ABDURRAHMAN (IV)

عبد الرحمن

Abdurrahmân el-Murtazâ b. Muhammed b. Abdilmelik b. Abdirrahmân en-Nâsır (ö. 408/1018)

Endülüs Emevî halifesi (408/1018).

368 (978) yılında doğdu. Sebte Valisi Ali b. Hammûd’un Endülüs Emevî Halifesi Süleyman b. Hakem’i öldürüp tahta çıktığı sırada Kurtuba’da bulunan Abdurrahman gizlice Ceyyân’a (Jaén) kaçtı. Daha önce Ali b. Hammûd’u desteklemiş olan Meriyye (Almeria) Valisi Hayrân el-Âmirî ve Sarakusta (Saragossa) Valisi Münzir b. Yahyâ, ileri gelen kabile reisleriyle kumandanları toplayıp Abdurrahman’ı el-Murtazâ unvanıyla halife ilân ettiler (10 Zilhicce 408/29 Nisan 1018). Onun Sarakusta, Şâtıbe ve Belensiye (Valencia) gibi şehirlerde pek çok taraftar bulması, Ali b. Hammûd’u endişeye düşürdü. Hammûdîler, Berberîler’in sempatisini kazanmaya çalışırken diğer grupların desteğini kaybediyorlardı. Abdurrahman toparlanıp Kurtuba üzerine yürümeden önce Ali b. Hammûd beklenmedik bir şekilde kendi köleleri tarafından öldürüldü (1018). Zenâte kabilesine mensup Berberîler derhal İşbîliye (Sevilla) valisi olan kardeşi Kasım’ı çağırarak onu el-Me’mûn unvanıyla Kurtuba’da tahta çıkardılar. Fakat bir yandan Âmirîler, bir yandan da bazı Emevî taraftarları ve hıristiyan tüccarların desteğiyle giderek güçlenen Abdurrahman, Kasım b. Hammûd’u halife olarak tanıyan Zâvî b. Zîrî liderliğindeki Sanhâce Berberîleri’ni itaat altına almak için Gırnata üzerine yürüdü. Bu hareket strateji olarak mâkul görünmekle beraber taktik açısından hatalıydı. Çünkü Zâvî ondan daha güçlü olduğu gibi taraftarları da kendisine sadıktı. Abdurrahman şehre yaklaşınca Zâvî’ye bir mektup göndererek kendisine itaat etmesini istedi, fakat Zâvî bunu kabul etmedi.

Abdurrahman ile Zâvî arasında mektuplaşma devam ederken, büyük emellerle tahta çıkardıkları Abdurrahman’ın, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir hükümdar olmadığını anlayan Hayrân ile Münzir ondan desteklerini çekmeye karar verdiler ve gizlice Zâvî’ye haber göndererek savaş sırasında kendisine katılacaklarını bildirdiler. Kuşatma ve savaş birkaç gün devam ettikten sonra iki emîr ordudan ayrıldı. Bu hareketi tasvip etmeyen kumandanlar içinde Münzir’in hıristiyan birlikleri kumandanı Süleyman b. Hûd da vardı. O efendisinin emirlerine karşı gelerek ordudan ayrılmayı reddettiği halde, daha sonra Zâvî’ye karşı koyamayacaklarını anlayarak Münzir’e katıldı. Abdurrahman, ordusunun büyük bir kısmı tarafından terkedilmiş olmasına rağmen cesaretle savaştı, fakat yenilgiden kurtulamayarak Vâdi Âşî’ye (Guadix) kaçtı ve burada Hayrân’ın adamları tarafından yakalanarak öldürüldü.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hazm, Cemhere (nşr. Abdüsselâm M. Hârûn), Kahire 1982, s. 101; Humeydî, Cezvetü’l-muktebis, Kahire 1966, s. 22; Dabbî, Bugyetü’l-mültemis, Kahire 1967, s. 27; İbnü’l-Esîr, İslâm Tarihi: el-Kâmil fi’t-târîh Tercümesi, IX (trc. Abdülkerim Özaydın), İstanbul 1987, s. 211-214; Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb, XXIII (nşr. Ahmed Kemâl Zekî - M. Mustafa Ziyâde), Kahire 1980, s. 431-432; E. de Zambaur, Manuel de Généalogie et de Chronologie Pour L’Histoire de L’Islam, Hannover 1927, s. 4; R. Dozy, Spanish Islam (trc. F. Griffin Stokes), London 1972, s. 567-570, 576; Anwar G. Chejne, Muslim Spain, Its History and Culture, Minnesota 1974, s. 32, 46; Ziriklî, el-Alâm (nşr. Züheyr Fethullah), Beyrut 1984, III, 326; David Wasserstein, The Rise and Fall of the Party Kings, Princeton 1985, s. 73-75, 78, 114; [H. Dursun Yıldız], Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, İstanbul 1987, IV, 451-459, 465; E. Lévi-Provençal, “Abd al-Rahman IV”, EI² (İng.), I, 84; a.mlf., “Emevîler”, İA, IV, 249, 256; A. Huici Miranda, “Hammudids”, EI² (İng.), III, 147.

Abdülkerim Özaydın