AHDAR

الأخضر

Hz. Peygamber’in Tebük seferi sırasında konakladığı bir yer.

Kaynaklarda Uhaydir veya Akrâ diye de geçen bu yer, Tebük’ün 70 km. güneyinde Hicaz demiryolu üzerindedir. Tebük’e güneydoğu yönünde 14.5 kilometrelik


bir mesafeden başlayıp güneye doğru uzanan aynı adlı vadide el-Boğâzü’l-Ahdar denilen geçitte bulunmaktadır. Hızır’ın makamının bulunmasından dolayı bu yerin adının önce Hızır (Hıdr) olduğu, daha sonra Ahdar şeklini aldığı son devir seyahatnâmelerinde ileri sürülmekte ise de klasik kaynaklarda böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır.

Hz. Peygamber Tebük seferi sırasında burada konaklamış ve bir mescid yaptırmıştı (9/630). Daha sonra yapılan küçük bir kalenin içinde kalan bu mescid genişletildikten sonra da Hz. Peygamber’in namaz kıldığı yer muhafaza edilmiştir. Bu kaleye Kanûnî Sultan Süleyman zamanında önemli bazı ilâvelerde bulunulmuştur (1531). İslâm’ın ilk devirlerinden beri Şam yönünden hacca gidenlerin özellikle su ihtiyaçlarını karşıladıkları bir konaklama yeri olarak önemini koruyan Ahdar’da, Hicaz demiryolunun geçmesi üzerine bir de istasyon yapılmıştır. Bugün idarî yönden Tebük bölgesi emirliğine bağlı olan Ahdar’ın nüfusu 100.000 civarındadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Vâkıdî, Kitâbü’l-Megazî (nşr. M. Jones), London 1965-66 → Beyrut, ts. (Âlemü’l-Kütüb), I, 999, 1001; İbn Hişâm, es-Sîre (nşr. Mustafa es-Sekka v.dğr.), Kahire 1375/1955, II, 528; İbn Hurdâzbih, el-Mesâlik ve’l-memâlik (nşr. M. J. de Goeje), Leiden 1889, s. 150, 191; Taberî, Târîh (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl), Kahire 1960-70 → Beyrut, ts. (Dâru Süveydân), III, 100-125; Ebû Ubeyd el-Bekrî, Mu‘cem me’stacem (nşr. Mustafa es-Sekka), Kahire 1364/1945, s. 124, 783; Yâkut, Mu‘cemü’l-büldân, Beyrut 1968, I, 123; İbn Battûta, Seyahatnâme (trc. Mehmed Şerîf), İstanbul 1333-35, I, 119; Kâtip Çelebi, Cihannümâ, İstanbul 1372, s. 522; A. Musil, The Northern Hegaz, New York 1926, s. 202; Ch. M. Doughty, Travels in Arabia Deserta, London 1936; Kehhâle, Cogrâfiyyetü Şibhi Cezîreti’l-Arab, Kahire 1964, s. 29.

Fuat Günel