A‘ŞÂ HEMDÂN

أعشى همدان

Ebü’l-Musabbih Abdurrahmân (b. Abdillâh) b. Hâris (ö. 83/702)

Emevîler devri Arap şairi.

Aslen Yemenli Cüşem kabilesinin Hemdân kolundan olup 30 (650) yıllarında Kûfe’de doğdu. Önceleri bir müddet kıraat ve fıkıhla meşgul olduysa da sonradan kendini tamamen şiire verdi ve bu sahada meşhur oldu. Ünlü muhaddis Şa‘bî’nin hem eniştesi hem de kayınbiraderidir. Haccâc’ın 61 (680-81) yılında Deylemîler’e karşı gönderdiği orduya o da katıldı ve esir düştü. Yanında esir olarak bulunduğu Deylemî’nin kızı ona âşık olunca oradan kaçırarak hürriyetine kavuşturdu. A‘şâ daha sonra doğu taraflarına sefere çıkan orduya katılarak Afganistan’ın güneyindeki Mukran’a kadar gitti ve bir süre İsfahan’da kaldı. Haccâc’ın kumandanlarından olup daha sonra ona isyan eden Yemenli Abdurrahman b. Eş‘as’ı hem bilfiil hem de şiiriyle destekledi. Abdurrahman’ı öven ve Haccâc’ı yeren şiirler söyledi.


Deyrülcemâcim Savaşı’nda İbnü’l-Eş‘as Haccâc’a yenilince kaçıp kurtuldu; fakat aralarında A‘şâ’nın da bulunduğu bazı taraftarları esir düştü. Haccâc ona kendisi hakkındaki hicviyelerini hatırlattığı zaman bağışlanma ümidiyle irticâlen bir methiye söylediyse de canını kurtaramadı ve 702 yılında öldürüldü.

Sade bir üslûba sahip olan A‘şâ kahramanlık, hiciv, gazel ve hikemiyyat gibi değişik konularda şiirler söyledi. Bu şiirlerde katıldığı savaşları, esirlikteki hayatını ve başından geçen olayları dile getirdi. Bu sebeple şiirlerinde zamanın siyasî ve dinî akımları açıkça görülmektedir. Bazı dilciler klasik Arap şiiri tarzına bağlılığı sebebiyle onu takdir ederler.

Asmaî tarafından şiirlerinin bir divan halinde toplandığı rivayet edilmekle beraber (bk. Sezgin, II, 345) bu divanın günümüze kadar gelip gelmediği henüz bilinmemektedir. Ancak R. Geyer, el-Egānî ve diğer bazı kaynaklardaki bir kısım kıtalarını ve on beş uzun kasidesini bir araya getirerek A‘şâ lakablı diğer şairlerin şiirleriyle birlikte The Dīwān of al-AǾshaǿ adıyla Londra’da yayımladı (1928). Hasan Îsâ Ebû Yâsîn ise Dîvânü AǾşâ Hemdân ve ahbâruh adlı çalışmasında onun daha fazla şiirini tesbit etti.

BİBLİYOGRAFYA:

Hasan Îsâ Ebû Yâsîn, Dîvânü AǾşâ Hemdân ve ahbâruh, Riyad 1403/1983; Âmidî, el-Müǿtelif ve’l-muhtelif (nşr. Krenkow), Beyrut 1402/1982, s. 14-15; Mes‘ûdî, Mürûcü’z-zeheb (Abdülhamîd), III, 162-163; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Egānî, VI, 33-62; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, IV, 185; Şevki Dayf, Târîhu’l-edeb, II, 332-335; Sezgin, GAS, II, 345; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ŞuǾarâǿ ve devâvîn, Beyrut 1978, s. 47-50; Blachère, Târîhu’l-edeb, s. 608-611; Ömer Ferrûh, Târîhu’l-edeb, I, 482-486; Ömer Rıza Doğrul, “A‘şâ Hemdân”, İTA, I, 586; “A‘şâ Hamdân”, İA, I, 695; A. J. Wensinck # [G. E. von Grunebaum], “AǾshā Hamdān”, EI² (Fr.), I, 711.

Hulûsi Kılıç