ÂBİDE-i HÜRRİYET

آبدهء حريت

İstanbul’da Şişli semtinde II. Meşrutiyet’in hâtırası olarak yapılmış anıt.

Âbide-i Hürriyet, Kâğıthane vadisine hâkim bir tepenin üstünde inşa edilmiştir. Bu sebeple, bulunduğu yer önceleri Hürriyet-i Ebediye, günümüzde ise kısaca Hürriyet Tepesi olarak adlandırılmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından, Otuzbir Mart Vak‘ası ile II. Meşrutiyet’in gerçekleşmesi sırasındaki çarpışmalarda ölenlerin hâtıralarını canlı tutmak maksadıyla anıt-mezar olarak yaptırılmıştır. 1909 yılı Nisanında açılan proje yarışmasını Mimar Muzaffer Bey kazanmış ve âbide onun nezaretinde yapılmıştır. 14 Haziran 1913’te arabasında öldürülen Mahmud Şevket Paşa da bu anıtın yanında Mimar Kemâleddin Bey’in inşa ettiği bir açık türbeye gömülmüştür. 15 Mart 1921’de Berlin’de bir Ermeni tarafından vurularak öldürülen Talat Paşa’nın Tempelhof Müslüman Mezarlığı’ndaki kemikleri de 25 Şubat 1943’te İstanbul’a getirilerek büyük bir törenle Hürriyet Âbidesi yanındaki bir kabre gömülmüştür.

Osmanlı devri Türk sanatının son döneminde ortaya çıkan neo-klasik üslûbun örneklerinden olduğu gibi, Türk medeniyet tarihinde ilk hâtıra âbidelerinden biri olan Âbide-i Hürriyet tamamen mermerden inşa edilmiştir. Geniş ve merdivenli bir setin üstünde altı köşeli bir kaide bulunmaktadır. Bu kaidenin üç cephesine ölenlerin adları yazılmış, bir cepheye Sultan Mehmed’in tuğrası, diğer yüzlere “Târîh-i İstirdâd-ı Hürriyyet, 10 Temmuz 1324” ve “Timsâl-i Meşrûtiyyet, 11 Temmuz 1325” yazıları hakkedilmiştir. Kaidenin üstünde yükselen esas anıt bir top namlusu biçiminde olup eteğinde ordu ve donanmayı temsil eden alâmetler bronz plaka üzerine işlenmiştir.

Anıtın doğu tarafında yine mermerden Türk neo-klasiği üslûbunda tezyinat ile bezenmiş bronz kanatlı bir kapıdan alttaki üçgen biçimindeki bir türbe odasına inilmektedir. Kapı üstünde “Makbere-i Şühedâ-yı Hürriyyet” yazısı olduğuna göre, burası eski Türk türbelerinin üst katlarındaki namazgâh mekânı gibi düşünülmüştür. İçerideki üç kalın pâye, üstteki anıtın temelidir. Bunların ortasında küçük bir kubbe ve üçgenin sol köşesinde bir mihrap vardır. Duvarlar ve pâyelerde mermer üzerine işlenmiş âyetler görülür. Bu yazılar Mızıka-i Hümâyun imamı Hasan Sabri Efendi’nin hattıdır.

Âbidenin yapılması münasebetiyle altın ve gümüş olmak üzere, bir yüzünde Sultan Mehmed Reşad’ın tuğrası ile âbidenin resmi, diğer yüzünde “Târîh-i İstirdâd-ı Hürriyyet, 10 Temmuz 1324” ve “Timsâl-i Meşrûtiyyet, 11 Temmuz 1325” yazıları bulunan madalyalar bastırılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

1327 Sene-i Mâliyesine Mahsus Musavver Nevsâl-i Osmânî, İstanbul 1329, s. 169-173; R. Ekrem Koçu, İstanbul Camileri [İstanbul 1958?], s. 18-20; a.mlf., “Âbide-i Hürriyet”, İst. A, I, 169-171; Mazhar Altan, “Mimar Muzaffer”, Mimarlık, sy. 2, İstanbul 1948, s. 36-38; İbrahim Artuk, “Kanûn-ı Esâsî ve Hâtıra-ı Âbide-i Meşrutiyet Madalyaları”, VIII. Türk Tarih Kongresi (Bildiriler), Ankara 1983, III, 1798-1815.

Semavi Eyice