AHDEB

الأحدب

İbrâhîm b. Alî et-Trablusî (ö. 1308/1891)

Lübnanlı âlim, şair ve yazar.

“Kanbur” anlamındaki el-Ahdeb lakabını hangi sebepten dolayı aldığı bilinmemektedir. Hz. Hüseyin’in soyundan olup 1242 (1826) yılında Trablusşam’da doğdu. Memleketinde dil, edebiyat ve İslâmî ilimler alanında tahsil gördü. Özellikle fıkıh ve edebiyatta ihtisas sahibi oldu; ayrıca şiir yazdı. İstanbul ve Mısır’ı ziyaret ederek devrin meşhur âlimleriyle görüştü. Lübnan’da Şûfin bölgesi valisinin şer‘î işler danışmanı oldu. 1853’te hıristiyan-Dürzî çatışması patlak verince Trablus’a döndü. Bir yıl sonra Beyrut’a davet edilerek önce şer‘î mahkeme nâibliğine, sonra da aynı mahkemenin başkâtipliğine tayin edildi. Bu görevini aralıksız otuz yıl sürdürdü. Bu müddet zarfında Semerâtü’l-fünûn gazetesinde yazılar yazdı. Daha sonra Beyrut Maarif Meclisi üyesi seçildi. Başta Fransa ve İngiltere olmak üzere, o günün güçlü devletleri, Araplar’ın Osmanlı Devleti’nden ayrılması için büyük gayretler sarfediyor ve bu alandaki faaliyetlerini özellikle değişik mezheplere bağlı hıristiyan halkın bulunduğu Suriye ve Lübnan’da yoğunlaştırıyorlardı. Ahdeb böyle bir ortamda Osmanlı hilâfetine sonuna kadar bağlı kaldı ve muhaliflere karşı mücadele verdi. 4 Mart 1891’de Beyrut’ta vefat etti ve Bâşûre Mezarlığı’na defnedildi.

Hanefî fıkhındaki derin bilgisiyle tanınan, nazımda ve nesirde üstün bir kabiliyete sahip olan Ahdeb’in on beş kadar eserinin hepsi dil, edebiyat, tarih ve ahlâk alanlarındadır. Başlıca eserleri şunlardır: 1. Ferâidü’l-leâl fî (nazmi) Mecmai’l-emsâl. Ahdeb bu eserinde, Meydânî’nin Mecmau’l-emsâl adlı eserindeki darbımeselleri altı bin beyit halinde nazmederek bunların ilk defa kim tarafından söylendiğini ve ne anlama geldiklerini açıklamıştır. Eser iki cilt halinde basılmıştır (Beyrut 1312). 2. Keşfü’l-meânî ve’l-beyân an Resâili Bedîizzamân. Bedîüzzaman el-Hemedânî’nin Resâil’inin şerhidir (Kahire 1304; Beyrut 1890). 3. Tafsîlü’l-yâkut ve’l-mercân fî icmâli târîhi devleti Benî Osmân. 144 sayfalık muhtasar bir Osmanlı tarihidir (Beyrut 1304). 4. Tafsîlü’l-lülü ve’l-mercân fî fusûli’l-hikem ve’l-beyân. Hikmet, edebiyat ve çeşitli öğütlerden oluşan eser iki yüz elli fasıldan meydana gelmiştir (Beyrut, ts.). 5. Makamât. Harîrî’nin Makamât’ı tarzındaki seksen makame*den ibarettir (Beyrut, ts.). 6. Ferâidü’l-etvâk fî ecyâdi mehâsini’l-ahlâk. Zemahşerî’nin Makamât’ı tarzında nazım ve nesir olarak yazılmış yüz makameyi ihtiva eder (Beyrut, ts.). 7. en-Nefhu’l-miskî fi’ş-şiri’l-Beyrûtî. Seksen bin beyit kadar olduğu tahmin edilen şiirlerinden bir kısmını ihtiva eden bir divandır (Beyrut 1283). 8. Tehîlü’l-garîb. İbn Hicce el-Hamevî’nin muhâdarat*a dair Semerâtü’l-evrâk, adlı eserinin zeyli olup onunla birlikte basılmıştır (Kahire 1300). 9. Reddü’s-Sehm ani’t-tasvîb ve ibâdühû an merma’s-savâb bi’t-takrîb. Saîd eş-Şertûnî’nin es-Sehmü’s-sâib adlı eserine reddiyedir (İstanbul 1291). 10. Keşfü’l-ereb an sırri’l-edeb (Beyrut 1293). 11. Tuhfetü’r-rüşdiyye fî ulûmi’l-Arabiyye (Beyrut 1285). 12. Veşyü’l-yerâa fî ulûmi’l-belâga ve’l-berâa (Beyrut 1870).

BİBLİYOGRAFYA:

C. Zeydan, Meşâhîrü’ş-şark, Kahire 1902, I, 151-152; a.mlf., Âdâb (nşr. Şevki Dayf), Kahire 1957, IV, 219; Philip Dî Tarrâzî, Târîhu’s-sahâfeti’l-Arabiyye, Beyrut 1913, II, 101-104; Hediyyetü’l-ârifîn, I, 45; Serkîs, Mu‘cem, I, 366; Brockelmann, GAL Suppl., II, 760; Kehhâle, Mu‘cemü’l-müellifîn, Dımaşk 1376-80/1957-61, I, 61; Ziriklî, el-A‘lâm (nşr. Züheyr Fethullah), Beyrut 1984, I, 55; Abdullah Habib Nevfel, Terâcimü ulemâi Tarâblus ve üdebâihâ, Trablus 1984, s. 122-124; Ed., “Ibrahım Ahdab”, EI² (İng.), III, 991-992.

Nasrullah Hacımüftüoğlu