ahmed Rıdvan’ın başarılı bir şair olduğu söylenemez. Mesnevilerinde Ahmedî ve Şeyhî gibi Türk şairleriyle İranlı Nizâmî’yi örnek almış, hatta ele aldığı konular ve onları işleyiş bakımından bu şairleri adım adım takip etmiştir. Diğer şiirleri ise bazı tezkirecilerin de ifade ettikleri gibi, vezinli ve kafiyeli söz olmaktan öteye geçmemektedir. Ancak hamse sahibi olması sebebiyle Türk mesneviciliğindeki gelişmeyi tesbit açısından önemli bir yere sahiptir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ahmed-i Rıdvân, Dîvan, TDK Ktp., nr. B 32, vr. 327b-328ª, 328b-329b, 346b-347b; Sehî, Tezkire, s. 36; Latîfî, Tezkire, s. 88; Kınalızâde, Tezkire, I, 149; Abdurrahman Hibrî, Enîsü’l-müsâmirîn fî târîh-i Edirne, DTCF Ktp., İsmail Saip, nr. I/5200, vr. 16ª, 69b; Şeyhî, Vekayiu’l-fuzalâ, Süleymaniye Ktp., Murad Molla, nr. 940, vr. 101ª, 126ª, 270b; W. Pertsch, Die Türkischen Handschriften der Herzoglischen Bibliothek zu Gotha, Wien 1864, s. 173-174; a.mlf., Die Türkischen Handschriften der Königlischen Bibliothek zu Berlin, Berlin 1889, s. 457; Sicill-i Osmânî, I, 198; O. Nuri Peremeci, Edirne Tarihi, İstanbul 1940, s. 115, 177-178; M. Tayyib Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edirne ve Paşa Livası, İstanbul 1952, s. 283, 390; Agâh Sırrı Levend, Arap, Fars ve Türk Edebiyatlarında Leylâ ve Mecnûn Hikâyesi, Ankara 1959, s. 177-195; a.mlf., Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1973, I, 580; a.mlf., “Ahmed Rıdvan’ın İskendernâmesi”, TD, sy. 3 (1951), s. 143-151; a.mlf., “Hayâtî’nin İskendernâmesi”, a.e., sy. 4 (1952), s. 195-201; a.mlf., “Ahmed Rıdvan’ın Leylâ vü Mecnûnu”, a.e., sy. 7 (1952), s. 389-394; a.mlf., “Ahmed Rıdvan’ın Hüsrev ü Şirin’i”, TDAY Belleten 1966, Ankara 1967, s. 215-258; İsmail Ünver, Türk Edebiyatında Manzum İskender-nâmeler (doktora tezi, 1975), AÜDTCF Ktp., nr. 205; a.mlf., Ahmed-i Rıdvân, Hayatı, Eserleri ve Edebî Şahsiyeti (doçentlik tezi, 1982), AÜDTCF; a.mlf., Ahmedî İskender-nâme, Ankara 1983; a.mlf., “Ahmed Rıdvan’ın İskender-nâmesindeki Osmanlı Tarihi (Nusret-nâme-i Osman) Bölümü”, TDe., VIII (1979), s. 378-379; a.mlf., “Ahmed-i Rıdvan”, TTK Belleten, L/196 (1986), s. 73-125.

İsmail Ünver