ABDÜLAZİZ EFENDİ, Hekimbaşı

(ö. 1197/1783)

Türk tıp bilgini, şair ve bestekâr.

Babası meşhur Osmanlı tarihçisi Mehmed Subhi Efendi’ye (ö. 1769) nisbetle Subhîzâde lakabı ile şöhret bulmuştur. Şiirde Aziz mahlasını kullandığı için Aziz Efendi olarak da anılır.

1149’da (1736) İstanbul’da doğdu. İlk öğreniminden sonra İstanbul medreselerinde tahsiline devam etti. Ardından tıp çalışmalarına yöneldi ve bu meslekte büyük başarı göstererek dikkati çekti. Bir ara tıp tahsili için Viyana’ya gittiği söylenir. Daha sonra saraya alındı ve “etıbbâ-yı şehriyârî”ler (saray hekimleri) arasına girdi. 1757’de müderris oldu; bu görevini uzun müddet devam ettirdi. 19 Şubat 1776’da hekimbaşılığa getirildi; ancak bu görevinde bir yılı doldurmadan azledildi (6 Aralık 1776). 1782 sonlarında Kudüs pâyesiyle Üsküdar mevleviyet*ine tayin edildi. 1783 yılında İstanköy’e sürgün edilmesinden az sonra orada vefat etti.

Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca ve Fransızca bilen Abdülaziz Efendi, bilhassa tıp alanında yaptığı tercümelerle Batı’daki hekimlik çalışmalarını tanıtmış ve eserleriyle Türk hekimlik tarihinde önemli bir yer kazanmıştır. Ayrıca edebiyat ve mûsiki ile de meşgul olmuştur. Şiirlerini topladığı mürettep divanı ve yaptığı bestelerle bu sahalardaki kudretini ortaya koymuştur. Şöhretinin parlak zamanı III. Mustafa ve I. Abdülhamid devirlerine rastlamaktadır. Astrolojiye (ilm-i ahkâm-ı nücûm) vukufu ile de tanınan Abdülaziz Efendi bu alanda yaptığı tercümelerde, konuyla yakından ilgilenen III. Mustafa’dan büyük teşvik görmüştür. Mûsikide kimlerden faydalandığı bilinmemektedir. Zamanımıza sadece altı bestesinin notası ulaşabilmiştir.

Eserleri. 1. Kıtaâtü nekave fî tercemeti kelimâti Boerhâve. Ünlü Hollandalı hekim Herman Boerhaave’nin (ö. 1738) Aphorismi de Cognoscendis et Curandis Morbis in Usum Doctrinae Domesticae Digesti (hastalıkları teşhis edip evde tedavi etme ve ilâç kullanma kaideleri) adlı Latince eserinin Türkçe tercüme ve şerhidir. Tercümede, müellifin talebesi hekim Gerard van Swieten’in şerhinden faydalanıldığı kaydedilmektedir. Türk tıp tarihinde Avrupa tıbbından yapılan ilk tam tercüme olması bakımından ayrıca önem taşıyan bu eserin diğer özelliği de çeviride tıp terimlerinin Latince asıllarının aynen bırakılmış olması ve İslâm tıp literatüründe ilk defa Harwey’in küçük kan dolaşımından bahsedilmesidir. Ancak burada, küçük kan dolaşımının ilk defa XI. yüzyılda ünlü İslâm hekim ve filozofu İbn Sînâ tarafından keşfedildiğine işaret etmek gerekir. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Esad Efendi, nr. 2462) bulunan müellif nüshası yanında, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde de (Veliyyüddin Efendi, nr. 2484) bir nüshası vardır. Bu tercüme ilim âlemine Âkil Muhtar Özden (ö. 1949) tarafından tanıtılmıştır. 2. Terceme-i Burhânü’l-kifâye. Ali b. Muhammed eş-Şerîf el-Bekrî’nin astrolojiye dair Burhânü’l-kifâye adlı Farsça eserinin tercümesidir. Bir nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir (TY, nr. 2728). 3. Terceme-i Eşcâr u Esmâr. Alâeddin Alişah b. Kasım el-Hârizmî’nin astrolojiye dair Eşcâr u Esmâr adlı Farsça eserinin Sultan III. Mustafa’nın isteğiyle yapılan tercümesidir. Mûsikiye ait bir bölümün de yer aldığı eserin bir nüshası


İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde (TY, nr. 2766) bulunmaktadır. 4. Divan. “Aziz” mahlası ile yazdığı Türkçe ve Farsça şiirlerden meydana gelen takriben 1500 beyitlik bir eserdir. Tek nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir (TY, nr. 2827). 5. Mûsikî Mecmuası. İlk sayfada bulunan “Edip nazar bu cönge adını dedi Ârif/Mecmûatü’l-letâif sandûkatü’l-maârif” beytinden dolayı eser Mecmûatü’l-letâif sandûkatü’l-maârif adıyla da anılmaktadır. Mecmuada sırasıyla güfteler, peşrevler, makam tarifleri, mehter usulleri ve diğer usuller ele alınmıştır. “Usûlât-ı Mehterân-ı Alem” başlığı altında ele alınan mehter usulleri, bu konuda ilk yazılı bilgiler olduğu için önemlidir. Haydar Sanal bu bölümü Mehter Musikisi adlı kitabında geniş olarak ele almış ve incelemiştir. Bilinen tek nüshası, müellif hattı olarak İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir (TY, nr. 3866).

Abdülaziz Efendi’nin bunlardan başka el-Vâride adlı tıbba dair bir eseriyle ahlâka dair adı bilinmeyen bir diğer eseri ve Fransızca’dan tercüme ettiği İtalyan Tarihi adlı bir tercümesi de vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Subhîzâde Aziz [Abdülaziz Efendi], Kıtaâtü nekave fî tercemeti kelimâtı Boerhâve [Herman Boerhaave], Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2462, vr. 2a-4b; Râmiz, Âdâb-ı Zurefâ, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3873, vr. 75b-76a; Ayvansarâyî, Vefeyât-ı Selâtîn, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1375, vr. 10la; Vâsıf, Mehâsinü’l-âsâr (nşr. Mücteba İlgürel), İstanbul 1978, s. 43, 75; Esad Efendi, Bağçe-i Safâ-endûz, İÜ Ktp., TY, nr. 2095, s. 167; Fatin, Tezkire, s. 296; Sicill-i Osmânî, III, 339-340; Osmanlı Müellifleri, III, 228-229; Osman Şevki [Uludağ], Beşbuçuk Asırlık Türk Tabâbet Tarihi, İstanbul 1341, 164-165, 178; S. Ezgi, Türk Musikisi, II, 21-23; IV, 122-123; S. Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, İstanbul, ts., II, 629-631; Celâlettin Rodoslu, Rodos ve İstanköy Adalarında Gömülü Tarihî Simalar, Ankara 1945, s. 79; Haydar Sanal, Mehter Musikisi, İstanbul 1964, s. 39, 40, 43-44, ayrıca bk. Fihrist; Veli Behçet Kurdoğlu, Şair Tabipler, İstanbul 1967, s. 224-227; T. Kip, TSM Sözlü Eserler Repertuvarı, Ankara 1979, s. 19, 21, 109; A. Adnan Adıvar, Osmanlı Türklerinde İlim, İstanbul 1982, s. 197-198; Bedi N. Şehsuvaroğlu v.dğr., Türk Tıp Tarihi, Bursa 1984, s. 120-121; A. Haydar Bayat, “Osmanlı Devleti’nde Hekimbaşılık Kurumu ve Hekimbaşılar”, Kubbealtı Akademi Mecmûası, XI/4 (1982), s. 52, 58-59; Öztuna, TMA, I, 4; Tahsin Yazıcı, “Abd-al-Azız Hekimbaşı”, EIr., I, 101.

Ayşegül Demirhan Erdemir - Nuri Özcan